Hiç gelmeyecekmiş gibi bekledik... Daha gelmeden üzerine destanlar yazıldı... Kimileri kendini tutamadı “Asrın Görüşmesi” diye methiyeler düzdü!.. Kimi de Fehmi Koru gibi endişelerini yazıp “Menderes’in son ABD seyahatine” benzetti!
-Sonunda Asrın liderimizi Beyaz Saray kapısında ABD Başkanı Trump ile el sıkışırken görme mutluluğuna eriştik...
Başkan Trump kapıda karşıladı Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı’nı; milletçe mutlu olduk tabii... Hele ardından söylediklerini duyunca yüzümüzde güller açması kaçınılmazdı:
-Uzun ve zorlu görüşmemiz olacak. Türkiye ile başarılı ve güçlü ilişkilerimiz var.
İşte bu uzun ve zorlu “kritik” görüşme tam tamına 20 dakika sürdü, iyi mi!.. Arada tercüman olduğunu, konuşulanları çevirdiğini de düşünürseniz, asrın görüşmesi üç aşağı beş yukarı 15 dakika civarında gerçekleşti!..
Görüşme sonrası ortak basın açıklaması yapıldı. Trump şöyle 55 sene geriye gidip “Türklerin Kore’deki muhteşem cesaretlerini, Türk askerinin dünyanın en iyi askerleri olduğunu” anlattıktan sonra araya Türkiye’nin PKK, IŞİD gibi terör örgütleriyle mücadelesinde destek verdiklerini, diyalog ve dayanışmanın süreceğini sokuşturdu ve konuşmasını şöyle bitirdi:
-Bu ziyaret tarihi bir dönüm noktası teşkil edecek!..
Şahane değil mi?!. Konuşmasında ne PYD/YPG’den, ne Fetullah Efendi’den gıdım laf yoktu; bir şeyler anlattı ama hiç bir şey söylemedi desek yeridir!..

Tercüme skandalı!..


Gelelim asrın liderimizin konuşmasına...
20 dakikalık görüşmeden yüzündeki gülümseme silinmiş şekilde çıkan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trump’ın aksine PYD/YPG ve FETÖ’den kısa da olsa söz etti. Washington Hattı’ndan İlhan Tanır’ın haberine göre Erdoğan’ın şu sözleri bakın İngilizceye nasıl çevrildi; önce Türkçesini okuyalım:
-Terör örgütleri ile ilkeli ve kararlı mücadele konusunda geçmişte yaşanan hataları telafi edecek adımların devamının geleceğini ümit ediyoruz.
Erdoğan’ın bu sözleri İngilizceye ve tabii Trump’a şöyle yansıtıldı:
-Prensip dahilinde terörist örgütlere karşı bütün dünyada yapılan mücadelede biz de geçmişte yaptığımız hataları tekrarlamayacağız. Bu yolda beraberce çalışmaya devam edeceğiz...
Trump’ın, ruhu tamamen değiştirilmiş bu konuşmayı başını sallayarak memnuniyetle karşıladığı görüldü. Ne kadar cingözce ve de ne denli ucuz değil mi?.. Cumhurbaşkanı’nın YPG/PYD konusundaki açıklamasında kullandığı “terör örgütü” ifadesi de çeviride yer almadı!..
-İşte 20 dakikalık “Asrın fiyaskosu böyle noktalandı!..

“Aile işine dönüştürülen ülke yönetimi!..”


Bu müthiş ziyareti daha çok okuyacak, çok izleyeceksiniz...
Koca koca yorumcular, mimiklerden, el sıkışma pozisyonundan, sırt sıvazlamadan ne destanlar yaratacaklar göreceksiniz. Tabii, işin magazini de cabası; taktıkları kravat, oturma şekilleri, damatlar filan...
Damatlar dedim de aklıma geldi. “tarihi görüşme” sonrası heyetler bir araya geldi. Daha sonra da yemeğe geçildi. Masada Cumhurbaşkanı’nın damadı Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Trump’ın damadı ve danışmanı Jared Kushner karşılıklı oturtuldu.
İngiltere’de yayınlanan Finacial Times Gazetesi’nin dış haberler başyazarı Gideon Rachman, toplantıdan önce “damat” ayrıntısına dikkat çekmiş, şu yorumu yapmıştı:
-İkisi de ülkelerini yeniden büyük yapmaya söz veren milliyetçi liderler. İkisi de ülke yönetimini bir aile işine dönüştürdü. Damatları Kusner ve Albayrak’a fazlasıyla güveniyorlar.”
Financial Times yazarının yorumu böyle... Trump tarafından görevinden alınan Reza Zarrab davasının başsavcısı Preet Bharara’nın sosyal medya hesabından paylaştığı yorumunu atlamak olmaz!.. Bharara son günlerde ABD Başkanı ile ilgili “tape “ tartışmalarına göndermede bulunarak şöyle yazdı:
-Umuyorum ki bu görüşme kayda alınır!..
Ağır tweet vallahi! Neyse, haftalardır birlikte yatıp, kalktığımız 20 dakikalık “Asrın Görüşmesi” piyesinin ilk görüntülerinden ne çıktı diye soracak olursanız, o meşhur “Görünen köy kılavuz istemez” atasözünü hatırlatıp şöyle derim:
-Zor dostum zor, gülerken ağlamak!..