Galatasaray, uzun bir aranın ardından iyi oynayarak kazandı. Belki de sezonun en etkili futbolunu sergilediler. İyi bir Sneijder bu takıma her zaman lazım. Hollandalı futbolcu oldukça istekli ve arzuluydu. Onun bu çabası ve mücadelesi diğer arkadaşlarını da motive etti. Savunma hariç diğer bölgelerde oyuncular rakibini resmen ezdi. Zaten ilk yarıdaki istatistik kâğıdına bakıldığında yüzde 72 topla oynayan taraftı sarı-kırmızılılar.

Bruma’nın müthiş çalımı ve şansı sonrasında gelen ilk golden sonra Bursaspor’un gardı düştü. Arkasından yine Bruma’nın Podolski ile yaptığı duvar pasında gelen golü hazırlanış olarak mükemmeldi. Podolski de bu maçta öne çıkan isimlerdendi. Hem asist yaptı hem de golünü attı. Attığı golde ofsayttan kaçışı genç futbolculara örnek olacak cinstendi. Sarı-kırmızılılar kanatları da bu maçta çok iyi kullandı. Galatasaray’daki bu saha içindeki birlik ve bütünlük, ekip olma ruhu devam ederse iyi sonuçlar alırlar. Tudor’un da böyle bir skor ve galibiyete ihtiyacı vardı ama kendisine yapılan eleştirileri kesecek mi onu ilerleyen günlerde göreceğiz. İşi kolay değil. Sürekli denemeler yaparak takımına çok puan kaybettirdi. İki haftadır Riekerink’in 4-4-2 sistemine dönüş yaptı, takım oyun olarak ayağa kalktı ve dün de farklı galip geldi. Takımın sezon başındaki ayarlarını bu kadar bozmanın ne gereği vardı diye bir soru da geliyor ister istemez akıllara.

Sonuç hakemi kurtardı

Karşılaşmanın hakemi Halis Özkahya iki tane siyah-beyaz kadar net hata yaptı. İlkinde Bursaspor savunmasının elle oynadığı pozisyon tartışmasız penaltıydı. Diğerinde ise Faty’nin ayak tabanı ile Ahmet Çalık’ın yüzüne yaptığı hareket net kırmızı kart olmalıydı. Faty, karşısındaki oyuncuyu görüyordu. UEFA’nın talimatı bu tür pozisyonların ihraç olması gerektiğini açık şekilde ifade ediyor. Halis’in şansı maçı Galatasaray’ın rahat bir şekilde kazanmış olmasıydı. Yoksa bu kararlar günlerce konuşulurdu.