EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, Uşak'ta yaptığı konuşmada, 16 Nisan referandumunun ardından anayasa değişikliğinin kabul edilmesi halinde siyasetin normalleşeceğini ve siyasi uçların törpüleneceğini söyledi.
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, işadamları, oda, borsa ve sivil toplum kuruluşları başkanlarıyla toplantı yapmak ve partisinin il danışma toplantısına katılmak üzere Uşak'a geldi. Denizli'den karayoluyla Uşak'a gelen Bakan Zeybekci, Uşak Ticaret ve Sanayi Odası'nda (UTSO) Vali Ahmet Okur, AK Parti Uşak Milletvekilleri Alim Tunç ve Mehmet Altay, AK Partili Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan, UTSO Başkanı Selim Kandemir ve oda başkanları tarafından karşılandı.
UTSO toplantı salonunda oda ve borsa başkanlarıyla basına kapalı toplantı yapan Zeybekci, daha sonra Ramada Otel'de UTSO, Uşak Organize Sanayi Bölgesi ve Uşak Deri Karma Organize Sanayi Bölgesi tarafından düzenlenen istişare toplantısında işadamlarıyla buluştu.
Uşak iş dünyasına seslenen Zeybekci, "Dünyayla beraber dönerseniz dünyanın hızını yakalarsınız. Yavaş giderseniz geride kalırsınız. Bizim hedefimiz dünyadan daha hızlı gitmek. 'Sen bu yolun yolcusu değilsin' diye yolun dışına itildik. Bugün geldiğimiz noktada, Türkiye dünyadaki birçok ülkeye göre başarılı. 3 bin dolarlık milli gelir 10 bin dolara çıktı ve dünyanın 16'ncı, Avrupa'nın 6'ncı büyük ekonomisiyiz. Şu anda 5 kat artan bir ihracat var ve biz bu mucizeyi çok zorluklara rağmen gerçekleştirdik" dedi.
"15 TEMMUZ BİR DARBE DEĞİL, İŞGAL GİRİŞİMİYDİ"
Denizli ve Uşak'ın önemli iki kent olduğunu belirten Bakan Zeybekci, "Otoyol, hızlı tren ve hükümetin yaptığı çalışmalarla Uşak çok farklı yerlerde olacak. 65'inci hükümet olarak göreve başladığımızda dünyanın en büyük teşvik ve yatırım seferberliğini başlatacakken, o hain işgal girişimi yaşandı. 15 Temmuz bir darbe değil, işgal girişimiydi. 15 Temmuz, ülkemizi soyu belirsizlere yamamak için yapıldı. Bu darbe girişimi, bu milletin feraseti, inancı ve Allah'ın yardımıyla atlatıldı. Fransız devrimi ve İngilizlerin kral ve kraliçeyi sınırlayıcı devrimleri nasıl anılıyorsa, 15 Temmuz da öyle anılacaktır" diye konuştu.
15 Temmuz'da yaşananların Almanya ve Hollanda'da gerçekleşmesi halinde bankaların uzun süre açılamayacağını öne süren Zeybekci, Türkiye'nin geldiği noktanın bir destan olduğunu savundu ve şöyle devam etti:
"Yeniden toparlandık ve herşeye rağmen 2016 yılının birinci ve ikinci çeyreğinde yüzde 4.5 ortalama ile büyüdük. İnşallah mart ayı sonunda ihracatı yükselteceğiz. Uşak'ta da 300 milyon doların üzerine çıkmayı istiyoruz. Bu coğrafyada bize tehdit olarak terör örgütleri türettiler ve alfabede kullanmadık harf kalmadı. Mehmedim şu anda çöktü tepelerine ve gerekeni yapıyor. Dünyanın öbür ucundan gelip, kurgularda bulanacaksın ve bundan etkilenen Türkiye'ye dur diyeceksin. Herkes haddini bilecek ve biz bu coğrafyada masum gözyaşlarının dökülmesine izin vermeyeceğiz. Bugüne kadar hep kurgulanan bir düzen üzerinden bunu yapmaya çalıştılar. Hep Türkiye'nin dilediklerinde aşağıya indirdikleri bir ülke olmasını istediler. Bunun rantını hep bunlar aldılar ve 1960'tan beri böyle olsun istediler. Menderes'ten sonra sürekli darbeler yapmaya çalıştılar. Kıbrıs'tan sonra Ecevit tek başına geldi ve sonra allem edip, kallem edip onu da indirdiler. 1980'i hazırladılar ve Evren olgunlaşmasını beklediklerini söyledi. Bu millet, buna da izin vermedi ve bir gecede ANAP'ı iktidar yaptı ve Özal'la bu milletin kaderi değişti. Yeniden bir kalkınma hamlesi başladı. Yine bu sistem ve bunların otomatikleri devreye girdi ve alem ve kalem etmeye başladılar. O dönemde bu sistemden iktidar çıkarmak için seçim rüşvetleri başladı. 32 yaşındaki erkekler seçim rüşveti olarak verildi. O ihanetlerin bedeli hala Türkiye'nin sırtındadır ve bunu 32, 33 ve 35 yaşında emekli olanların torunları ödemek zorundadır." 
