Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA)FETULLAHÇI Terör Örgütü'nün (FETÖ) gizli toplantılarının yapılarak örgüte finansman sağlandığı iddia edilen Maltepe'deki Pinhan Restaurant Cafe'nin yöneticileri ve çalışanlarının aralarında bulunduğu 47 şüpheli hakkında tamamlanan iddianamede, 'Gerek fiili, gerekse postmodern olarak yapılan tüm askeri müdahalelerde örgüt bir biçimde kazançlı çıkmıştır' denildi. 
139 sayfalık iddianamede, FETÖ ile ilgili çarpıcı detaylara yer verildi. İddianamede, örgütte hiyerarşik yapının çok sağlam olduğu vurgulandı. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in Pensilvanya'da yaptığı sohbetlerde kullandığı 'Firavun, Deccal, Yezit, zalim, tiran, zorbacı, hırsızlar' gibi kelimelerin, aynı anda koro halinde tüm sosyal medyada, basında örgüt üyeleri tarafından yoğun bir şekilde kullanılmaya başlandığı ifade edildi. 

'BU ÖRGÜT HİÇBİR ZARAR GÖRMEDİ, DAHA ÇOK FİLİZLENDİ'
'Bir konuda örgütün övmeleri ve yermeleri aynı makinadan çıkmış gibi tekdüze olmaktadır. Bu da tek merkezden yönetildiklerinin delilidir' denilen iddianamede, örgütün bu tavrının yeni olmadığı belirtildi. İddianamede, '28 Şubat sürecinde de anti demokratik girişimler grubun medya organlarınca desteklenmiş ve dönemin hükümetini devirmeyi hedefleyen yayınlar yapılmıştır. Yine 1980 askeri müdahalesinin hemen ardından teröristbaşı Fetullah Gülen, Sızıntı Dergisi'nde yayınlanan yazısını 'Hızır gibi imdadımıza yetişen Mehmetçiğe bir kere daha selam duruyoruz' diyerek sonlandırmıştır. Zaten derinlemesine bir inceleme yapıldığında gerek fiili, gerekse postmodern olarak yapılan tüm askeri müdahalelerde örgüt bir biçimde kazançlı çıkmıştır. Diğer sivil toplum kuruluşları, dini cemaatler, vakıflar, dernekler bir şekilde bu müdahalelerden zarar gördükleri halde bu örgüt hiçbir zarar görmediği gibi daha çok filizlenme ortamı edinmiştir' ifadelerine yer verildi.

TÜRKİYE İMAMININ ŞAHSİ PARASI: 600 MİLYON EURO 
FETÖ'nün mali yapısının devasa olduğuna vurgu yapılan iddianamede, örgütün bir dönem Türkiye imamı olan Mustafa Özcan'ın yurtdışı bankalarında 600 milyon euro şahsi parasının olduğu ifade edildi. İddianamede, 'Mustafa Özcan'ın bir grup tarafından himmet, burs ya da kurban paralarını kendi sahsi menfaatleri doğrultusunda kullandığından dolayı sevilmediği, bir gizli tanığın beyanına göre de özellikle 17/25 Aralık olayından sonra Türkiye'deki para olukları kesilen örgütün yurtdışından yeterli mali desteği bulamadığı, Güney Afrika'da bir okulun ihtiyaçlarının giderilememesi üzerine örgüt lideri Fetullah Gülen'n 'Mustafa Özcan'a söyleyin örgütten tırtıkladığı paralardan okulun ihtiyacını karşılasın' diye talimat verdiği' ifadelerine de yer verildi.

'ZENGİN NESİL YURTDIŞINDA SEFA SÜRMEKTEDİR'
Örgütün 17/25 Aralık olaylarına algı oluşturmak amacıyla 'Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu' adını verdiği, ancak örgüt içerisinde büyük yolsuzlukların yüzlerce katının meydana geldiği belirtilen iddianamede şöyle denildi: 'Altın nesil yetiştiriyoruz diye ortaya çıkan bu örgüt milletin safiyane duygularla vermiş olduğu kurban, himmet, burs gibi paralarıyla saadet zinciri gibi zengin nesil yetiştirmiş ve bu zengin nesil bu gün itibarıyla yurtdışında sefa sürmektedir. Aynı zengin nesil örgütün cezaevlerinde bulunan alt tabakadaki üyelerini safsata rüyalar ve gerçekleşmesi mümkün olmayan vaat ve tarihlerle oyalayarak itirafçı olmalarının önüne geçmeye, örgütün çözülmesini önlemeye ve en nihayetinde örgütün gerçek yüzünün ortaya çıkmamasına gayret göstermektedirler.' 

'SUYU ISINDI DEDİKTEN SONRA CÜBBELİ AHMET HOCA TUTUKLANDI'
Öte yandan iddianamede, gizli tanık ifadeleri de yer aldı. Enes kod adıyla dinlenen gizli tanık, bir mütevelli heyeti toplantısında, Cübbeli Ahmet Hoca'nın, Fetullah Gülen hakkındaki eleştirel sözleri üzerine şüphelilerden Ahmet Çelik'in ''Bunun da suyu ısındı, zaten kararı alındı, kellesi kopacak' dediğini anlattı. Gizli tanığın ifadesi şöyle: '2011 yılında tam tarihini hatırlamamakla birlikte kamuoyunda Cübbeli Ahmet Hoca olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü isimli şahıs, örgüt lideri olan Fethullah Gülen hakkında olumsuz ve eleştirel konuşmaları basında yapmaya başlayınca mütevelli toplantısına konu oldu. Bu toplantıda Ahmet Çelik, 'Bunun da suyu ısındı, zaten kararı alındı, kellesi kopacak' dedi. Bu toplantıdan yaklaşık 1 ay kadar sonra Ahmet Mahmut Ünlü tutuklandı. Bu olayla ilgili olarak Cübbeli Ahmet Hoca isimli şahsın tutuklanma olayının da kamuoyundaki diğer kumpas davaları gibi örgütün oluşturduğu PDY ile kendi adamlarını kullanarak kendinden olmayan kişilere karşı nasıl önlem geliştirdiğini, nasıl devlet içinde devlet kurduklarını, emniyet ve adalet teşkilatlarının olduğunun açık göstergesidir.'
 

DHA