Şubat ayında İstanbul’da gerçekleşecek olan turizmin Davos’u olarak tabir edilen World Tourism Forum öncesinde Moskova’da düzenlenen ‘Russia Summit 2017’ turizmin liderlerini Moskova’da bir araya getirdi.

The Ritz Carlton Hotel'de gerçekleştirilen zirvede yaklaşık 10 ülkeden, 25 konuşmacı, 350 katılımcı 10 farklı oturumda turizmin geleceğini masaya yatırdı. Turizm profesyonellerinin yanı sıra turizmin önde gelen yatırımcıları ve siyasi otoritelerin de takip ettiği zirvede Türkiye’nin Moskova Büyükelçisi Hüseyin Diriöz ve DenizBank'ın Genel Müdürü Hakan Ateş, Dünya Turizm Forumu Başkanı Bulut Bağcı ve Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar da birer konuşma yaptı.

"Türkiye’nin Rusya’da Büyükelçisi olmaktan şeref duyuyorum."

Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin katlanarak geliştiğinin altını çizen Büyükelçi Diriöz konuşmasında şunları söyledi:

"Türkiye’nin Rusya’da Büyükelçisi olmaktan şeref duyuyorum. Özellikle de Rusya ile Türkiye arasındaki çok yönlü ilişkilerinin çok yoğun olduğunu, aritmetik olarak değil, geometrik olarak değil katlanarak geliştiğini unutmamak gerek. Bunun ordu, siyaset, ekonomi, insan ilişkileri dahil olmak üzere birçok alanlar için geçerli olduğunu söyleyebilirim. Ticaret hacmimiz 40 milyar dolara yakındı. Hedefimiz de 100 milyar dolardı. Maalesef bundan sonra 2015 yılında söz konusu olay meydana geldi. Birkaç ay süren durgunluk döneminden sonra liderlerimiz yani Devlet Başkanınız ve Cumhurbaşkanımız bilgelikle hareket ettiği için ilişkilerimiz iyileşmeye başladı. Şimdi ise hedefimiz 2014 yılında tespit edilen rakamları yeniden ulaşmakla kalmayıp ilişkilerimizi siyasi, ekonomik ve diğer alanlarda olabildiğince geliştirmektir.

Devlet liderlerimiz Saint Petersburg’ta, Çin’de Dünya Enerji Kongresi sırasında görüştü. Başbakanımız da buraya geldi. Ben buraya ancak 2 ay önce atandım fakat bu dönem içinde birçok bakan Rusya’yı ziyaret etti. Bütün bunlar ümit veriyor ve ilişkilerimizin siyasi, ekonomik ve diğer alanlarda geliştirileceği anlamına geliyor. Şimdi ise Cumhurbaşkanımız geliyor, Mart’ın ilk yarısında bunu bekliyoruz diyebilirim. Bunu dört gözle bekliyoruz ve bu ziyaretin ilişkilerimize ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Turizme gelince… Gördüğünüz gibi ilişkilerimiz siyasi açıdan gelişiyor, Ortadoğu’daki, Suriye’deki krizi çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. Rusya ve Türkiye çözümü arıyor... Astana görüşmesi de Rus-Türk ilişkilerinin gelişmesine ivme sağlayan bir etkinlikti."

Ateş: "Ne zaman ki Türkiye- Rusya arasındaki ilişkiler iyi, iki ülke hakları iyi, ne zaman kötüye gitmiş iki ülke halkları bundan mustarip olmuş."

Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ise ekonomideki son gelişmeler ışığında bölgedeki iki büyük güç olan Rusya ve Türkiye arasındaki ekonomik ilişkileri ve işbirliği potansiyelini değerlendirerek, iki ülke arasında ekonomik ilişkilerin geliştirilmesi için yapılması gerekenleri anlattı.

Ateş, derinlemesine mercek altına aldığı çalışmasını slayt gösterimi ile forum katılımcılarına anlattıktan sonra DHA’ya yaptığı özel açıklamada şunları söyledi:

" Türkiye Rusya ilişkileri tarihe dayalı, giderek de önemini artırıyor, her dönemde de önemli olmuş ama şunu görüyoruz ki ne zaman ki Türkiye Rusya arasındaki ilişkiler iyi, iki ülke hakları iyi, ne zaman kötüye gitmiş iki ülke halkları bundan mustarip olmuş. Şimdi jeopolitik gelişmeler, 15 Temmuz kalkışması, ondan önce Rus uçağının düşürülmesi ve benzeri jeopolitik nedenlerle ve sonraki politik nedenlerle iki ülkenin ilişkileri biraz gerilmişti. Bu çerçevede de 2016 yılında bize gelen turist sayısı 3.5-4 milyonlardan 1 milyonun altına düştü, Rusya'dan gelen turist sayısı. Tabi turizmde bizim oradan elde ettiğimiz getiri anlamında ki Türkiye 30 milyar doların üzerinde 2015 sonu itibariyle bir geliri var, döviz geliri var turizmden. Geçtiğimiz yıl bilinen nedenlerden bu maalesef 25 milyar dolarların altına düştü. Burada da en önemli noksanlık Rus turistlerden gelen.

