Petro Poroşenko, Ukrayna'nın başkenti Kiev'de düzenlediği yılsonu basın toplantısında, ilk olarak Rus Kilisesi'nden bağımsız milli bir kilise kurulması konusuna değindi. Poroşenko, bunun sadece dini bir mesele değil, aynı zamanda uluslararası siyaseti ilgilendiren bir mesele olduğunu söyledi.

Basın toplantısına gelmeden hemen önce Fener Rum Patriği Bartholomeos'la uzun bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini söyleyen Poroşenko, Ukrayna'da milli kilise kurulmasının, Ukrayna'nın Rusya'nın sömürgesi olmaktan ve Rus işgalinden kurtulması anlamında önemli bir adım olduğunu ifade etti.

'UKRAYNA'NIN VE BENİM DOSTUM'

Poroşenko, "Fener Patrikhanesi, Türk topraklarında bulunuyor. Türk makamlarının bu konuda bir desteğini aldınız mı" şeklindeki soruya, "Ben, Ukrayna Cumhurbaşkanı olarak, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, bu sürece müdahale etmediği için müteşekkirim. Kendisi hem Ukrayna'nın, hem de kişisel olarak benim büyük bir dostumdur" diye yanıt verdi.

Başkent Kiev’deki Azize Sofya Katedrali’nde düzenlenen tören sonrası bağımsızlık kararı resmileşti. Başkent Kiev’deki Azize Sofya Katedrali’nde cumartesi günü düzenlenen tören sonrası bağımsızlık kararı resmileşti.


Ukrayna'da yeni kurulan milli kilisenin Moskova Patrikhanesi'nin Rusya Anayasası'nda sahip olduğu şekilde özel bir statüye sahip olup olmayacağı yönündeki soruya ise Poroşenko, yeni kurulan kilisenin Ukrayna'daki diğer dini teşkilatlarla aynı statüde olacağı yanıtını verdi.

KIRIM TATARLARI'NA ÖZERKLİK

Basın toplantısında Kırım Tatarları'na da değinen Poroşenko, özerklik verilmesine ilişkin Parlamento'dan geçme ihtimali yüksek olan bir yasa tasarısı hazırlamaları çağrısında bulunduğunu ifade etti. Poroşenko, bu konuda Parlamento'da kendi fraksiyonuna da, bu tasarıyı desteklemesi çağrısında bulunacağını kaydetti.

'EN BÜYÜK UTANCIM...'


Poroşenko, "Cumhurbaşkanlığınız döneminde en utanç duyduğunuz politikanız ne oldu" şeklindeki soruya ise, "Utanç duyduğum şey, (Rusya'yla fiilen devam eden) savaşın çok kısa sürede sonuca ulaştırılacağı konusunda temelsiz vaatlerde bulunmuş olmamdır. O dönemde savaşın ne boyutlarda gelişeceğini hiç kimse öngöremiyordu. Evet, bu konuda belki yüzlerce mazeret öne sürülebilir, fakat bu hataydı" diye konuştu.