Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BMGK), Suriye'de milyonlarca kişiye insanı yardımların ulaştırılmasına ve hasta ya da yaralıların tahliye edilmesine olanak tanımak için 30 günlüğüne ateşkes çağrısını içeren ve Suriye'de ateşkesi öngören yasa tasarısı New York'ta, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde oy birliğiyle kabul edilerek, 1 ay insani ateşkes ilan edildi.

BMGK'nin İsveç ve Kuveyt tarafından sunulan ve insani yardımların yapılması için 30 günlük ateşkes ilan edilmesini öngören karar tasarısına dair üç kez ertelenen oylamanın ardından oylama ile ilgili açıklamalarda bulunan Kuveyt'in BM Daimi Temsilcisi Mansour Al-Otaibi, “15 evet oyu çıktı. Böylelikle tasarı oy birliğiyle kabul edilmiş oldu” diye konuştu.

Ateşkes kararı 72 saat sonra yürürlüğe girecek. Karara göre Pazartesi'nden sonra Doğu Guta'ya insani yardım gidecek.

TASARIDA NELER VAR

Tasarı, Suriye'ye insani yardım ulaştırılabilmesi ve özellikle rejimin kuşatması altında bulunan Doğu Guta'daki 700 kişinin tıbbi tahliyesi için bir ay insani ateşkes talep ediyor.

İnsani ateşkesin ülke genelini kapsadığı belirtilen tasarıda, özellikle rejimin kuşatması altında olan insani durumun ''alarm verdiği'' Doğu Guta dahil 4 bölgede kuşatmanın kaldırılması ve tüm askeri operasyonların durdurulması isteniyor.

'KEFRAYA VE FUA'DA DA KUŞATMA KALDIRILSIN' TALEBİ

Kararda ayrıca özellikle insani durumun 'alarm verdiği' Doğu Guta'da da dahil Yarmuk, Fua ve Kefraya'da kuşatmanın kaldırılması talebinde bulunuldu.

"Üzerinde uzlaşmaya varılamadığını", bu haliyle desteklemeyeceklerini ve bazı değişiklikler önerdiklerini açıklayan Rusya'nın ise nasıl bir tutum sergileyeceği henüz bilinmiyor.

DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA

Dışişleri Bakanlığı'nda yapılan açıklamada kararın "memnuniyetle karşılandığı" bildirildi. Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy tarafından bakanlığın resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şöyle denildi:

"BM Güvenlik Konseyi’nde bugün (dün) kabul edilen, Doğu Guta başta olmak üzere, Suriye’de kötüleşen insani durum karşısında, acil insani yardımların erişimine ve tıbbi amaçlı tahliyelere imkan tanınması maksadıyla, çatışmaların gecikmeksizin durdurulması ve en az 30 gün insani ateşkes talebinde bulunan kararı memnuniyetle karşılıyoruz.

Türkiye, Suriye’de ateşkesin tesisi, çatışmaların durdurulması ve gerginliğin azaltılması konusunda en başından beri her platformda çaba harcamakta ve uluslararası toplumun bu yöndeki adımlarını desteklemektedir. İdlip’te bugüne dek tesis ettiğimiz 6 gözlem noktası çabalarımızın somut bir tezahürüdür.

Doğu Guta’da rejimin artan ihlallerinden ve sivillere yönelik olarak uyguladığı kuşatmanın yol açtığı kötüleşen insani durumdan duyduğumuz endişeyi muhtelif açıklamalarımızda dile getirmiş, bu ihlallere son verilmesi çağrısında bulunmuştuk. Bu konudaki endişelerimizi, rejimin garantörü konumundaki Rusya ve İran’a da aktarmış, rejimin sivillere yönelik saldırılarının ve ateşkesi ihlallerinin gerginliği azaltma bölgelerindeki ortak gayretlerimizi sekteye uğrattığına dikkat çekmiştik.

Kesintisiz insani yardım erişiminin sağlanması uluslararası hukukun bir gereğidir. Açlığa mahkumiyetin sivil halka karşı bir silah olarak kullanılması kabul edilemez. Bugünkü kararda da atıfta bulunulan 2268 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının tam olarak uygulanması çağrısına desteğimiz tamdır.

Türkiye, şimdiye dek olduğu gibi bundan sonra da, bir yandan insani planda Suriye halkının çektiği acıların dindirilmesine yönelik katkılarını ve bu bağlamda başta BM olmak üzere uluslararası toplumun çabalarını desteklemeye devam edecek; diğer yandan, Suriye’deki insani krizin kökeninde yatan ihtilafın sona erdirilmesine ve Suriye’nin toprak bütünlüğü ile siyasi birliğini tehlikeye atan terör örgütleriyle mücadele edilmesine yönelik gayretlerini sürdürecektir."