Beş yıldır süren NSU terör hücresi davasında karar bugün açıklanıyor. Örgütün aydınlatılamamasından ötürü hayal kırıklığı yaşayan NSU mağdurları, yargılanan beş sanığın sadece birer “piyon” olduğu görüşünde. 2000-2007 yılları arasında 8’i Türk 10 kişiyi öldürmekle suçlanan aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör hücresi davasında sona gelindi.




[caption id="attachment_2515192" align="alignnone" width="1200"]Çok sayıda siyasetçi de kararın açıklanması öncesinde adliye önüne geldi. Çok sayıda siyasetçi de kararın açıklanması öncesinde adliye önüne geldi.[/caption]

NSU'nun hayattaki tek üyesi Beate Zschäpe ve hücreye yardım eden dört kişinin 6 Mayıs 2013’ten bu yana yargılandığı davada dikkatler Münih Eyalet Yüksek Mahkemesi Başkanı Manfred Götzl’ın bu sabah açıklayacağı karara çevrildi.




[caption id="attachment_2515308" align="alignnone" width="1200"]Terör örgütü üyesine ömür boyu hapis cezası verildi. Terör örgütü üyesine ömür boyu hapis cezası verildi.[/caption]

Mahkeme boyunca susmayı tercih eden, cinayetlerin aydınlatılmasına katkı sağlayacak herhangi bir bilgi vermeyen, sadece hâkimin sorularını yazılı olarak yanıtlayan baş sanık Zschäpe, savunmasında cinayetlerden daha sonra haberdar olduğunu, sorumlu tutulamayacağını söylemişti. Mahkemede son kez söz aldığındaysa “Lütfen beni istemediğim ve yapmadıklarım nedeniyle mahkûm etmeyin” demişti.

10 CİNAYETTEN SORUMLU

Bugün Alman mahkemesi açıklamada bulundu ve duruşma salonuna güle oynaya gelen Beate Zschaepe hakkında ömür boyu hapis cezası verdi. Hakim, Zschaepe'nin 10 cinayetten sorumlu olduğuna kanaat getirdi.

Davanın diğer sanıklarından aşırı sağcı Nasyonal Demokrat Parti'nin (NPD) eski yöneticilerinden Ralf Wohlleben örgüte yardım yataklık etmek suçundan 10 yıl hapis cezası aldı. Başsavcılık mütalaasında Wohlleben için 12 yıl hapis cezası talep etmişti. Davanın diğer sanığı Andre Eminger iki yıl 6 ay, Carsten S. ve Holger Gerlach ise üçer yıl hapis cezasına çarptırıldı.

almanya-dava

Ancak başsavcılık Zschäpe’nin tüm cinayetleri bildiğini, diğer örgüt üyeleriyle bunları birlikte planladıklarını, suç ortağı olduğunu vurgulayarak ömür boyu hapis cezası talep etmiş, ayrıca şartlı salıverilmemesi için de ihtiyati tevkif istemişti. Almanya'da ağırlaştırılmış müebbet cezası olmamasından ötürü, toplum için tehlike oluşturulabilecek kişiler, bu yolla güvenlik denetimi altında tutuluyor.

[caption id="attachment_2515240" align="alignnone" width="1200"]NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze de duruşmaya katıldı. NSU tarafından öldürülen Mehmet Kubaşık'ın kızı Gamze de duruşmaya katıldı.[/caption]

Almanya'nın çok satan gazetelerinden Bild, adliyenin önünde uzun kuyruklar olduğunu duyurdu. Gazete bazı kişilerin dün gece 21:30'dan beri sırada beklediğini duyururken, bölgede üst düzey güvenlik önlemleri önlemleri alındı.

ORTAKLARI 2011'DE İNTİHAR ETMİŞTİ
Zschaepe ile birlikte terör örgütüne mensup olan Uwe Boehnhardt ve Uwe Mundlos 2011 yılında intihar etmişti. Polisin şans eseri yakaladığı ikili kendilerini öldürmüş fakat Zschaepe hayatta kalmıştı. Almanya'da "dönerci cinayetleri" olarak bilinen bu korkunç terör olayına dahil olmadığını söyleyen Zschaepe, arkadaşlarını durdurmadığı için pişman olduğunu iddia etmişti.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI: TATMİN EDİCİ BULMUYORUZ
Öte yandan Almanya'daki kararla ilgili olarak Dışişleri Bakanlığı bir açıklama yaptı. Almanya'da 8’i Türk 10 kişinin öldürüldüğü NSU davasına ilişkin yapılan açıklamada, "Sözkonusu dava sonucunda baş sanığın müebbet hapis cezasına ve diğer dört sanığın ise değişen süreli hapis cezalarına çarptırılmalarını not ettik. Bununla birlikte maalesef bugün verilen karar NSU cinayetlerinin arka planını ve derin devlet ile istihbarat içindeki bağlantılarını tüm boyutlarıyla açıklığa kavuşturmamış, gerçek suçlular ortaya çıkarılmamıştır. Bu bakımdan kararı adaletin tecellisi ve kamu vicdanının rahatlatılması bakımından tatmin edici bulmuyoruz" denildi.

Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasında verilen kararın vicdanları rahatlatmadığını söyledi. Aydın, kararın gerekçesinin özetinin okunmasına verilen arada Türk gazetecilere kısa bir değerlendirmede bulundu. Büyükelçi Aydın, "Mahkeme kararı, federal savcılığın talep ettiği cezaların altında kaldı. Bu karar, Türk toplumunun vicdanını rahatlatan bir karar değil. Ayrıca mahkeme olayları tüm yanıyla aydınlatmakta yetersiz kaldı'' ifadelerini kullandı. Aydın, olayın kapanmadığını da dile getirdi.