CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun 15 Haziran günü Ankara'da başlattığı Adalet Yürüyüşü, dün İstanbul Maltepe'de yapılan ve binlerce vatandaşın akın ettiği Adalet Mitingi ile son buldu. Peki Adalet Mitingi'ne kaç kişi katıldı, Adalet Mitingi manifestosu maddeleri neler? İşte detaylar...

ADALET MİTİNGİ'NE KAÇ KİŞİ KATILDI?

Adalet Mitingi sonrası başlayan Adalet Mitingi'ne kaç kişi katıldı tartışmasına CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel'den çarpıcı bir açıklama geldi. Özel, 1 milyon 600 bin vatandaşın Adalet Mitingi'ne katıldığını açıkladı.

adalet-mitingi-canli-izle

İSTANBUL VALİLİĞİNDEN JET YANIT

İstanbul Valiliği büyük bir tartışmaya dönen Adalet Mitingi'ne kaç kişi katıldı konusuyla ilgili çarpıcı bir açıklamaya imza attı. İşte Valilikten yapılan o açıklama:

"09.07.2017 tarihinde ilimiz Maltepe ilçesindeki miting alanında Cumhuriyet Halk Partisi tarafından düzenlenen mitingin katılımcı sayısı ile ilgili çeşitli basın yayın organlarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü kaynak gösterilerek bazı değerlendirmelerde bulunulmuştur.

Miting alanında yüzölçümü dikkate alınarak yapılan inceleme ve ölçümleme sonucunda; katılımcı sayısının yaklaşık 175.000 olduğu sonucuna varılmıştır. Kamuoyunun bilgisine saygıyla arz olunur."

ADALET MİTİNGİ MANİFESTOSU MADDELERİ NELER?

Sözleri sık sık ‘Hak, hukuk adalet' sloganlarıyla kesilen Kılıçdaroğlu, meydandakileri ‘adalet arayıcıları' diye selamladı ve 10 maddelik talebini şöyle sıraladı;

1- “15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha açık ve kesin bir dille lanetliyoruz. 249 şehidimizin aziz hatırası ve 2301 gazimiz için Fetullah Gülen Terör Örgütü'nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı ve gerçek darbecilerden hesap sorulmalıdır.

2- Bir sivil darbeye dönüşen OHAL uygulamaları yasama, yargı ve yürütme gücünü tek kişide toplamıştır. OHAL derhal kaldırılmalı ve hukuk düzeni evrensel ilkelere uygun olarak yeniden tesis edilmelidir.

3- Demokrasinin, can ve mal güvenliğinin vazgeçilmez kuralı olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı sağlanmalıdır. Adil yargılanma hakkı eksiksiz bir şekilde uygulanmalıdır. ‘Kolektif suç' gibi insan haklarına aykırı uygulamalardan vazgeçilmelidir.

4- OHAL mağdurları adeta ‘sivil ölüme' terk edilmiştir. Mağdurların yargıya erişim ve sosyal güvenlik haklarını kısıtlayan tüm uygulamalara hukuk devletinin gereği olarak son verilmelidir.

5- 15 Temmuz darbe girişimiyle veya onun arkasındaki örgütle hiçbir ilişkisi bulunmayan, ama sırf hükümete muhalif görüldüğü için bütün haklarından yoksun kılınan akademisyenler ve diğer kamu görevlileri görevlerine iade edilmelidir. Anayasa Mahkemesi'nin içtihatları dikkate alınarak, tutuklu milletvekilleri derhal serbest bırakılmalıdır.

6- 150'nin üzerinde gazetecinin hapiste olduğu bir ülkede demokrasiden söz edilemez. Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya üzerindeki tüm baskılara son verilmelidir. Düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır.

7- OHAL koşullarında, serbest tartışmanın yapılamadığı bir ortamda ve üstelik ‘devletin bütün imkânları seferber edilerek' gerçekleştirilen Anayasa değişikliği gayrimeşrudur. Bu bir ‘mühürsüz seçimdir'. Türkiye gayrimeşru bir anayasa ile yönetilemez, yönetilmemelidir

8- Din ve vicdan özgürlüğünün güvencesi olan, insan haklarına dayalı demokratik, laik, sosyal hukuk devleti güçlendirilmeli, liyakat esası kamuda göreve başlama ve yükselmede esas alınmalıdır. Eğitimde laiklik ilkesinin aşındırılmasına son verilmeli ve toplumsal adaletsizliği yeniden üreten eğitim politikaları değiştirilmelidir.

9- Toplumsal barışımızı bozan tüm antidemokratik uygulamalara eşit yurttaşlık temelinde son verilmelidir. Toplumsal adaletsizliğin en vahim görünümlerden biri olan kadınlara karşı ayrımcılığın önüne geçilmeli, kadınların özgürlük alanları korunmalı, kadın hakları toplumsal hayatın her alanında uygulanmalıdır.

10- Adalet uluslararası ilişkilere de hâkim olmalıdır. Türkiye coğrafyasındaki tüm halklara, tüm kimliklere kardeşçe, adilane yaklaşan, barışçıl ve uluslararası hukuka saygılı bir dış politikaya dönüş yapmalıdır.”