Uluslararası kamuoyunda gündem Akdeniz'deki plastik atık oldu... Dünya'nın önde gelen sivil toplum kuruluşlarından Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından hazırlanan geniş kapsamlı raporda Akdeniz'deki plastik kirliliği gözler önüne serdi. "Plastik Kapanından Çıkış: Akdeniz'i Plastik Kirliliğinden Kurtarmak" başlıklı raporda başta Türkiye, İspanya, İtalya, Mısır ve Fransa olmak üzere bölgedeki ülkelerin plastik atıklarını Akdeniz'e attığı belirtildi.

Raporda, Akdeniz'deki atıkların %95'inin plastik maddelerden oluştuğu ifade edilirken, misinaların denizde 600 yıl çözünmeden kaldığı vurgulanırken özellikle aşırı plastik kullanımı, turizm ve yetersiz atık yönetiminin plastik kirliliğine sebep olduğu belirtildi. Raporda, torba, sigara izmariti ve pipet gibi "büyük" plastik parçalarının kirliliğin görünen yüzü olduğu fakat doğal yaşamı en çok etkileyen plastik kirliliğinin 5 milimetreden küçük plastiklerin olduğu belirtildi. Bu ufak parçaların deniz canlıları tarafından yutulduğunu ve besin zincirinde insanlara kadar ulaşacak bir risk oluşturduğu aktarıldı.

Raporda, plastik atıkların Akdeniz'de çözülmesinin çok zor olduğu vurgulanıyor. Raporda, plastik atıkların Akdeniz'de çözülmesinin çok zor olduğu vurgulanıyor. Sigaranın 5 yılda çözüldüğü, plastik poşetin 20 yıl, plastik bardağın ise 50 yılda çözüldüğü ifade edildi. Raporda misina ve balık ağlarının ise 600 yılda çözüldüğü aktarıldı.


TÜRKİYE'DEN GÜNDE 144 TON PLASTİK ATILIYOR

Raporda en dikkat çekici ayrıntı ise Akdeniz'e en çok plastik atık atan ülkeler sıralandığı zaman ortaya çıktı. WWF'in araştırmasında Akdeniz'e en çok plastik atık atan ülkenin Türkiye olduğu ifade edilirken, Türkiye'den günde yaklaşık 144 tonluk plastik atıldığı belirtildi. Çin'den sonra en çok plastik üreten bölge olan Avrupa'nın Akdeniz'deki kirliliğe doğrudan etkisi olduğunun belirtildiği raporda, İspanya'nın günde 126 ton, İtalya'nın 90 ton, Mısır'ın 77 ton ve Fransa'nın 66 ton plastik atık attığı aktarıldı. Akdeniz bölgesini ziyaret eden turistlerin attıkları plastiklerin ise kirliliğin her yıl %40 artmasına neden olduğu belirtildi.

Raporda, her 2 deniz kaplumbağasından 1'inin plastik kirliliğe maruz kaldığı aktarıldı. Raporda, her 2 deniz kaplumbağasından 1'inin plastik yuttuğu aktarıldı.


Raporda, Türkiye'nin resmi olarak 2019 yılına kadar kişi başı yıllık plastik poşet kullanma rakamının 90'a 2025'te ise 40'a indirilmesinin planlandığı belirtilirken, 1 Ocak 2019 yılından itibaren plastik poşet kullanımının ücretli olacağı vurgulandı. Raporda, plastik atık artışına sebep olarak, kıyı kesimlerinin yoğun kullanımı gösterilirken, Mısır'da Nil ve Türkiye'de Ceyhan ve Seyhan nehirlerinden gelen atıkların da Akdeniz'e aktığı belirtildi. Raporda, bu nehirlerden gelen atıkların nüfus yoğunluğu yüksek olan bölgelerden geldiği vurgulandı.

"PLASTİK BALIKLA SOFRAYA GELİYOR"
Araştırmaya katkı sağlayan Dr. David Barnes, "Plastik atıklar geçmişte denizin yüzeyindeydi ama artık dibe inerek deniz yataklarını kapladı. Böylelikle bu plastik paçalar gıda zincirine dahil oluyor" açıklamasını yaptı. Araştırma hakkında açıklama yapan WWF'in Genel Müdür Tanya Steele, "Akdeniz çok güzel bir tatil beldesi ve burada çok güzel anılar biriktiriyoruz fakat tatil bitince buraya çok ciddi toksik plastik atık bırakıyoruz. Kuşlar, balıklar ve kaplumbağalar plastiklere dolanıyor ve tatilde yediğimiz balıklardan plastik çıkıyor. Bu sebeple insanların tatilde plastik kullanımını azaltmalıyız" dedi.

Konuyla ilgili açıklama yapan WWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar, “Plastik atıklar bugün çevre üzerinde hasara yol açıyor ve doğal hayatı öldürüyor. WWF Türkiye olarak 2018’i ‘Plastik Yılı’ ilan ettik. Üretici ayağında çevre dostu üretimin artması ve önündeki engellerin kalkmasını, tüketici ayağında daha sorumlu ve bilinçli tüketimi, geri dönüşüm ayağında ise belediye işbirlikleriyle sistemin geliştirilmesini hedefliyoruz” açıklamasını yaparken, WWF Türkiye Genel Müdürü Aslı Pasinli, “Aslında Akdeniz’deki plastik kirliliğinin etkileri tüm dünyada hissediliyor ve hem doğaya, hem de insan sağlığına zarar veriyor. Giderek kötüleşen plastik kirliliği, turizmi ve deniz ürünleriyle bilinen Akdeniz’in bu konumunu yok ettiği gibi, geçimlerini bu sektörlerden sağlayan toplulukları da tehdit ediyor. Akdeniz’deki kirliliğe ciddi ölçeklerde katkıda bulunan Türkiye’nin bu alanda durumu iyileştirecek adımları ivedilikle atması gerekiyor. Akdeniz’in plastikte boğulmasına izin veremeyiz" dedi.