Bazı sektörler nedense bir inekten süt sağar gibi hep vergi ineği muamelesi görüyor. Mesela bunların en önemlisi otomotiv sektörü. Bir otomobil aldığımızda bazı modellerde bir buçuk tane de devlete hediye ediyoruz. İş öyle çığırından çıktı ki ikinci el otomobiller haddinden fazla değerlendi ve insanların çoğu eski sıfır fiyatına ikinci el otomobil bulunca seviniyor.
Aynısı cep telefonu sektörü için de geçerli. Sektöre sürekli vergi yükleniyor. Bir dönem “paramızın yurtdışına daha az kaçması için” diye kandırılıyorduk. Ama artık görüyoruz ki mesela hiçbirimizin izlemediği, sadece tek bir siyasi görüşe kapılarını açmış olan TRT, tüm diğer siyasi görüşlere ait halkın parasıyla yaşatılmaya çalışılıyor. Adı aslında deprem vergisi olan ve depremde evini kaybeden vatandaşlarımıza ev, aş olmak için konulan ama müteahhitlerin elinde duble yola dönüşen GSM vergisini unuttuk bile.
ORTAYA TUHAF RAKAMLAR ÇIKIYOR
Şimdi geçtiğimiz hafta içinde New York’ta tanıtımı yapılan Note 8’in çıkış fiyatının 4.999 lira olması tartışılıyor. Evet bu gerçekten çok yüksek bir rakam.
Ama vergileri dökünce ortaya çok tuhaf rakamlar çıkıyor.
Diyelim 1000 liralık maliyeti olan bir cihaz satın almak istiyorsunuz.
Mesela TRT Bandrolü biliyorsunuz yeni güncellendi. Yüzde 6 olan pay yüzde 10’a çıkarıldı.
Bin liralık cihazınız daha elinizi sürmeden 1100 lira oldu!
Üzerine hop yüzde 25 ÖTV. Bir anda cihaz 1375 lira oldu.
Ama bitmedi. Daha yüzde 18 KDV var. Oldu mu cihaz size 1622.5 lira! Düşünün daha bir cihaz istedikçe her bin lirada vergi nasıl artıyor.
VERGİSİ ASGARİ ÜCRETTEN FAZLA
Bir Note 8 aldığınızda 1.622,5 lira vergisi var! Yani bir aylık asgari ücretten fazla!
Note 8 mesela Almanya’da 4096 lira.
ABD fiyatı 3479 lira.
Dubai fiyatı 3229 lira.
Üstelik ABD ve Almanya’da asgari ücret 1404 lira değil! Ve o ülkelerde de vergi ödüyor insanlar. Bizdeki gibi kur baskısı da yok üstlerinde çünkü maaşlarını dolar veya Euro üzerinden alıyorlar.
Üstelik Samsung, rakipleri ile rekabet edebilmek için Note 8’in fiyatını çıkış için indirimli tutmaya çalışmış. Mesela TRT farkı tam yansıtılmamış ve muhtemelen Samsung, Türkiye için çıkışın kuvvetli olması adına belli indirimler de yaptı.
Ama bu vergi sistemi artık vergi sistemi olmaktan çıkıp, vergi yanında akıllı telefon hediye etmeye dönmüş durumda. Ne halk ne de sektör buna uzun süre dayanabilir.
Note 8 ile İstanbul’da ilk çekimi yaptık!
Geçen haftanın, popüler teknoloji açısından büyük kalabalıkları ilgilendiren en önemli olayı Samsung Galaxy Note 8’in lansmanı oldu.
Arada çıkan ve toplanan ürünü saymazsak, Note hayranları iki yıldır bu tanıtımı bekliyordu.
Ben de bu tanıtımı New York’ta izleyip sizinle detayları paylaşmıştım. Küçük sayılabilecek bir azınlık bu akıllı telefonun detaylı performans verileri, işlemci hızı gibi özelliklerini didiklerken çok büyük sayılacak bir kalabalığın ise aklında tek bir soru var: Kamerası nasıl?
Artık akıllı telefonlar hiç de azımsanmayacak bir kitlenin ana kamerası. Tüm anılar onunla oluşturuluyor. Sosyal medya onun çektiği video ve fotoğraflarla şenlendiriliyor. Böyle olunca da kamera performansı son kullanıcı açısından ekstra önem kazanıyor. Zaten Note 8’de yaşanan en net donanım gelişiminin kamera bölümünde gerçekleşmiş olması, Samsung’un da konuya bakışı konusunda fikir veriyor. Arkada toplam 12 MP iki kamera ve önde 8 MP olmak üzere bünyesinde üç kamera barındıran Note 8 kamerasını en güzel Boğaz’da test edebileceğimi düşündüm ve Samsung ekibi de beni kırmayıp henüz basına teste verilmeyen cihazı birkaç saatliğine ödünç verdi. (Tabii ki yanında birini de gönderdiler:)
Fotoğraf için, İstanbul’un en fotoğrafik bulduğum köşesini, Galata Köprüsü’nün üstünü seçtim. Ve zor bir sınav olması için de gün batımını çektim.
İşte sonuç ortada. Ve gerçekten bir akıllı telefon için çok etkileyici bir performans. Ters ışıkta hayli yüksek bir kontrast var ve renkleri açtığınızda şaşırtıcı bir netlik çıkıyor ortaya.