"ÖDEDİĞİMİZ VERGİLER FAİZE GİTTİ"
Dünyadaki büyümenin 1990- 2000 yılları arasında hız kazandığını anlatan Bakan Zeybekci, "Kore o tarihlerde Kore oldu. Biz o tarihlerde kendi kuyruğumuzu kovalıyorduk. 2001 krizinde bir gecede batan bankaların bu ülkeye maliyeti 46 milyar dolardır. O günkü Türkiye'nin bu ülkeye maliyeti 200 milyar dolardır. Bugün Türkiye'nin milli geliri 865 milyar dolardır. O parayı Uşak'taki sanayicilere dağıtsan, 1 trilyon dolardan fazlaydı. 2002 yılında benim senin, onun, bunun ve şunun ödediği verginin yüzde 87'si faize gidiyordu. Bugün 100 liranın 10 TL'si faize gidiyor ve Tayyip Erdoğan bu yüzden de her gün başımızda boza pişiriyor. Çünkü kendisi bu milletin emanetini canından aziz biliyor. 2001 ve 2002 krizlerinde faiz ödememiş olsaydık, Türkiye bugün 17 bin dolarlık milli gelir seviyesinde olacaktı. Avrupa'nın 4'üncü büyük ekonomisi olacaktık. Biz bu dayağı niye yedik, çünkü bu sistem bizi bu dayağa mecbur kılıyor. Bu sistemi kurgulayanlar böyle kurgulamışlar. Sistem, Türkiye'yi yatağa bağlamış veya ayakta kötürüm etmiş" diye konuştu.
16 Nisan'da milleti hastalıklardan kurtarmak için yeni bir sistem seçileceğini savunan Nihat Zeybekci, "Bu hastalıklı sistem, millete kader olarak dayatılamaz. Seçimler 2019'da olacak ve bu tarihe kadar Türkiye'de bazı şeyler muhteşem güzel olacak. Siyaset normalleşecek, siyasi partiler normalleşecek, uçlar törpülenecek. CHP'ye oy verenlerin yüzde 70'i partisinin tek başına iktidar olacağına ihtimal vermiyor. Bu sistem normal seçimlerle iktidara gelecek olan bir muhalefet yaratacak. Bu sistem kim olursa olsun yüzde 50 zorunluluğunu getirdiği için, milleti değerleriyle barışık hale getirecek. Tayyip Erdoğan kim Tayyip Erdoğan bir fani. Bu sistem Tayyip Erdoğan'dan sonrasını garantiye almak için kurgulanan bir sistemdir. Millet gelene, 5 yıl kesintisiz olarak iktidar olanağı tanıyacak" dedi.
Almanya ve Türkiye'nin arasını açmak isteyen grupların bulunduğunu iddia eden Bakan Zeybekci, "Alman Del Spigel Gazetesi 23 Temmuz günü, 15 Temmuz'u kapak yapıyor ve bir zamanlar demokrasi vardı yazıyor. Bu ihanet gerçek olsaydı ve darbe gerçekleşseydi, meclis ve yargı darmadağın edilmiş olsaydı, Türkiye'de demokrasi kazanmış mı olacaktı Bu Türkiye'ye bir operasyon ve devamıdır. Almanya bir ülkedir ve devlettir. Bu Almanya'nın içinde Türk - Alman dostluğu ve oluşacak devasa sinerjiyi ortadan kaldırmak isteyen bir oyundur ve mayın atmaktır ortaya. Avusturya'da bir havalananında 'Türkiye'ye gitmeyin' yazıyor ve eminim ki onu yazan ya PKK'lı ya da FETÖ'den birinden. Almanya'da 2 etkinliğimiz vardı ve gittik. Denizlili hemşerilerimizle bir toplantı yaptık. Bu sefer de Alman Bild gazetesi, dünyanın en ilkel ülkesindeki bir gazete de olsa bu sözü yazmaz. Bu gazete ne dedi biliyor musunuz Medeniyet ve demokrasiden dem vuran o ülkenin gazetesi, 'Erdoğan, Köln'e en azılı tasmalı köpeğini gönderdi'. 23 Temmuz'da başlayan bu soysuzlukla demokrasinin olmadığı bir Türkiye imajı yaratılmaya çalışıldı. 1,5 milyon sadece Almanya'da seçmenim var ve onlara ulaşmak benim hakkım. Sen de egemen bir ülkeysen bunu sağlamak zorundasın" dedi.
Zeybekci, işadamları ile yaptığı iştişare toplantısının ardından Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti İl Danışma Toplantısı'na katılarak partililere seslenecek.

DHA