Yeni bir Ortadoğu oluşturulmasında hem emperyal güçlerin hem de bölge devletlerinin çok farklı görüş ve planları var. Irak’ta bir dönem “uçuşa yasak bölge”yle bugünkü Kürdistan Bölgesel Yönetimi oluşturuldu. Sıra Suriye’ye geldi. Bu kez Suriye sınırında yine “güvenli bölge” oluşturulup Kürt Federasyonu kurulması planlanıyor. Suriye Anayasası’nın da buna göre hazırlanması öngörülüyor.
Irak’tan sonra Suriye’yi de parçalamak istiyorlar. Türkiye üzerinde de parçalanması için müthiş oyunlar var. Türkiye ve Ortadoğu’nun geleceğiyle ilgili çalışmalarıyla da tanıdığımız Prof. Dr. Anıl Çeçen’e bölgemizdeki gelişmeleri sordum. Anlattıklarının özeti şuydu:

ORTADOĞU İÇİNDEN ÇIKILMAZ HALE GELDİ

1- Amerika, Büyük Ortadoğu Projesi’nde İsrail’in etkisiyle bölge devletlerinin parçalanmasını kendi çıkarlarına uygun görüyor ve bölünme süreçlerini kolaylaştıran bir politika uyguluyor.
2- Rusya’nın önceliği sıcak denizlere inmektir. Bu amacını ABD ile diyalog kurarak ve Suriye’de askeri üs kurarak gerçekleştirdi.
3- ABD, İsrail’i kontrol edemediği noktalarda Rusya ile işbirliğini dolaylı yollardan geliştiriyor.
4- İsrail’in ve küresel şirketlerin istediği Türkiye-İran savaşının önlenmesinde ABD, Rusya’yla işbirliği yaptı. Bu konuda iki devletin stratejisine uygun davranıldı.
5- ABD, İsrail’in baskılarıyla Saddam Hüseyin’i harcayınca, İran’ın Şii emperyalizminin önü açıldı. Bugün İran Şiiliği, Suriye, Lübnan, Irak, Yemen ve Suudi Arabistan’ın kuzey bölgesinde Şii nüfus yapıları üzerinden yeni bir hegemonya oluşturuyor. ABD, bu yüzden bölgede İran’la ortak davranamaz ama Orta Asya planları doğrultusunda İran’a olan ambargoyu kaldırabilir.
6- İran kendi içinde barındırdığı Kürt bölgesi yüzünden Büyük Kürdistan’ın parçası olabilecek bir Kuzey Suriye yapılanmasını kabul etmez. Kuzey Irak sorunu daha çözülmeden, Şam yönetimi dışında kalacak bir Kuzey Suriye devletini desteklemek, gelecekte İran’ın da parçalanmasına giden yolu açar ve kolaylaştırır. İran böyle bir duruma kesinlikle izin veremez.
7- Şimdiye kadar ABD-AB-İsrail biçimindeki batı emperyal üçgeni dünyayı yönettiği için şimdiki Ortadoğu haritası böylesine içinden çıkılmaz bir duruma geldi. Üç emperyal batı merkezinin gelecek planları birbirinden farklı olduğu için Ortadoğu gelecekte daha da karışık bir görünüme sürüklenecek. Dünya konjonktürü bu yüzden Ortadoğu’da bir üçüncü dünya savaşı yaratabilir.

ALMANYA’YA DESTEK OLUNUYOR

8- Trump’ın seçimi ABD’nin iç kavgasını ortaya çıkardı. Bu durumda, ABD kendi içindeki küresel sermaye ve İsrail lobisini dengeleyebilmek için Suriye’ye, Rusya’nın girmesini dolaylı olarak destekledi. Ayrıca, Çin’in Pasifik’teki genişlemesiyle beraber dünya ekonomisinde bir numaraya gelmesi yüzünden ABD bir Ortadoğu savaşından kaçınıyor. Bu durumda, Türkiye’de çok etkili olan İsrail lobisinin önünü kesmek üzere, ABD gene dolaylı yollardan Almanya’nın Türkiye üzerindeki etkisinin artmasına yardımcı oluyor.
9- ABD, İngiltere’yi dengelemek üzere Almanya ile merkezi coğrafyada ortak hareket etmeyi tercih ediyor. Çin’e karşı Rusya’yla, İsrail’e karşı İngiltere ve Almanya’yla ABD yakın işbirliğine girerek üstünlüğünü koruma çabası içinde. Böylesine bir ortamda ABD’nin Rusya ve İran’la birlikte hareket etmesi bölge koşulları açısından gerçekçi görünmüyor.
Anıl Çeçen’in, Türkiye ve Ortadoğu bölgesinin geleceğiyle ilgili “Türkiye’nin B Planı - Merkezi Devletler Birliği”yle ilgili önemli bir çalışması olduğunu da hatırlatıp, gelişmeleri izleyelim.

“Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye” Mehmet ağabey


Ben, Yozgat’ın Yerköy ilçesinde muhabirliğe başladığım dönemde, Mehmet Türker ağabeyimiz de Hürriyet’in İstanbul İstihbarat sorumlusuydu. Aynı gazetede ama farklı yerlerde yıllarca çalıştık. Gözcü’de, son olarak SÖZCÜ’de yazıyorduk.
Gazetemizdeki o muhteşem yazılarını “Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye!” kitabında topladı. Kapakta Atatürk, Anıtkabir görüntülerinin altında “Anıtkabir’de Ata’mızın kemikleri sızlıyor” yazıyordu. Gönderdiği imzalı kitabına “Vefalı kardeşim Saygı Öztürk’e sevgilerimle” diye yazmıştı.
Gösterişten uzak, inandığı doğruları sonuna kadar savunan, Atatürk ilkelerinden, cumhuriyet değerlerinden ödün vermeden yazdı. Onun çabaları yetmedi. O yüzden kitabına “Yazık Ettiler Güzelim Ülkeye!” adını verdi.
Ülkemizin getirildiği duruma üzülüyordu. Mehmet Türker ağabeyimiz belki bundan sonra olacaklara hiç dayanamayacaktı ve göremeden göçüp gitti... Allah rahmet eylesin. Nur içinde yat Mehmet ağabey...