Ve geçtiğimiz hafta bu duyum, şirketin en yetkili kişisi Tim Cook tarafından doğrulandı. Bloomberg kanalına açıklama yapan Cook: “Şirket, otonom sistemlere konsantre oluyor ama ürün açısından ne yapacağımızı söyleyemem. Bu çok önemli bir teknoloji ve bizim açımızdan da çok önemli” dedi.
“Şimdi Mercedes, Audi, BMW düşünsün” dememiş tabi. Bunu ben ekliyorum. Bu sadece teknoloji değil, dünya ekonomisi için çok ilginç ve önemli bir haber.
DENGELER KÖKÜNDEN SARSILACAK
Apple gibi nakit içinde yüzen, insan kaynağı sıkıntısı yaşamayan, inovasyon denilince akıl almaz bütçeleri gözünü kırpmadan harcayan ve karşılığını da alan bir şirketin otomotive girmesi dengeleri kökünden sarsacaktır diye düşünüyorum.
Otomobil gazeteciliği yaptığım yıllardan beri her otomobil fuarında, her otomobil lansmanında otomobil yakıtının geleceği konusunda birçok yenilikçi fikir ile karşılaştım. Ama bugün bile bu konuda bir konsensüs yok. Hele Volvo gibi devler dizel pazarından çekilirken daha da büyük belirsizlik hâkim bu konuda. Ama otonom sürüş sistemlerinin otomotivin geleceğinde yer alacağı kesin!
Bosch gibi firmalar bu konuda inanılmaz mesafe kaydetmiş durumda. Apple, artık rahatsızlık verecek düzeydeki yüksek parasını çok mantıklı bir alana harcamak konusunda doğru bir adım atıyor.
Firmanın otomotiv ile ilgili planlarını bir otomobilsever olarak heyecanla takip edeceğim. Ama şimdilik elimizdeki tek bilgi firmanın üç otomobil modeli test etmek için izin aldığı.
Bakalım otomotiv devleri bu hamleye nasıl yanıt verecek.
Google otomobilde suratını astı
Apple otonom sürüş sistemleri konusunda ciddi adımlar atarken Google bir parça yönünü kaybetmişe benziyor. Aslında belki de yönünü bulmuşa... Bu, otomobil ve pazarlama konularına nereden baktığınıza bağlı. Google 2014 yılında dünyanın en sempatik otomobiline otonom sürüş sistemi takmıştı. Ve dünyanın dikkatini çekmeyi başarmıştı. Bir çizgi film karakterine benzeyen otomobili kim satın almak ister diye düşünürken Google ilginç bir hamle yaptı ve bu otomobilde geliştirdiği teknolojiyi artık başka otomobillere takacağının bilgisini verdi. İlk olarak da Chrysler Pacifica modeli ile başlayacağını duyurdu.
Böylece Google bu alanda hizmet veren birkaç önemli şirketin rakibi konumuna geldi. Otonom sürüş sistemlerini biraz da markasının popülaritesiyle büyük kalabalıkların ilgi alanına sokan firmanın otomobilin yüzünü değiştirip bir devrim yapacağı beklentimiz yerini daha sağlamcı bir harekete bırakmış oldu. Yani en azından bir süre daha ortalıkta güler yüzlü komik otomobillerle dolaşıp bir çizgi filmin içinde yaşıyoruz gibi hissetmek yerine bildiğimiz, alıştığımız ve günlük hayatımızın içindeki otomobillerle bu teknolojiyi kullanacağız. Cümleyi birinci tekil şahış olarak kurduğuma bakmayın. Bizim ülkemizde daha çok zor tam otonom sürüş sistemine sahip otomobiller kullanmamız. Otomotiv firmaları daha hibrid otomobillerin bile vergiden muaf olması gerektiğini anlatamadılar bırakın insansız otomobil mevzuatının yazılmasını!
Atari geri dönüyor
Artık o kadar yaşlı geliyorum ki kendime eski teknolojilerden bahsederken. Ha bir de devrik cümleleri seviyorum ama onun konumuzla bir ilgisi yok. Çocukluğumda ilk kişisel bilgisayarım Atari markasını taşıyordu. Atari 800 XL idi adı ve on yaşımın, o yol aldığımız renkli televizyondan sonra en heyecan verici parçasıydı. Atari, kişisel bilgisayar yerine oyun konsolları ile popüler olmuştu ve ne yazık ki değişen zamana ayak uyduramadı. Son oyun konsolunu üretmesinin üzerinden otuz yıl sonra firma, yeniden konsol üretmeye başlayacağını duyurdu.
2013 yılında iflastan dönen şirket bir süredir mobil oyun pazarında ürettiği oyunlarla yoluna devam ediyor. Ama oyun konsolu fikri biraz riskli bir adım gibi duruyor. Pazarda Microsoft ve Sony gibi iki dominant firma varken ve hayli yol kat etmişken Atari nasıl bir fark yaratacak görmek gerek. Nostalji faktörü önemli ama firmanın başarılı olmak için Xbox ve PlayStation çağı çocuklarını kafalaması lazım.
