İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, il il dolaşıyor. Biraz tatlıyı fazla kaçırsa da yemesine-içmesine dikkat ediyor. Gittiği illerde esnaflarla baş başa konuşuyor, apartmanların zilini çalıp kadınlarla dertleşiyor. Önceki gün partisinin Yozgat ve Kırşehir il örgütlerinin açılışını yaptı. Şubat ayı sonuna kadar 50 il’i dolaşacak ve gittiği her yerde, “Seçim 15 Temmuz’da olacak, hazır olun” uyarısında bulanacak.

Partide bütün kararlar Danışma Kurulu’nda ve Genel İdare Kurulu’nda alındıktan sonra uygulanıyor. Eğer bir değişiklik olmazsa İYİ Parti’nin en iyi yönlerinden birisi de şeffaflığı. Genel Başkan Akşener, dün parti yöneticileriyle birlikte gazetelerin Ankara Temsilcileriyle bir araya geldi. Geçmişte “akredite” sorununu yaşamış, şimdi İYİ Parti Basın Müşavirliğini yürüten Murat İde, ayrım yapmadan bütün yayın organlarının temsilcilerini davet etmişti.

KADIN HAREKETİ

Akşener, partilerine her bölgede iyimser bir bakışı bulunduğunu anlatıyor. Örneğin Diyarbakır’dan mutlaka milletvekili çıkaracaklarını belirtiyor. Yaptırdıkları anketlerin sonucunu şöyle yorumluyor:

“Toplumun her kesimden oy alabileceğimiz anketlerimize yansıyor. Daha ilginç bir şey söyleyeyim: Ak Parti’ye müthiş bir kadın desteği vardı. İYİ parti, oransal olarak AKP’nin kadın desteğini yakaladı. Bize erkek seçmenin verdiği oydan daha fazla kadın seçmenin tercihi olduğumuz anketlerde ortaya çıkıyor. Bu çok önemli.”

Gittiği yerlerde insanlar “kutuplaşma”dan duydukları rahatsızlığı dile getiriyor. Ankara’nın Şereflikoçhisar İlçesi’nde benim de tanık olduğum bir olay yaşandı. Dişleri dökülmüş yaşlı bir bey, “Sadece huzur istiyoruz. Allah rızası için kimseye sövülmesin, toplum kutuplaştırılmasın” derken gözleri yağmur bulutu gibi yüklüydü. Siyasette kullanılan dili sorduğumuzda Akşener “Merkezdeki konumumuz, siyasi kutuplaşmadaki ölçüsüz dili de ortadan kaldıracak bir alan oluşturuyor” görüşünde olduğunu belirtiyor.

13saygibey30cm

“GÖMLEK DEĞİŞTİRMİYORUZ”

24 yıldır aktif siyasetin içinde olan 61 yaşındaki Meral Akşener de anketler yaptırıyor, diğer siyasi partilerin durumunu da öğreniyor. Örneğin, İYİ Parti cephesinden AKP nasıl görünüyor:

“AKP’nin yüzde 25-30 arası kor bir seçmeni oluştu. Bunların hepsi ‘Tayyipçi’. Yani, Tayyip Bey’in etrafında şekillenen bir seçmen. Başka alanlardan gelen insanlar orada kendilerini ifade edemiyor. Öyle olunca bu yorgun  seçmenin bir seçeneğe ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Bu durum anketlerde de çıkıyor.”

