15 yılık iktidarı ve ondan önce de “İlim Yayma Cemiyeti’nin” kurulmasına kadar giden geçmişi olan AKP kadrolarında okumuş, çalışkan, dindar enerji bakanı olabilecek başka bir genç yok muydu? Arandı arandı bulanamadı da Cumhurbaşkanı’nın damadı Enerji Bakanı yapıldı.
Tesadüf!
Petrolün dünya fiyatı:
110 dolardı.
Damat bakan oldu.
50 dolara indi.
Türkiye’de ise TL bazında akaryakıt fiyatlarında aynı oranda (kur artışı ayıklansa bile) düşüş olmadı. Dünyada petrol fiyatı yüzde 35 düştü, Türkiye’ye yansıtılması yüzde 6.4 oranında kaldı.
Yine tesadüf!
Doğal gazın dünya fiyatı:
11.8 dolardı.
Damat Bakan oldu.
4.4 dolara indi.
Türkiye’nin doğal gaz ithalat faturası 35 milyar dolardan 15 milyar dolara geriledi. Fakat doğal gazdaki düşüş halka yansıtılmadı. Bu kış dünyanın en pahalı ısınan insanları biz olduk.

*  *  *

Bilineni neden yazıyorum?
Çünkü bir haber okudum.
Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın her gün 5 defa; “Vesayetçi... Darbeci... 28 Şubatçı... Kemalist...” diye suçladıkları eski Başbakan ve sonra Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel döneminde Çevre Bakanlığı yapan Hamdi Üçpınarlar, üniversite mezunu oğluna “torpil” yapmaya yanaşmadı. Oğul Mehmet Üçpınarlar, ihtiyaçtan 20 misli daha fazla maaşlı ile doldurulan TRT’ye bile giremedi, başka bir devlet kurumunda da bir koltuk kapamadı. Eski Bakan oğluna; “Oğlum... İşe daha fazla ihtiyacı olanlar girsin...” dedi ve bakan oğlu Mehmet de diğer torpilsiz Mehmetler gibi önce pazarlarda işportacılık yaptı, sonra da bakkal dükkanı açtı, geçimini kurtarıyor.
Aklıma VIP liste geldi.
Haluk Koç açıklamıştı.
Açıklama yapıldığında AKP 12 yıllık iktidardı ve Haluk Koç; “devlete memur olmak için torpil, yer değiştirme işlemlerinde torpil, istifa sonrası dönüş işlemlerinde torpil, belediyelere zabıta alımında torpil, devlet kurumuna işçi alımında torpil, adalet bakanlığına kadro alımında torpil, ek ödemesi ballı kurumlara geçişte torpil... Varsa AKP’den yakının, yandaşın, kartvizitin bu işlemleri yapmak senin için sudan kolay...” demişti.

*  *  *

Gazeteciler de sormuştu.
Siz bu iddiaları neye dayanarak konuşuyorsunuz? Haluk Koç da belgeleri Cumhurbaşkanı’ndan başlayarak şöyle sıralamıştı: Cumhurbaşkanı’nın teyzesinin oğlu ilköğretim müfettişiydi. AKP iktidara gelince MEB İlköğretim Genel Müdürü yapıldı. Sonra Danıştay tarihinde bir ilk olarak bir ilkokul öğretmeni Danıştay üyesi yapıldı. Cumhurbaşkanının teyzesinin diğer oğlu da sınıf öğretmeni iken KYK Genel Müdür Yardımcısı yapıldı. Cumhurbaşkanı’nın 2 yıllık itfaiyecilik okulu mezunu akrabası da KOSGEB İnsan Kaynakları Dairesi Başkanı oldu. Cumhurbaşkanı’nın avukatının eşi Yurt Dışı Türkler Başkanlığı’nda memur oldu. Cumhurbaşkanı’nın Özel Kalem Müdürü’nün oğlu da Yurt Dışı Akraba Toplulukları Başkanlığı’nda uzman yardımcısı yapıldı. Cumhurbaşkanı’nın AKP Genel Başkanlık makamındaki Özel Kalem Müdürü’nün kardeşi de sınavsız olarak Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda uzman yapıldı. Cumhurbaşkanı’nın oğlu Bilal’in arkadaşı da ATV’de çalışırken önce Başbakanlık’a alınıp sonra TRT Genel Müdür Yardımcısı yapıldı.
Lise böyle uzuyor.
Bakan torpilleri de çok. Arşivden okuyabilirsiniz. Cumhurbaşkanı, şu sarayda her gün “rejim değişmeyecek sistem değişiyor sistem...” diye propaganda yapıyor. Sistem değişince “torpil zihniyeti” de kalkacak mı? Kalkacaksa 15 yıl neyi beklediniz?

HAYIR demek için 60 neden (21) 

Ertuğrul Günay’ın uyarısı!


2007’den 2013’e kadar Kültür Bakanlığı yapan Ertuğrul Günay’ın Yeni Asya Gazetesi’ne verdiği bir söyleşi yeni yayınlandı. Ertuğrul Günay, “28 Şubat mağduriyetinin yıllardan bu yana siyasi rantını devşirenlerin, dün
kendi haklarını savunan
demokratların, mütedeyyinlerin, liberallerin ve on
binlerce insanın mağduriyeti karşısında belki çaresizce suskun kalması benim vicdanımı kanatıyor. Bu duygularımı AK Partili dostlarıma da söylüyorum. Ferden ferde tümü kaygılarımı paylaştıklarını söylüyor, sonra kalabalıkta kayboluyorlar” dedi.