Trump, ulusal güvenlik danışmanı John Bolton'un Kuzey Kore'nin tepkisini çeken ve Trump-Kim zirvesinin 12 Haziran'da yapılmasına gölge düşüren sözlerini üstlenmedi.

Trump dün NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile görüşmesinden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, "Kuzey Kore hiçbir şey olmamış gibi bizimle program hakkında temaslarını sürdürüyor" dedi ve Kim'in son dönemde iki kez ziyaret ettiği Çin'de bu ülke yetkililerinden etkilenmiş olabileceğini söyledi.

Trump, Bolton'un söz ettiği "Libya modelini" uygulamayı düşünmediğini de vurguladı. 2003 yılında, Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'den, ülkesinin kitle imha silahlarını ABD'ye teslim etmesi istenmişti.

Kaddafi, 2011 yılında Arap baharı günlerinde Libya halkının ABD ve NATO müttefikleri tarafından desteklenen protestolarıyla devrilmiş ve bir süre sonra öldürülmüştü.

Kuzey Kore dış ilişkiler başbakan yardımcısı Kim Kye Gwan, Çarşamba günü yaptığı ve zirveden çekilebileceklerini ifade eden açıklamasında Bolton'un Libya örneğine atıf yapmasını eleştirmişti.

Trump, Kuzey Kore ile yapmak istediği anlaşmada Kim'e "çok güçlü koruma" sağlanacağını söyledi ve "(Kim) kendi ülkesini yönetmeye devam edecek, ülkesi çok zenginleşecek" dedi.

Ciddi insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştirilen Kuzey Kore'de Kim ailesinin iktidarı üç kuşaktır sürüyor.

"Libya modeli çok farklı bir model. Biz o ülkeyi yerle bir ettik" diyen Trump, bunun ancak Kuzey Kore ile bir anlaşmaya varılamazsa gündeme geleceğini söyledi.

ABD ve Kuzey Kore liderleri arasında yapılacak ilk zirvenin iptali, Trump'ın başkanlığında şimdiye kadar elde edeceği en büyük diplomatik başarıya çok büyük bir darbe vuracak.

Zirve hakkındaki kuşkular, Trump'ın İran ile yapılmış olan nükleer anlaşmadan çıkması ve ardından da, uluslararası tepkilere rağmen İsrail'deki ABD büyükelçiliğini Kudüs'e taşıması adımlarının ardından gelişti.