Akşener, geçmişte kendisini “Ülkücü” olarak tanımlıyordu. Peki şimdi nasıl tanımlar? İşte onun cevabı:

“Evet ülkücülüğüm devam ediyor. Fakat bir parti kurduğunuz zaman genel başkan sandalyesine sizi tensip ettiklerinde o zaman sadece sosyal medya hesabınızda ‘genel başkan’ diyorsunuz. Bizim içimizde birçok fikri yapıdan arkadaşımız var. Onların değişmesini dönüşmesini talep etmiyoruz. Çünkü onların değişmesi, dönüşmesi halinde bizim de değişmemiz dönüşmemiz gerekir. Böyle bir durumumuz yok. Ama fikri bir zenginliğimiz var. İYİ Parti’nin temel ilkeleri var. Bu temel ilkelerin en önemlisi de Türkiye’nin milli birliği, bekası, milletin birliği, beraberliği  ve vatanseverlik. Türkiye’yi sevme anlamında bir araya gelen, gömlek değiştirmek yerine o ceketi giymek şeklinde tarif ediyoruz biz bunu.”

İTTİFAK OLUR MU?

Her seçim dönemi yaklaştığında yasal olmaması nedeniyle ittifak yerine “güç birliği” yapılır, bir siyasi partinin önerdiği adaylar, şemsiyesine girilen siyasi partinin listesinden milletvekili adayı gösterilir. Hem AKP’yi, hem MHP’yi yakından bilen Akşener’in bu konuda değişik iddiaları var. Onu dinliyoruz:

“Partiler arası eşit bir ittifak sistemi çıkmaz. Niye çıkmaz? Sayın Erdoğan, kendi partisinin bünyesinde MHP’ye 50-60 milletvekili verir. Milletvekili sayısında sorun yok. Ama Sayın Devlet Bahçeli dahil olmak üzere herkesin AK Parti’nin şemsiyesi altında, onun ismi altında  seçime girmesini ister. Şimdi böyle olduğu zamanda benim tanıdığım Bahçeli, o  sandalyeden kalkıp, sonra geri dönüşü ile ilgili sorun yaşayacağını öngörerek katiyetle o sandalyeden kalkıp Ak Parti’nin bünyesinde seçime girmez.

Kendi girmediği takdirde diğerlerine de müsaade etmez. Dolayısıyla 2 ayrı partinin yan yana gelip eşit düzeyde bir ittifakı söz konusu olmaz. AKP’nin MHP ile 2 ayrı parti üzerinden ittifak yapması demek Sayın Erdoğan’ın bir güç zafiyeti algısına sebep olur. O da, onu yapmaz. Sayın Bahçeli de o sandalyeden kalkıp orayı boş bırakıp birine emanet edip gitmez. Velhasıl kelam buradan bir şey çıkmaz ittifak işi yaş.”

s1meral30cm

CANIM-CİĞERİM DÖNEMİ

Yasal düzenleme yapılırsa, İYİ Parti seçimlerde başka siyasi partilerle ittifak yapar mı? Akşener, “kimseyle görüşmedik” dedi ve bu soruyu şöyle cevaplandırdı:

“Benim hayalimde Demokrat Parti, Saadet Partisi gibi partilerle bir ittifak yapma arzum var. CHP ile bir ittifak yapmayız. Çünkü, Cumhurbaşkanlığı adaylığına bütün siyasi partilerin aday çıkarması gerekir. İYİ Parti iddialı bir partidir. Dolaysıyla CHP ile ittifak yaptığınızda o zaman sizin oyunuz ortadan kalkar, belli olmaz. O nedenle bu manadaki ittifaklara buna AKP dahil kesinlikle bir ittifak anlayışımız olmaz. Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura CHP’nin adayı kalırsa destekleyebiliriz.”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı’ndan daha fazla Cumhurbaşkancı bir tavır ortaya koyduğu” için Güneydoğu seçmeni üzerinde bazı dengeler değişiyor. Bunun nasıl olduğunu Akşener şöyle açıklıyor:

“Güneydoğu’da  insanlar nefes alma ihtiyacı hiss ediyor ve bu yüzden herkese ders verebilirler. HDP’ye oy veren insanların  oylarını almak için Cumhurbaşkanlığı seçimine doğru AK Parti  farklı açılımlar yapar diye düşünüyorum. Şu anda teröre karşı sertlik politikası izleniyor. Şimdi bu çok sertlik, tekrar çok hızla ‘canım- ciğerime’ dönüşülebilir. Dolayısıyla orada çok sert bir mücadele olur.”

