Hakemlerin Galatasaray’ın lehine ya da aleyhine yaptığı birçok hata olsa da aynı maçtan 20 tane bile oynansa, Galatasaray kazanamazdı. Çünkü sahada ne yaptığını daha iyi bilen, rakibe göre daha güçlü ve koordine olabilen bir Kayserispor vardı. Sergen Yalçın’ın ekibi yakaladığı fırsatları değerlendirebilse maç çok daha farklı bitebilirdi.

Hücum hattı da dahil olmak üzere rakibine ileride iyi baskı yapıp, dönen topları almayı başardılar. Ve çok daha iyi pas yaptılar. İkili mücadelelerde ayakta kalan yine konuk ekipti. Riekerink, ikinci yarıya başlarken iki oyuncu değişikliği ile hamle yaptı ama bu yeterli olmadı. Ev sahibi takım hem ayakta kalmakta zorlandı hem de çok güçsüz ve isteksiz bir görüntü çizdi. Bu da şunu gösteriyor ki, Riekerink bu takımı bir ekip haline getirememiş, oyuncuların da birbirine sahip çıkamadığı ortada. Ayrıca üç kanat oyuncusu ile oyuna başlayıp, Bruma’yı 10 numara pozisyonunda oynatmasını da anlayamadım.

Bu tabloya bakınca, Riekerink’in işi çok zor. Sen 11 puanlık bir maça çıkıyorsun, bunu alamadığın gibi kazanmak için de hiçbir şey ortaya koyamıyorsun. O yüzden Hollandalı’nın artık Galatasaray’daki günleri sayılı diyebiliriz. Bence de doğrusu bu olur. Riekerink artık hiçbir fayda sağlamaz. Camiayı bilen, futbolculara ağabeylik yapacak eski futbolcularından biri takımı devralacaktır.

GÖÇEK’TEN HATALAR

Karşılaşmanın hakemi Hüseyin Göçek’e gelince... Yusuf Namoğlu’nun diğer hakemleri gibi şaşırtmadı. Maçın sonucuna etki eden çok önemli hatalar yaptı ancak bu MHK için önemli değil. Kafalarına göre hakem atamalarına devam ediyorlar. Göçek, Galatasaray’ın yediği ilk golde, top kornere çıkmadan önceki pozisyonda Rodrigues’e yapılan açık faulü vermedi ve sonrasında gol geldi. Faul ve elle oynama değerlendirmelerinde çok ciddi hatalar yaptı. Kayserispor’un elle oynama diyerek gole gittiği pozisyonu kesmesi ise skandaldı. Eren’in pozisyonu ise hakem takdiri olarak değerlendirilebilir.