Hasta yatağında iken bastırdı bu kitabı... Adı: “Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye!”Türker, menhus hastalıkla amansızca mücadele ederken bile ülkesini ve yurttaşlarını düşünüyor, sorunlara çözüm yolları arıyordu.
Mehmet Türker şimdiye kadar binlerce yazı kaleme aldı ama hiç basılı kitabı yoktu.
“Tarihe not düşmek” amacıyla onun yazılarından bir kitap yapmayı TOKER Yayınları’nın sahibi Yalçın Toker düşündü
Teklifi hasta yatağında kabul eden Türker bana:
“Kitabın önsözünü de senden rica ediyorum ağabey” dedi.
Sevinçle yazdım. Mehmet Türker çok beğendi. Halen piyasada olan kitabın önsözünde benim imzam var.
O önsözü sizlerle paylaşmak istiyorum. Okuyalım:
* * *
“Toplumda kavga ve nefret var!
Ülkenin insanları ikiye bölünmüş gibi... Kimse karşıt görüşe tahammül edemiyor. En ufak bir tartışmada bile taraflar birbirlerine parlıyor, hırlıyor!
Ülkeyi birlik içinde tutması gereken siyasetçiler de, kutuplaşmayı bizzat körüklüyor.
Bir ülkenin insanları böyle ikiye bölünür mü?
Acı ama gerçek! Bizde bölündü maalesef! Dilerim bu böyle devam etmez ve aklın yolu galip gelir.
* * *
Bir ülkede muhalefet milletvekilleri kurşunlanıyorsa, il başkanları sokak ortasında dövülüyorsa, o ülkede medeniyet, demokrasi, hak, hukuk ve özgürlükten söz edilebilir mi?
Hemen her gün siyasetin önde gelenleri birbirlerine hakaretler yağdırıyorsa, Meclis’te çirkin kavgalar oluyorsa o ülkede nasıl huzur sağlanır?
Etrafa hep gerginlik, kin ve nefret tohumları ekildiğini görüyoruz.
Terör, başımızdaki ayrı bir belâ... Türkiye maalesef bir şiddet sarmalına girmiş durumda...
“Bu gidiş, kötü bir gidiş” sözü bile yaşadığımız günleri anlatmaya yetmiyor.
* * *
Tüm bunları neden yazdım?
Mehmet Türker’in yeni basılan “Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye!” adlı kitabı bana bunları hatırlattı da ondan...
Gerçekten yazık ettiler güzelim memleketimize... Terör, Güneydoğu’daki kalkışma, 15 Temmuz Darbe Girişimi, ekonomik güçlükler, FETÖ’cü hainler... Ve akla gelen her türlü melanet var ülkemizde...
İşte, Mehmet Türker ülkemizdeki, tüm bu sorunları dile getiriyor, yetkilileri uyarıyor.
Türker, günümüzün en çok okunan yazarlarından biridir. Benim de çok eski, sevgili bir arkadaşım ve meslektaşımdır. Onunla uzun yıllar Hürriyet, Meydan, ve Gözcü gazetelerinde beraber çalıştık. Şimdi, SÖZCÜ’deyiz.
Kitabın özsözünü yazmak gibi onurlu bir görev de bana düştü.
Bu kitap günümüzün panoramasını çizen bir eser olarak kitaplıklardaki yerini alacaktır.”
(Rahmi Turan – Kasım 2016)
* * *
Kitap TOKER Yayınevi (0 535 319 93 49) tarafından basıldı. Yalçın Toker de kitabın başlangıcında “Toker Yayınları olarak yazarımıza kendisinden daha pek çok eserler beklediğimizi vurgulamak isteriz” diye yazdı ama kader acımasızca hükmünü icra etti ve Mehmet Türker’i aramızdan ayırdı.
Bugün onu toprağa veriyoruz. Allah gani gani rahmet eylesin, tüm sevenlerine sabır versin.
Konuştukça batıyor!
Devlet Bahçeli konuştukça batıyor!
Ülkücülerin büyük bir bölümü “Ne yazık ki, başkan bize ihanet etti” diyor.
Bahçeli hangi akla hizmet ediyor belli değil.
Zaman zaman “Kendisine oy vermeyen milletten intikam alıyor!” diyenler haklı mıdır acaba diye düşünmeden edemiyorum.
* * *
MHP Genel Başkan adaylarından Süleyman Sazak “Ülkücü hareket, geçmişi kirli hiç kimsenin figüranı olamaz!” diye tepki gösteriyor ve şöyle diyor:
“Ülkücü hareket vicdanı kirli, niyeti kirli hiç kimsenin figüranı olmayacaktır. Gerçek ülkücüler hiçbir makam uğruna hürriyetini ve şahsiyetini teslim etmez.”
Diğer bir MHP Başkan adayı Sinan Oğan ise “Anayasa’da yapılan değişiklik MHP’nin idam fermanı anlamına geliyor. MHP kendisine yer bulamayacağı bir sisteme imza attı.” görüşünde...
Özetle; Devlet Bahçeli, MHP’ye yazık ediyor! Kendi de batıyor, partisini de batırıyor!
GÜNÜN SÖZÜ
Dikkat! Elleri ve yüzü
temiz olan insanların kirli
düşünceleri de olabilir!