Rus turistlerin de geçen yıl yurtdışı deneyimleri Türkiye'deki kadar iyi olmadı

Bu 30 küsur milyar dolarların yine üzerine çıkmak hedefimiz. Çünkü cari açığımızı kapatan kompanse eden en önemli sektörlerin başında geliyor turizm. Biz Denizbank olarak da toplam 20 milyar bankacılık kredisi içerisinde en büyük paya sahibiz, bunları yatırım kredisi vermek otel zincirleri, marinalar, limanlar ve benzeri turizmle ilgili her türlü alana ciddi yoğun destek finansman sağlıyoruz. Dolayısıyla bu yıl tabi turistlerimizin geri gelmesini özellikle Rus turistlerimiz özledik, onların geri gelmesini arzu ediyoruz. Rus turistlerin de geçen yıl itibariyle yurtdışı deneyimleri Türkiye'deki kadar iyi olmadı. Daha pahalı oldu, daha düşük kaliteli oldu. Bizde beş yıldızlı otelde veya birinci sınıf tatil köyünde ödediği fiyatın birkaç mislini sadece kahvaltı ve de oda diyelim 2 ya da 3 yıldızlı otellere ödemek zorunda kaldılar. Dolayısıyla internetlerini biz bedava sunarken orada para ödediler ve benzeri birçok nedenle Türkiye'yi özledi turist. Şimdi ilişkilerin iyi gitmesi nedeniyle umarım devam eder gelişerek artarak o eski güzel günlere 3 milyonun üzerine mümkünse 4 milyonun üzerine gelecek bu turist akımı.

“ATM’lerimiz Rusça da hizmet veriyor”

Bütün tatil yörelerinde, turizm beldelerinde zaten ATM'lerimiz aslında bütün Türkiye çapında sadece Türkçe İngilizce Almanca Fransızca gibi diller değil Rusça da var. İletişim merkezlerimizde Rusça konuşan arkadaşlarımız var, dolayısıyla bir Rus turist geldiğinde kendisi ülkesinde ki gibi bu hizmetlerden yararlanıyor. Sberbank dünyanın en büyük bankalarından biri ve Rusyanın en büyük bankası olduğu için teşekkür bankacılığı (Spasibo Banking) kapsamında onun bütün kartları bizde komisyonsuz işlem görüyor. Dediğiniz gibi ruble yükleyebiliyor ATM, ruble çekebiliyor, benzeri her işlemi yapıyor. Şimdi bunun kurumsal ayağında özellikle turizmden başlayıp belki tarımda da şu an da var ruble ihracat bedellerini kabul etme imkanı var. Çünkü biz onu aynı gün ister Türk lirasına ister dolar Euro’ya çevirme kabiliyetine sahibiz. O yüzden biz bir kilometre taşıyız iki ülke arasında, Sberbank Rusya'da Denizbank Türkiye'de ama iki ülke merkez bankası arasında swaapline yani bazı teknik altyapıların hazırlanmasına ilişkin çalışmalar olduğunu biliyoruz, yakından izliyoruz bize de zaman zaman danışıyorlar. Bu çerçevede bunlar sonuçlandığı zaman muhakkak ki, iki ülke ticaretine ciddi katkısı olacak iki yönlü, yani bizim sattığımız ve bizim aldığımız. Yani enerjide de konuşulan şey var. Diğer turizm tarım tekstil deri ve benzeri aktiviteler ve sektörlerde de. Tur operatörleriyle ve bazı otel zincirleriyle bazı havayolu şirketleriyle biz zaten bu konudaki girişimlerimizi sürdürüyoruz.

“100 milyar dolar ticaret hedefi çok mümkün”

Şimdi tabi şu ana kadar ki gelişime bakarsak 30 milyarın biraz üzerindeydi, şimdi turizm ve jeopolitik nedenlerle konulan ambargo nedeniyle onun altına düştü iki ülke ticaret hacmi, özellikle bizim ihracat bacağımızda. Rusya'dan enerji almaya devam ediyoruz. Şimdi Sayın Erdoğan ve Sayın Putin'in hedefi olarak koydukları 100 milyar dolarlık hedef %15'lik artışlarla gerçekleştirilebiliyor. 2 ülke arasındaki ilişki iyi olduğu zaman iki ülke ilişkisi birbirini çok tamamlayabilen yapıda. Yani bir ülkede enerji çok bir ülkede enerji ve madenler az, bir ülkede iklim soğuk bir ülke de iklim çok daha elverişli, bir ülkenin belli sanayi sektörlerinde bir yığılma var Türkiye'de çok yaygın her sektörde üretim var makinesinden tekstiline kadar her türlü… Dolayısıyla alışveriş çok mümkün. O bakımdan bu son derece olabilir gerçekleşebilir bir hedef. Biz zaten o kadar tüketiyoruz, onu zaten bir sürü yerden temin ediyoruz. Şimdi bunu Yunanistan'a Avrupa Birliği'nin kapısına dayayabiliriz. Dolayısıyla Türkiye burada enerji koridoru değil enerji hapı, yani kendi kararları da olan bir güce erişebilir. Çalışmalar süratle yürüdüğünü biliyoruz, Başkan Putin'in ve Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarında gördüğümüz kadarıyla, tabi bir de nükleer enerji Akkuyu'daki yatırımları da hız kazandı."

