New York’taki davada artık son günler...
Ancak sona gelindikçe, sinirler de iyice gerilmiş olmalı.
Özellikle de davanın Hakimi Richard Berman’ınkiler.
O kadar ki, Berman savunma ekibinden bir avukatı, mahkemede “profesyonel davranmamakla” suçladı.
Davayı bizimle birlikte izleyen Amerikalı tecrübeli mahkeme muhabirleri bile Hakim Berman’ın ağzından “Unprofessional” sözü çıkınca, nefeslerini tuttu. Belli ki, daha önce herhangi bir duruşmada bir hakimin böylesine sert bir çıkışına rastlamamışlardı.

Amerikan adliye jargonunda hakimin böylesine sert çıkmasına “benchslap” yani “kürsü tokadı” deniliyormuş.
Peki ne oldu da Hakim Berman, Atilla’nın avukatına “kürsü tokadı” atma gereği hissetti?
Berman ile Atilla’nın savunma ekibine son katılan avukatlardan, Manhattan’da çok başarılı bir hukuk firmasının ortağı olan Todd Harrison arasında duruşmaların başından beri hep bir gerilim vardı.
Hakim Berman, Atilla’nın savunma ekibinin lideri konumundaki Victor Rocco’ya -ki Rocco da Hakim Berman’la hemen hemen aynı nesilden. Harrison ise onlara göre çok genç, espriler yaparken Harrison’un her “itiraz ediyorum” çıkışına yüzünü ekşiterek yanıt veriyordu.

Hatta Harrison’un, ayağa kalkıp uzun uzun yaptığı bir itiraz üzerine Hakim Berman, ünlü Amerikan hukuk dizisine atıfta bulunarak, “Bay Harrison, burası Law and Order dizi seti değil” bile dedi.
Ancak asıl gerilim savcılık makamının mahkemeye “tanık” olarak FETÖ firarisi eski komiser yardımcısı Hüseyin Korkmaz’ı getirmesiyle başladı.
Türkiye’de yapılan 17 Aralık soruşturmalarına ilişkin tüm belgeleri “çaldığını” ve Türkiye’den kaçırdığını övünerek anlatan Hüseyin Korkmaz, üstelik bunun için FBI’dan 50 bin ABD Doları aldığını, çalışma iznine kavuştuğunu, ev kirasını ise savcılığa ödettiğini söyledi.

Ve Harrison da, Korkmaz’ın Türkiye’de tutuklanması, ardından ülkeden kaçmasıyla başlayan süreci sorularıyla didik didik etti. Korkmaz Polis Akademisi’nden üçüncülükle mezun olduğunu söylediğinde ona “FETÖ soruları çalıyormuş doğru mu?” diye sordu.
Korkmaz, “Ben polis olarak yetiştirildim. İşim adalet sağlamak” dedikçe, Harrison kendisine “Bir polis olarak, Türk kanunlarını hiçe sayıp, delilleri nasıl çaldığını, nasıl Türkiye’den kaçırdığını” sordu, bunu yaparken kimlerle işbirliğine girdiğini sorguladı. Çapraz sorgunun sonlarına doğru Harrison’un soruları çok daha sert ve açık gelmeye başladı: “Gülen örgütüne üye misiniz?”, “Türk yasaları delil çalmayı yasaklamıyor mu?”, “Çaldığınız belgeleri FBI’a nasıl verdiniz?”
Sorulardan bunalan Korkmaz, bir ara siyasi nutuk bile atmaya başladı.

Sonunda ifade bitti, Korkmaz salondan çıktı. Ancak Atilla’nın avukatları derhal çalıntı belgelerle ifade verilmesine karşı “davanın düşürülmesi” dilekçesi verdi.
İşte Hakim Berman’ın, avukat Harrison’a yönelik sert çıkışı, davanın düşmesi konusundaki bu dilekçe üzerine geldi.
Davanın düşürülmesi talebini reddeden Hakim Berman, bunun gerekçelerini sıralarken, asıl mesajları avukat Harrison üzerinden Türkiye’ye gibiydi.
Söze “Bu da dahil olmak üzere, hiçbir Amerikan mahkemesi herhangi bir gücün etkisiyle yargılama yapmaz” diye başlayan Hakim Berman, FETÖ’cü tanığın çıkarılması üzerine mahkemenin “FETÖ bağlantılı” ilan edilmesine kızgınlığını “Savunma ekibi komplo teorilerine giriyor” diye dile getirdi. Harrison’un Korkmaz’ı sorgularken FETÖ bağlantısına vurgu yapmasına, özellikle de 15 Temmuz darbesi sırasında nerede olduğunu sormasına da sert çıkan hakim, bu tavrı “profesyonellik dışı” olarak nitelendirdi.

ÖNCE KIZDI, SONRA ATİLLA İÇİN İYİ HABER SİNYALİ VERDİ


Ancak Berman, sert eleştirilerinden hemen sonra Mehmet Hakan Atilla için “umut ışığı” olabilecek sözler de sarf etti.
Savunma, Atilla hakkındaki kanıtların “yeterli olmadığını” öne sürerek, bir de “yargılamanın düşürülmesi” için dilekçe vermişti.
Berman, bu konudaki kararını jüri kararı sonrasına bırakacağını söyledi.
Ancak bunu söylerken de, jüri ne karar verirse versin, hakimin davanın her aşamasında, hatta jüri kararından sonra bile bu konuda “hüküm yetkisi” olduğunu hatırlattı.
Üstelik avukatların çok tepki gösterdikleri Hüseyin Korkmaz’ın ifadesinde Atilla’nın rüşvet almadığını söylemesinin de, aslında savunmanın lehine bir durum olduğuna vurgu yaptı.
Hakim Berman’ın bu sözleri çok önemli. Salonda bu konuşmanın ardından hem gazeteciler, hem de avukatlar, “Berman, Atilla aleyhindeki delillerin zayıf olduğunu düşünüyor. Bunun işaretini verdi” yorumunu yaptı.

Jüri kararı ne olursa olsun, Hakim Berman’ın bir sürpriz yaparak, yetkisini kullanıp “suçlu” bulunması halinde bile Atilla’yı salıverebileceğine -ancak bu durum ABD hukuk sisteminde çok az uygulanıyormuş- işaret olarak değerlendirildi.
Belli ki Hakim Berman başta olmak üzere mahkemedeki herkes Türkiye’den mahkeme konusunda gelen tepkileri çok yakından izliyor.
Mehmet Hakan Atilla, 90 yılla yargılanıyor. Kendi kaderini tayin edebilmek için herkesin “çok riskli” dediği ifade koltuğuna bile oturdu.
Bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının, bir Türk bürokratının, en önemlisi bir insanın geleceği söz konusu...
Başta yandaşlar olmak üzere herkesin yorum yaparken, haber yazarken bunu düşünmesi gerekiyor.