METO’CULAR, KETO’CULAR

Meral Akşener, İçişleri Bakanlığı görevinde de bulunmuştu. Terörle, uyuşturucuyla mücadeleyi yakından izliyor. Hatta, Partinin Genel Başkan Yardımcısı sanatçı Mehmet Aslan’ı, uyuşturucuya karşı gençleri uyarması için gençlerle toplantılar yapmasına da alabildiğine destek oluyor.

Akşener’e, “Türkiye’de yeni bir darbe olur mu?” diye sorulduğunda, eski bakan olarak şu iddiada bulunuyor:

“Türkiye’de her darbe Sam Amca’nın ‘Yürü bizim çocuklar’ demeden olmaz. Dolayısıyla olup olmama konusundaki ana ABD’dir. Darbeyi FETÖ’cüler yapmazda, ‘yürü arkadaş’ dendiği zaman METO’cular, KETO’cular çıkar ortaya. İsim değişir. Kullanım süresi ne zaman dolarsa, Fetullah Gülen de o zaman ABD’den gönderilir.”

“FETÖ BORSASI” İDDİASI

Akşener,  FETÖ ile yapılan mücadelede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimi olduğuna inanıyor ve bu konunun kişisel meselesine dönüştüğünü düşünüyor. “Geçmişte karşılıklı birbirini besleyen bir ilişki oluşmuştu. O yüzden kolay bir mücadele değil” diyor. Zenginlerin yurtdışına kaçtığını belirtiyor ve şu önemli iddiayı gündeme getiriyor:

“Şuna dikkat çekiyorum: Duyum olarak bize gelen bir ‘FETÖ borsası’ oluştuğudur. Parası olan yurtdışına çıktı. O zaman garibanlar üzerinden mi FETÖ mücadelesi yürüyor? Kolay bir mücadele değil. Ama en büyük tehlikesi sulandırılması. Şimdi ByLock işi nedir kardeşim? Biz, ByLock kullananların FETÖ’nün kallavi müridi olduğunu biliyorduk. Hepimiz ‘aman şu ByLockculara dikkat edilsin’ dedik. Şimdi ne oldu? 11 bin kişi ByLock listesinin içine eklenmiş. Bu nasıl bir şey biliyor musunuz? Değdi, değmedi hikayesi.. Şimdi bu sulandırmaktır. Demem o ki, Erdoğan mücadelede samimi ama bu mücadeleden buraya yazıyorum tarihe not olsun  bir doğru sonuç çıkmaz. Benim FETÖ’cüm, senin FETÖ’cün  şeklinde bir ayrımla  mücadele olmaz.”

SULANDIRANLAR VAR

Akşener, öngörülerine dayanarak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili genel seçimlerinin 15 Temmuz 2018 Pazar günü yapılacağına inanıyor, “Benim tanıdığım Erdoğan, yerel seçimleri önce yapmaz. Çünkü her seferinde düşük alıyorlar. O yüzden 15 Temmuz’u da kaçırmaz” diyor.

Erdoğan’ın, Akşener’in çıkışlarına cevap vermemesi de bazı gazetecilerin merak ettiği konulardan birisiydi. Akşener, bu durumu “stratejik ve taktiksel” diye yorumluyor. Ama Cumhurbaşkanlığı seçiminde ikinci tura kendisinin kalması halinde, çok neşeli bir seçim kampanyası yaşanacağına inanıyor.

Anlaşılıyor ki, seçimde CHP adayının ikinci tura kalması halinde, İYİ Parti CHP’yi destekleyecek. Eğer, ikinci tura Akşener kalırsa, CHP’den destek isteyecek. TBMM’de ve iki siyasi parti arasında diyalog kapıları da hep açık tutuluyor, özellikle TBMM’de önemli görüşmeler yapılıyor, liderler bilgilendiriliyor.