“Erdoğan ile Putin’in çabaları biz turizmcileri cesaretlendiriyor”

Dünya Turizm Forumu Başkanı Bulut Bağcı ise gerçekleştirdiği açılış konuşmasında, 16-18 Şubat'ta İstanbul'da gerçekleşecek olan ve yaklaşık 3- 5 bin katılımcının yer alacağı Dünya Turizm Forumu'na davet ederek, “Şimdi, bu sabah 6'da indik, tabi İstanbul'da binerken hava biraz güneşliydi, Moskova'da karın üzerine indik, hakikaten keyifli oldu. Moskova'ya benim altıncı gelişim, tabi geçen yıl yaşanan Türkiye-Rusya ilişkilerindeki sorunlar bu yıl kendini daha böyle yenilemeye, ilişkilerin ilerlemesine doğru itti. Sayın Putin'in ve Sayın Erdoğan'ın süreçle ilgili çabaları ve süreci yönetmek için çabaları hakikaten biz turizmcileri cesaretlendirdi. Bugün burada hem Türkiye'yi hem Rusya'yı hem Yunanistan'ı baktığımızda İspanya'yı farklı bölgeleri ve farklı ülkeleri konuşmak için buradayız. Son söz olarak Türk halkı ve Rus halkı kardeştir ve biz Türkiye olarak daha önce yaptığımız gibi yıllardır nasıl misafirperverlik yaptıysak Rus kardeşlerimize bundan sonraki süreçte de aynı misafirperverliği sergileyeceğimiz sözünü veriyoruz” dedi.

“Huzur ve barış varsa biz daha mutluyuz”

Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar da sektör temsilcilerine hitaben yaptığı konuşmada turizmci olmaktan son derece memnun olduğunu belirterek, hiçbir birini tanımayacak ve tanımadığı için de birbirinden korkacak ve düşman olacak birçok insanı bir araya getirdiklerini ve bunun sayesinde insanların birbirinden farkı olmadığını gördüğünü söyledi.

Türkiye ile Rusya arasında yaşanan uçak hadisesinden sonra neredeyse bir buçuk yıldır Rusya’ya ilk kez geldiğini de belirten Kaçkar şöyle devam etti:

“Ben kendi adıma buraları özlemişim onu fark ettim. Ben bir şey söylemek istiyorum her şeyi bir kenara bırakalım; elimizdeki verilere göre Afrika'da bildiğimiz işte bundan çok uzun yılar önce homo sapiens dediğimiz yani bizim atalarımız kalkmışlar ve yürümüşler. Bizdeki bilgiler diyor ki, işte kıtlık kuraklık su yok yukarı doğru çıkmışlar… Ben düşünüyorum bazen çıktılar bugünkü Anadolu'ya kadar geldiler. Suyu buldular, yemeği de buldular. Ama Norveç'e kadar Finlandiya'ya kadar Rusya'ya kadar Antarktika'ya kadar gittiler ben şunu diyorum insanoğlu kadar eski bir şey var oda “Merak”. Dolayısıyla onu tatmin ettiğimiz yollardan biri gezmek öğrenmek bulmak… Yani turizm. Belki de insanlığın ilk keşfettiği şeylerden biri. Ama biz turizmciler şunu hep bilmeliyiz hep söylemeliyiz, “huzur ve barış varsa biz daha mutluyuz” ve ben çok mutluyum böyle bir iş yaptığım için. Çünkü bizim yaptığımız işte birbirini asla tanımayacak tanımadığı için de birbirinden korktukları için birbirine düşman olacak bir sürü insanı bir araya getiriyoruz ve herkes aslında bir araya geldiğinde diğerinden farklı olmadığını anlıyor. Ben sözü kesiyorum ve diyorum ki, bütün turizmciler olarak hep şunu söylememiz lazım barış barış ve bir daha barış.”

Görüntü dökümü:

-Forumdan detay görüntüler, konuşmacıların kürsü konuşmaları ve Hakan Ateş ile özel röportaj

DHA