İddialara göre, yasa kapsamında başka bir ülke vatandaşlığına geçildiği anda Avusturya vatandaşlığının otomatik olarak düştüğü Avusturya'da, yetkili makamlar 16 Nisan 2017 tarihinde düzenlenen Anayasa değişikliği referandumunda oy kullananların listesini ele geçirdi ve bu kişilere mektup yollayarak, Türkiye vatandaşı olmadıklarını ispat etmeleri istendi.

Çifte vatandaş olduğu tespit edilen kişilerin ise Avusturya pasaportlarının iptal edildiği ve sınır dışı edilecekleri öne sürüldü.

İddialar doğru mu?

İddialar kısmen doğru.

Avusturyalı makamlar, kısa bir süre önce ellerindeki bir liste üzerinden Türkiye kökenli bazı kişilere mektup yazdı ve çifte vatandaş olmadıklarını ispat etmelerini istedi.

Bu süreç içerisinde bazı kişilerin Avusturya vatandaşlığı düşürüldü ve hatta bazıları da Avusturya'da vatandaşlık haklarından kendi rızalarıyla vazgeçti.

Ancak vatandaşlıktan çıkan ya da çıkarılanların sınır dışı edildiği iddiaları ise gerçeği yansıtmıyor.

Bu kişilerin uzun yıllardır Avrupa'da yaşadıkları için ülkede kalabilmek adına süresiz oturma izni ve çalışma izni başvurusu yapma hakları bulunuyor.

Bu durumda Avusturya vatandaşlığı şartı gerektiren işlerde çalışanların mevcut işlerini kaybetme ihtimali doğabiliyor. Ancak oturma ve çalışma izinlerini almalarıyla birlikte bu şartın aranmadığı işlerde çalışabiliyorlar.

Söz konusu tartışmaların kaynağı nedir?

Geçen yılın ortalarında Avusturya'da aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) tarafından resmi makamlara bir liste iletildiği ortaya çıktı.

Bu listede 44 bini Viyana'da yaşayan, toplam 95 bin kişinin adı yer alıyor.

Bazı kaynaklar bu listenin 16 Nisan 2017'deki anayasa değişikliği referandumunda oy kullanan kişilerin adını içerdiğini öne sürüyor.

Ancak konuyu yakından takip edenler ise bunun çok doğru olmayabileceği görüşünde.

Avusturya'nın önde gelen gazetelerinden Die Presse'nin muhabiri Köksal Baltacı, bu listenin eski mi yoksa yeni mi olduğunun bilinmediğini ancak burada adı bulunduğu için mektup alan bazı kişilerin senelerdir Türkiye vatandaşı olmadıkları için bu duruma şaşırdıklarını söylüyor.

Baltacı, "Böyle bir liste var. Ancak bu yeni mi, eski mi çok bilinmiyor. Nasıl ele geçirildiği de bilinmiyor. Birçok kişi bunun eski bir liste olduğunu düşünüyor. Mesela seneler önce Türkiye vatandaşlığından çıkan ancak yine de mektup alan kişiler var. Genel tahmin konsolosluk ya da büyükelçilikte çalışan birinin böyle bir listeyi sızdırmış olabileceği yönünde" diyor.

Baltacı, Avusturyalı makamların bu liste ile ilgili Türkiye'nin diplomatik temsilciliklerinden bilgi istediklerini ancak taleplerine herhangi bir karşılık alamadıklarını söylediklerini de sözlerine ekliyor.

Avusturya'da kayıtlı kaç seçmen var?

Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Avusturya'da toplam 108 bin 561 seçmen bulunuyor.

16 Nisan 2017 tarihindeki referandum için Avusturya'da Viyana, Bregenz ve Salzburg başkonsoloslukları olmak üzere üç temsilcilikte toplam 15 sandık kuruldu.

Bu sandıklarda toplam 52 bin 733 seçmen referandum için oy kullandı.

Avusturya'daki sandıklarda oy kullananların 44 bin 302'sinin seçmen kaydı bu ülkede bulunurken, 8 bin 431 kişi de başka yerlerde kayıtlı oldukları halde Avusturya'da oy kullandı.

secmen

YSK'nın daha önce aldığı karar gereğince, yurt dışı seçmen kütüğüne kayıtlı olanlar sandık kurulan herhangi bir dış temsilcilikte oy kullanabiliyor.

16 Nisan referandumunda Avusturya'da oy kullananların yüzde 73,23'ü 'Evet' derken, yüzde 26,77'sinin tercihi ise 'Hayır' oldu.

