İlk filminden 13, son filminden 7 yıl sonra sekizinci filmiyle karşımızda “Testere”... 2004 yapımı küçük bütçeli bir film olan “Testere” kısa zamanda korku-gerilim severlerce beklenmedik bir ilgiyle karşılanmıştı. Hatta işi daha da ileri götürüp filmi türünün en başarılı örneklerinden biri sayılan “Se7en” ile karşılaştıranlar da olmuştu. “Testere”, David Fincher’ın başyapıt filmi kadar nitelikli olmasa da seyircisini sonunda şaşırtabilen ve bilmecevari bir yapı üzerinden giden kabus gibi bir filmdi.

Seyircinin korkularıyla ve sinirleriyle oynamak her filmin yüzde yüz başarabildiği bir durum değildir. “Testere”nin ilk filmde başardığı bu olmuştu. Kendinizi ölümcül tuzakların içinde kapatılmış kurbanların yerine koyduğunuzda dehşete kapılabiliyordunuz. “Testere”nin akıllı katili John Kramer, kurbanlarını zaaflarına göre cezalandırarak bize kanlı ama ulvi mesajlar vermeyi amaçlayan bir sahte peygamber havasındaydı. Kanser hastalığı yüzünden ölüme mahkûm olduğunu anladığında, kendi yaşamının değerini bilmeyen ve zaafları yüzünden çevrelerine de zarar veren insanlardan seçtiği kurbanlarına hayatın değerini oldukça kanlı bir şekilde anlatmaktadır kendisi.

testere_1

Polisin tümüyle çaresiz kaldığı tüm vakalarda kurbanları son derece vahşi ölümler karşılamaktadır “Testere” filmlerinde. İkinci filmin en büyük sürprizi esas katilin bir de yardımcısı olduğunun anlaşılmasıydı. “Testere 3” bu sürprizin arkasını tamamen dolduruyor ve ilk kez katilin tarafında fazlaca zaman geçiriyordu. John Kramer’ın ölümünü barındıran üçüncü filmin ardından bu serisinin bir üçleme olarak kalacağını düşünmüştük. Ama bu para makinesi, ‘işkence pornosu’ türünün yıldız serisi olmayı sonra gelen dört zayıf devam filmiyle daha sürdürdü. Açıkçası ilk üç filmin aralarına sokuşturulan bu filmler giderek sıradanlaştı ve serinin farklı yapısını hayli zorlayıp sündürdü. Nitekim sonuncusundan beri tam yedi yıldır yeni bir “Testere” filmi çıkmıyordu karşımıza.

Artık çoktan ölmüş bir serinin 8. filminin elbette ciddi bir handikapı var. Seyirciyi hiç ilgilendirmeyen, baştan kurulan zayıf empati duygusunu giderek tüketen, tamamı kötü insanlardan oluşan bir kurban listesi var yine karşımızda. Hatta o kadar ki filmin en ‘insani’ karakteri üçüncü filmin sonunda ölmüş olan John Kramer’dan başkası değil neredeyse! Bir çiftlik evinde Kramer’ın çeşitli kanlı tuzaklarına maruz kalan dört kişi hayatları için mücadele ederken dışarıda bir grup polis ve adli doktor da ölmüş olması gereken bir katilin sağa sola yeni cesetler bırakmasının anlamını çözmeye çalışıyorlardır. Sonunda olaylar önceki filmlerden birinde olduğu gibi çözülüyor.

testere_3

“Testere: Jigsaw Efsanesi” için kötü bir film denemez ama çoktan yorgun düşmüş bir serinin tüm handikaplarını taşıyor. Kurbanların umutsuzca hayatta kalmaya çalışmalarını nasıl sonuçlanacağından gayet emin bir şekilde izliyoruz. Tek merakımız nasıl parçalanarak ölecekleri! Bu da insanı bir şekilde suçlu hissettirip rahatsız ediyor izlerken. Bu her biri cezalandırılmayı haketmiş suçlar işlemiş ümitsiz kurbanların hayatta kalmasını pek de umursamıyoruz doğrusu. Ama yine de iki güçlü kadın karakter sunmayı başarıyor film kendi kısıtlı alanında.
Alıştığımız yapının izleyenlere adeta metalin tadını hissettiren tuzak mekanizmalarıyla dolu kapalı mekan kısımları yine belli oranda iyi. Ama hikayenin diğer tarafında polis dedektifi Halloran ve doktor Nelson’ı oynayan aktörlerin abartılı performansları akışı bozuyorlar adeta.

Ülkemizde doğrudan ev sinemasında karşımıza çıkan filmleri “Zamanın Ötesinde” (Predestination) ile göz dolduran yönetmen kardeşler birkaç heyecanlı sahne yaratmayı da başarmışlar her şeye rağmen.
Kesin olan şu ki; tıpkı önceki filmlerinde olduğu gibi, sekizinci “Testere” filmi de yine iyi bir mide, sakin bir sinir ve şiddet tahriklerine kapılmayan yetişkin bir beyin (!) istiyor.

2,5 yıldız
Testere: Jigsaw Efsanesi
Jigsaw
Yönetmenler: Spierig Kardeşler
Oyuncular: Matt Passmore, Laura Vandervoort, Tobin Bell
92 dakika, 18+