Bu durumun en somut kanıtı ise, AB’nin ilk 3 milyar euro'luk hibesi 'acil durumlar' için kullanılırken, ikinci 3 milyar euro'luk kısmın 'Suriyeliler'in Türkiye’ye entegrasyonu', 'Suriyeliler'in Türkiye’de iş bulmak için meslek edinme kurslarına gönderilmesi' ve 'Suriyeli çocuklara Türkçe eğitim verilmesi' için harcanması üzerine pazarlık yürütülmesi.


Brüksel’de bugün AB ile Türkiye arasında ikinci 3 milyar euro'luk hibenin nasıl harcanacağına ilişkin toplantıda tarafların ortaya koydukları öneriler şöyle gelişti;


SURİYELİLER'E MESLEK EDİNDİRME, ÇOCUKLARA TÜRKÇE ÖĞRETME

AB’nin Türkiye’ye iki yıl önce verdiği 3 milyar euro'nun büyük kısmı, Kızılay kart aracılığıyla Suriyeliler'in Türkiye’deki gereksinimlerini karşılamaları için 'aylık nakit para' verilmesi için kullanıldı. Bu çerçevede toplam 1.4 milyon Suriyeli'ye her ay 120 TL nakit para yardımı yapıldı. Para ayrıca, Suriyeliler'in acil sağlık giderleri, çocuklar için okul ve derslik yapımı, Suriyeli öğretmenlerin maaşlarının ödenmesi için kullanıldı.


İkinci 3 milyar euro'luk yardımın ise Suriyeliler'in 'acil ihtiyaçlar' yerine, bu kez 'Türkiye’ye entegrasyonu' için harcanması kararlaştırıldı. Bu çerçevede Suriyeli çocuklara Türkçe öğretilecek, Suriyelilerin başta tarım sektörü olmak üzere Türkiye’deki iş gücüne entegrasyonu için meslek edindirme kursları açılması gündemde.


Bu çerçevede AB en çok Çalışma Bakanlığı ile işbirliği yapmayı planlıyor.


SURİYELİLERE PARA YETMİYOR, HÜKÜMET KREDİ ALMAYI PLANLIYOR


AKP hükümetinin Brüksel’de AB ile toplantıda ikinci 3 milyar euro'nun nasıl harcanacağı konusunda getirdiği bir başka öneri ise, hibenin bir bölümünün garanti olarak kullanılıp, Suriyeliler için harcamak üzere uluslararası finans kuruluşlarından kredi alınmaya çalışılması. Hibenin bir bölümünün garanti yapılması için AB’den onay çıkarsa, AKP hükümeti Suriyeliler için harcamak üzere Dünya Bankası ya da Avrupa Yatırım Bankası gibi kuruluşlardan faizsiz ya da düşük faizli kredi peşine düştü.


AB’YE 'DEVAMINI DA BEKLİYORUZ' MESAJI


Görüşmeler sırasında Türk tarafı ayrıca, 3 artı 3 milyar euro'nun Suriyeliler için yetmeyeceğini söylerken, yeni finans kaynakları da yaratılmasını, bu sürecin mümkünse 3’üncü bir 3 milyar ya da daha fazla kredi verilmesi şeklinde genişletilmesi önerisini de getirdi. AB’ye 'Suriye’de kriz devam ettiği sürece bu işbirliği de sürmeli' mesajı verildi.


CERABLUS VE AFRİN’E İZİN YOK


Görüşmelerde gündeme gelen bir başka unsur ise, AB’nin vereceği paranın Türkiye’nin kontrol ettiği Suriye’nin kuzeyindeki Cerablus ve Afrin bölgelerinde kullanılmasına izin verilmesi oldu.


Türk tarafı, özellikle Kızılay kart için verilen ödemelerden yararlanan, ancak Cerablus ya da Afrin’e geri dönmüş olan Suriyelilerin, sırf aydan aya yatan parayı almak için Türkiye’ye geldiğini AB’ye örnekleriyle anlattı. Dolayısıyla AB hibesinin bu bölgelerde de kullanılması için mekanizma kurulmasını istedi.


Ancak AB tarafı, 'Para sadece Türkiye topraklarındaki Suriyeliler için kullanılabilir' deyince, konu gündemden düştü.

Türk tarafı da, ikinci dilim 3 milyar euro'luk kredinin özellikle Kızılay kart aracılığıyla verildiği Suriyeliler için yeni şartlar getirme yolunu seçti. Bu çerçevede, üzerinde düşünülen şartlardan biri, Kızılay Kart parası alacak Suriyelinin çocuklarının Türkiye’de okula gitmesi.


'PARAYI DOĞRUDAN TÜRK KURUMLARINA VERİN' ÇAĞRISI


AB, ilk dilim 3 milyar euro'luk hibeyi doğrudan Türk hükümet kurumlarına vermek yerine, uluslararası kuruluşlar ve insani yardım kuruluşları aracılığıyla dağıtmayı uygun görmüştü.


Ancak Türk tarafı, bu yöntem nedeniyle uluslararası kuruluş ve insani yardım kuruluşlarının aldıkları paranın ortalama yüzde 7’sini 'gider' olarak gösterdiğini, bunun da kayıp olduğunu vurgulayarak, 'İkinci 3 milyar euro'luk bölümü doğrudan Türk hükümet kurumlarına verin. Daha hızlı ve daha etkili şekilde harcansın' önerisini getirdi.


AB’nin bu öneriye de sıcak bakmadığı öğrenildi.


 İLK 3 MİLYAR EURO NASIL HARCANDI ?


Brüksel’de gazetecilere bilgi veren yetkililer, Türkiye’ye kullandırılan ilk üç milyar euronun nasıl harcandığı konusunda da ayrıntılı bilgi verdi.


Bu çerçevede, 1.7 milyar euro'luk kısım, Suriyeliler’e ulaştırıldı.


Kalan 1.3 milyar euro'luk bölüm için ise projeler verildi, para AB’den çıktı. Ancak projelerin – aralarında birkaç yıl sürecek okul inşaatı gibi olanları da var – tamamen bitmesinin birkaç yıl alabileceği de belirtildi.