Fenerbahçe’nin bu sezon çok kötü oynadığı maçları izledik ama galiba en kötüsü dündü. Özellikle ilk yarıda sahada gezinen bir Fenerbahçe vardı. Ne bir orta yaptı ne şut çekti ne de korner kullandı koca bir 45 dakikada. Ortaya konan mücadele ve futbola göre 1-0’lık skor kötü değil hatta İstanbul’da çevrilebilecek bir avantaj. Teknik Direktör Advocaat’ın Emenike tercihini de anlamak mümkün değildi. Yaklaşık iki aydır oynatmadığın, kadro dışı bırakıp sonra affettiğin bir futbolcuyu böylesine önemli bir maçta ilk 11’de sahaya sürmek neden? Türkiye’de şampiyonluk yarışından uzak kalan Fenerbahçe için en önemli öncelik Avrupa Ligi olmalı. Ama Hollandalı teknik adamın tercihleri bununla çelişir nitelikte. Dünyanın en iyi stadyumlarından birinde oynuyorsun. Soğuk hava şartlarından etkilenmeyen pırıl pırıl bir zemin var. Her şey bir rakip takımın isteyebileceği düzeyde ama Fenerbahçe ortalarda yok. Krasnodar maçı bir kez daha gösterdi ki, sarı-lacivertlilerde ciddi bir düşüş var. Sahada gezinen, tek bir organize atak yapmadan maçı bitiren takım olur mu! Dün akşamki görüntü ilerisi için umut vermedi açıkçası. Rus temsilcisi kağıt üzerinde Fenerbahçe’nin çok gerisinde bir takım olsa da öyle iştahlı oynadı ki maçı alıp götürdü. Daha da farklı kazanabilirlerdi. Maçın bu skorla bitmesi bizim açımızdan büyük avantaj oldu. İkinci yarının sonlarına doğru Fenerbahçe sadece birkaç cılız atak yaptı, o kadar. Haftaya bu şekilde bir mücadele olursa, Fenerbahçe’nin tur şansı tesadüflere kalır. Maçın hakemine iş bile düşmedi. Bunda Fenerbahçe’nin ne rakibi ne da hakemi zorlayacak futbol oynaması da etkili olmuştur.