Türkiye'de ve dünyada Temmuz ayındaki en ilginç arkeoloji haberleri belli oldu.

1- Mısır’daki Ortaçağ mağarasında “Allah dışında Tanrı yok” yazısı bulundu

20

Mısır’ın Kızıldeniz sahil şeridi üzerinde yer alan bir mağaranın duvarlarında, taş üzerine oyulmuş ve ortaçağdan kalma Arap harfleri keşfedildi. Yazılardan birinde; “Allah dışında tanrı yoktur” yazıyor.

Yazıları içeren mağara, bir zamanlar hacıların ve tüccarların sıcak havanın altında dinlenmek ve sığınmak için kullandıkları bir yerdi. Bu hacı ve tüccarlardan bazıları 13. ve 14. yüzyıllar arasında bu duvarlara Arapça harflerle yazı yazmıştı. Bugüne kadar bunlar gibi hiç yazıt bulunamadı.


2- Zincirli iskeletler 2600 yıl önce Atina’yı almaya çalışan darbeciler olabilir


21

Geçen yıl Atina yakınlarındaki bir toplu mezarda bulunan elleri zincirli seksen iskelet, Atinayı ele geçirmeye çalışan Kylon’un destekçileri olabilir.

Atinalı bir soylu olan Kylon, olimpiyat oyunlarının ilk kayıtlı galibiydi. Ancak tarihe, iktidarın tek sahibi olabilmek adına, Atina’yı bir darbe girişimiyle ele geçirmeye çalışması sonucunda geçmişti. İskelet kalıntıları, MÖ 8. yüzyıldan kalma büyük bir mezarlık olan Falyron Delta Nekropolü’nde keşfedildi. Elleri demir kelepçelerle bağlanmış 80 kişi, bulundukları toplu mezara köle olmadıklarını savlayan bir düzen dahilinde yerleştirilmişlerdi.

3- Hipokrat’ın araştırmalarını içeren 1500 yıllık el yazması bulundu

23

Mısır’daki Azize Katerina Manastırı’nda gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları sırasında, ünlü Yunan Hekim Hipokrat’ın araştırmalarını içeren 1500 yıllık el yazması bulundu.

Sina yarımadasının güney ucunda, Sina Dağı’nın eteklerinde yer alan Azize Katerina Manastırı, dünyanın en eski Hıristiyan manastırlarından biri olma özelliğini taşıyor. Bu görkemli yapıda gerçekleştirilen son restorasyon çalışmaları sırasında, ünlü Yunan Hekim Hipokrat’ın bir araştırmasından elde edilmiş tıbbi bir reçete içeren 1.500 yıllık el yazması ortaya çıkarıldı.

4- Zamanla sağlamlaşan Roma duvarlarının kimyası çözüldü

24

Bilim insanları, Roma İmparatorluğu döneminde yapılan ve yüzlerce yıl boyunca ayakta kalan duvarların kimyasını çözdü.

Binlerce yıl önce inşa edilmiş olan Antik Roma betonarme deniz yapıları, günümüzde ilk yapıldığı zamandan daha güçlü bir şekilde ayakta duruyor. O halde modern beton karışımları deniz suyuyla temas ettikten onlarca yıl sonra bozulurken, Antik Roma yapıları nasıl daha da güçleniyor? Uzmanlar, volkanik materyaldeki elementlerin deniz suyuyla nasıl bir tepkimeye girip, yapıyı daha da sağlamlaştırdığını keşfetti.

5- İnsanlar sanılandan çok daha önce Neandertallerle çiftleşmeye başladı

25

Almanya’daki mağarada keşfedilen bir uyluk kemiği, 220.000 yıl önce Neandertallerin, bizim Afrika’yı terk eden türümüze fazlasıyla benzediğini açığa çıkardı

Neredeyse yüzyıl boyunca Neandertaller modern insanların atası olarak sayılıyordu. Fakat yeni oluşturulan senaryoda Neandertallerin modern insanlarla olan bağlantısı çözüldü ve görülüyor ki soyumuzun üyeleri, Neandertallerin ataları arasındaydı. Araştırmacılar 100.000 yıl önce Almanya’nın güneybatısında yaşamış olan bir Neandertalin mitokondrilerinde bulunan antik DNA’yı diziledi. Anneden çocuklara aktarılan ve kemikte nükleer DNA’dan daha fazla bulunan bu DNA’nın erken modern insanlarınkine olan benzerliği bulundu.