Avusturya'da çifte vatandaşlıkla ilgili yasal durum nedir?
Avusturya, çifte vatandaşlığa çok istisnai bazı durumlar dışında izin vermiyor ve vatandaşlık işlemleriyle ilgili süreçler eyalet yönetimleri tarafından yürütülüyor.

Bu yasal düzenleme nedeniyle, bir kişi başka bir ülke vatandaşlığına geçtiği anda Avusturya vatandaşlığı da otomatik olarak düşüyor.

Bu düzenleme sadece Türkiye değil, tüm ülkeleri kapsıyor. Uygulamanın az sayıda istisnası bulunuyor. Bunun örneklerinden biri İran. İran, kendi ülkesinde vatandaşlıktan çıkılmasına izin vermediği için bu düzenlemenin kapsamı dışında tutuluyor.

Viyana'da bulunan avukat Dr. Kazım Yılmaz, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada, yasa maddesinin bu anlamda çok açık olduğunu ancak son dönemdeki iptallerin "bir listeye" dayandığı için hukuk mücadelesi başlattıklarını söylüyor.

Yılmaz, "Burada güya bir liste var. Güya diyorum çünkü ne listesi olduğu, kaynağı da belli değil. Buna göre işlem yapılmasını doğru bulmuyoruz. Bu listeye göre yapılan işlemlere karşı bir hukuk mücadelesi başlattık, bunları sürdürüyoruz" diyor.

Yılmaz, listeye dayalı olarak son dönemde görülen vatandaşlık çıkarma işlemleri ile mevcut yasa kapsamında geçmişte yaşanan uygulamaların birbirinden farklı olduğuna da dikkat çekiyor.

Vatandaşlıktan çıkarma kapsamında alınan en yeni kararlardan birisi 8 Mayıs'ta açıklandı.

Yukarı Avusturya Eyalet İdare Mahkemesi, 8 Mayıs'ta aldığı bir kararda, yetkili makamların, iki kişinin 1999 yılında Türkiye vatandaşlığına geçtiğini tespit etmesinin ardından Avusturya vatandaşlıklarını iptal etme kararına yönelik itirazı reddetti.

Mahkeme, Avusturya vatandaşlığını kaybeden kişilerin yeniden Türkiye vatandaşlığına geçtiklerinde bunun sonuçlarından tam haberdar olmadıkları yönündeki savunmasını haklı bulmadı ve yasada bir kişinin başka ülke vatandaşlığına geçtiği anda Avusturya'da bu hakkını kaybedeceği hükmünün yer aldığını anımsattı.

Ancak bu kararın son dönemdeki listeye dayalı vatandaşlıktan çıkarma işlemleri açısından emsal oluşturup oluşturmayacağı ise bilinmiyor.

Söz konusu liste nedeniyle kaç kişinin vatandaşlığını kaybettiğine dair kesin bir sayı bulunmuyor.

Avusturya'da Türkçe yayın yapan Perspektif'e göre, Nisan ayı başı itibariyle 11 kişi Avusturya vatandaşlığını kaybetmiş bulunuyor.

Ayrıca mektubun gelmesinin ardından gönüllü olarak Avusturya vatandaşlığından çıkmayı tercih edenler de var.

Vatandaşlığını kaybeden kişilere ne oluyor?

Avusturya vatandaşlığını kaybeden kişilerin, burada kalmaya devam edebilmeleri için süresiz oturma izni başvurusu yapmaları gerekiyor.

Ancak hukuk uzmanları ve konuyu yakından takip eden kişiler, insan hakları hukuku çerçevesinde vatandaşlığı iptal edilenlerin sınır dışı edilmesinin söz konusu olmadığını söylüyor.

Avukat Yılmaz, "30-40 yıl burada yaşayan insanları sınır dışı etmek çok ama çok zor, neredeyse imkansız. En kötü ihtimalle insani gerekçelere dayanan bir oturma izni verilir. Ancak vatandaşlıktan çıkarma önce hukuki itirazlar, ardından oturma ve çalışma izni başvuruları gibi bu kişiler için oldukça sıkıntılı bir süreç başlatıyor" diyor.

Bu durumda olan kişilerin aynı zamanda psikolojik olarak da morallerin bozulduğu belirtiliyor.

Gazeteci Baltacı, bu durumun esas olarak psikolojik bir etkisi olduğunu söylüyor.

Baltacı, "Böyle bir mektup alanların çoğu ilk tepki olarak şoka giriyor. Başlarına ne geleceğinden endişe ediyor" diyor. (BBC Türkçe)