KARS Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Eğitim Fakültesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği son sınıf öğrencileri, çocukların cinsel istismara maruz kalmamaları için hazırladıkları eğitim projesini, Fevzi Paşa Ortaokulu’nda hayata geçirdi.
Kendilerine 'Grup Sevgi' diyen ve 'İstisnasız İstismara Hayır' sloganıyla yola çıkan üniversite öğrencileri Ayşe Çetinkaya, Leyla Türk, Fikret Tabaş, Kevser Kuzu, Sevim Danış, Hülya Taşdelen, Suat Kutluk ve Mehmet Özkay küçük yaştaki çocukların cinsel istismara maruz kalmaması için nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunu anlattı. Eğitim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Yaşar Kop’un da hazır bulunduğu eğitim programında öğrencilere aynı zamanda da kısa film gösterimleri de sundu.
Hazırladıkları 'Hayır De Uzaklaş, Susma, Söylemeye Devam Et' afişini de sınıfa getiren üniversiteli öğrenciler; ortaokul öğrencilerinin sorularını da cevaplandırdı.
Öğrenciler, “Sizlere cinsel istismarla ilgili bilgi vermek için buradayız. İstismar çocuğa zarar verecek her türlü davranışlardır. Cinsel istismar bir yetişkinin bir çocuğu cinsel doygu için kullandığı her türlü eylemdir. Hepinizin bildiği gibi vücudumuzda özel bölümler bulunmaktadır. Bu bölümler bizim için hassastır. Çeşitli dokunuşlar duyguları paylaşmak içindir. Dokunuşlar eğer ki bizi iyi ve rahat hissettiriyorsa biz bu dokunuşlara iyi dokunuş diyoruz. Bir de kötü dokunuşlar vardır. Bunlarda iyi dokunuşla başlayan bazı şeylerin daha sonra kötü dokunuşa sebebiyet vermesidir. Bunları lütfen unutmayalım. O zaman onu söyleyebiliriz. Hoşlanmadığımız her dokunuş kötü dokunuştur. Bizi rahatsız eden her dokunuş kötü dokunuştur. Kendimizi güvensiz ve rahatsız hissettiğimiz her türlü dokunuş kötü dokunuştur. Canımız yandığı zaman o dokunuş kötü dokunuştur. Canımız acımasa bile hoşlanmadığımız dokunuşlar bile kötü dokunuşlardır. Dokunan kişi eğer ki ‘bunu hiç kimseye söyleme’ diyorsa bu da kötü bir dokunuştur. ‘Bunu eğer ki birine söylersen sana zarar vereceğim’ diyorsa da bu da bir kötü dokunuştur. O yüzden vücudun sana aittir. Hoşunuza gitmeyen bir dokunuş olduğunda bunları ailenizle paylaşınız. Kendinizi söylememe mecburiyetinde hissetmeyiniz. Çünkü sen kötü biri değilsin asıl kötü olan bu kötü dokunuşu yapan kişidir' diye konuştular.
KAÜ’lü öğrenciler ayrıca, çocuklara tanımadıkları kimselerin arabalarına binmemeleri, kendilerine şeker gibi şeyler verdiklerinde almamalarını, evlerinden uzaklaşmamalarını, yalnız başlarına bir yerlere gitmemelerini, hoşlanmadıkları şeyler olduğunda bunu aileleriyle paylaşmalarını, çok zor duruma düştüklerinde kendilerini güvende hissedebilecekleri yerlere sığınmalarını istediler.
Böyle bir projeyi hazırladıkları için mutlu olduklarını belirten öğrencilerden Suat Kutluk, tek amaçlarının küçük kardeşlerinin bu tür olumsuz durumlarla karşılaşmalarını önlemek olduğunu söyledi. Kutluk, “Geleceğimiz olan çocuklara farkındalık yaratmak için böyle bir proje yapmaya karar verdik. Çocuk istismarının ne ve nasıl olduğunu, vücudun özel bölgeleri, bunlara kimlerin ne şartla nasıl dokunabileceğini anlattık. Çocuklara herhangi birisi onlara istemedikleri şekilde dokunduğunda 'hayır' demelerini ve tepki vermeleri gerektiğini öğrettik. Türkiye’de çocuk istismarı yaygındır. 2008 yılında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu ve UNİCEF’in ortak yaptığı bir araştırmada 7-18 yaş arası çocukların yüzde 3’ünün son 12 ayda istismara uğradığını göstermiştir. Çocuk istismarı aile içi şiddet, taciz ve aile bakım eksikliği gibi geniş bir içeriğe sahiptir. 19 Kasım Çocuk İstismarı Önleme Günüdür. Her gün 19 Kasım olsun diyoruz. Bizim sloganımız bu. Ülkemizde istismarla ilgili tek yetkili kurum Sosyal Hizmetler Kurumu’dur bu da tek başına çok eksik kalmakta. Bu konu hayat boyu çok ciddi etkileri olan çok hassas bir konudur. Dolayısıyla toplumun her kesimiyle konuşma ve alınabilecek önlemler üzerinde çalışmalar yapılmalıdır. Bu şekilde koruyucu ve önleyici çalışmalar istismarı engelleyebilir' dedi.


 

DHA