6- Mısır’daki 3.000 yıllık ahşap Protez Muhtemelen dünyanın en eskisi

26

Bir kadın mezarından (TT95) çıkan ve MÖ 1. bin yıla tarihlenen ayak parmağı protezi.Kahire Mısır Müzesi. F: Basel Üniversitesi – Matja Kačičnik

Mısır’da bir kadın mezarında bulunan 3000 yıllık ahşap baş parmağın, insanlık tarihindeki en eski protez olduğu düşünülüyor. Diğer uzmanlarla birlikte çalışan Basel Üniversitesi Antik Mısır Bilimcileri, ahşap ayak parmağını yeniden değerlendiriyor.

Neredeyse 3.000 yaşında olduğu tahmin edilen buluntu, Luksor yakınlarındaki Şeyh’Abd el-Qurna Nekropolü’nde bir kadın mezarında bulundu. Eşsiz buluntuyu modern mikroskop ve X-ray teknolojisi ile bilgisayar tomografisi kullanarak inceleyen uluslararası ekip, ahşap ayak parmağının bir rahibin kızı olduğu düşünülen sahibinin ayağına uyması için birkaç kez düzeltildiğini tespit etti.

7- Neandertaller 130.000 yıl önce kürdan kullanıyordu

27

Bir Neandertal dişinde bulunan “kürdan” olukları, arkaik insanların diş problemlerini 130.000 yıl önce tedavi etmeye çalıştığını gösteriyor. Araştırmacılar bulguyu tarihöncesi dişçiliğin bir kanıtı olarak görüyor.

Daha önce yapılan birçok araştırmada, bazıları 2 milyon yıl öncesine uzanan eski insanların fosilleşmiş dişlerinde kürdan olukları tespit edilmişti; ancak bu davranış çoğu zaman Neandertallerle ilişkilendirilmemişti. Araştırmacılar, bir Neandertal bireyin ağzının sol tarafındaki dört mandibular dişi analiz ettikten sonra bulguları yayınladı.

8- 3500 yıl önce Mısır’da mumyalamanın nasıl olduğunu gösteren yüz

28-kopya

Firavun Thutmose III zamanında Ahırlar Şefi olarak bilinen ve şehrin ileri gelenlerinden sayılan Nebiri’nin yüzü mumyalama tekniklerine ışık tutuyor.

Arkeologlar, Mısır’ın MÖ 1550’den MÖ 1292’ye kadarki dönemini kapsayan 18. Hanedanlık’ta yer alan ve hanedanın ileri gelenlerinden biri olarak kabul görmüş Nebiri’nin yüzünü yeniden canlandırdı. Araştırmalar, o dönemde kraliyet dışı elitlerin cenaze törenlerine ışık tutarak, cesedinin mumyalanması için nasıl hazırlandığına dair yeni bilgiler de ortaya koyuyor.

9- Denisovalılara ait 200.000 yıllık dördüncü fosil bulundu

29

Sibirya’da, Altay Dağları’ndaki bir mağarada bulunan yeni bir Denisovalı fosili, kendi türünün dördüncü örneği ve yaklaşık 200.000 yıllık.

ibirya’da, Altay Dağları’ndaki bir mağarada bulunan yeni bir Denisovalı fosili, bu sır dolu insan türü hakkında yeni ipuçları sağlayabilir. Bulunan fosil kendi türünün dördüncü örneği ve yaklaşık 200.000 yıllık. Sibirya’nın Denisova mağaralarında keşfedilen eski insanlardan elde edilmiş DNA analizleri sayesinde Denisovalıların, Neandertallerin kardeş grubunu oluşturduğu ortaya çıkarıldı. 470.000 ila 190.000 yıl önce iki grubun ataları birbirlerinden ayrıldılar.

10- Side Antik Kenti’nde orijinal yerinde iki heykel bulundu

30

Antalya’nın Manavgat İlçesi’ndeki Side Antik Kenti’nde sürdürülen kazılarda Roma dönemine ait MS yapılmış başsız kadın ve erkek heykelleri bulundu.

M Yapısı olarak isimlendirilen yapının Güney Stoa’sında gerçekleştirilen çalışmalarda iki heykel bulundu. Geç Antik Çağ’da olasılıkla bir çeşme yapısına dönüştürülen M Yapısı Güney Stoasının nişleri içerisinde, birisi kadın diğeri erkek iki heykel tespit edildi. Her iki heykel de nişler içerisinde ve ayakta yani “in situ” olarak ele geçti.