Merkel ile Seehofer arasında varılan anlaşma şöyle oldu:

"İltica talebinde bulunanlar Almanya- Avusturya sınırında sorgulanacak ve başka bir ülkede iltica talebinde bulunuşsa, ülkeye alınmayacak.
Bunlar sınırda kurulacak transit merkezlerine/kamplarına getirilecek ve eğer başka ülkede iltica talebi varsa oraya tekrar gönderilecek.

Almanya, gelecek yılın Haziran ayı ortasına kadar sadece 18349 iltica başvurusunu kabul edecek. Bu ilticacıların daha önce başka bir AB üyesi ülkede parmak izi vermiş olması şartı aranacak."

MERKEL: YENİ SINIR REJİMİ

Başbakan Merkel bu anlaşmayı, „Almanya- Avusturya sınırında yeni bir sınır rejimi oluşturacağız ve başka ülkede iltica süreci devam eden ilticacıların ülkemize akmasına izin vermeyeceğiz. Bir master plan hazırlıyoruz ve bir çözüm için umutluyum“ diye açıkladı.

Seehofer’in istifa restinden sonra varılan bu anlaşma, hem Avusturya’yı hem de CDU/CSU ile hükümet ortağı olan Sosyal Demokrat Parti’yi kızdırdı. Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, „Bu anlaşma bize hükümetimizin, Avusturya ve halkının aleyhine olabilecek yönde bir karara karşı önlemler almaz zorunda kalacağımızı gösterdi. Aslında öncelikle İtalya ve Slovenya’ya sınırlar kontrol edilmeli“ dedi. Avusturya’dan, „Bu anlaşma bizim için berbat“ sesleri yükselirken, Seehofer Viyana’ya gidip durumu orada konuşma kararı aldı.

SPD: ÇİTLER SORUNU ÇÖZEMEZ

Hükümetin diğer ortağı SPD ise, bu konuda kafalarında çok soru işaretleri olduğunu açıkladı. SPD’den yapılan açıklamalarda, „CDU ile CSU’nun anlaşmasının iyi olduğu“ ancak bu yönde benzer bir anlaşmanın daha önce SPD tarafından reddedildiği belirtildi.

Şu anda Dışişleri Bakanı olan Heiko Maas, 2015 yılında Adalet Bakanı’yken attığı bir tweet’te, "Transiz merkezleri veya gözaltı kampları; bunlar göçmenlerin ilk olarak gözaltına alınmasıdır ve çok kötü bir sinyaldir. Çitler hiç bir problemi çözmez" demişti.