Türkiye, ABD'den daha önceki yaptırımlarda sağlanan "imtiyazın", 5 Kasım sonrasında da yeniden gündeme gelmesini istedi. Ancak Washington yönetiminden bu konuda henüz yeşil ışık yakılmadı.

ABD'nin İran'a yönelik petrol ve doğalgaz yaptırımları çerçevesinde, bu ülkeyle ticaret yapan firmaların Amerikan banka ve finans kuruluşlarıyla iş yapma, hatta Amerikan doları kullanma imkanı kalmayacak. Avrupa Birliği de bu dolar yasağını aşmak için, İran'la ticaret yapan firmalar için "takas" yöntemini getirdi.

AB, takas yöntemini düzenlemek için özel bir kurum oluşturdu. Bu kurumun yapacağı düzenlemeler çerçevesinde Avrupalı firmalar, İran'dan satın alacakları doğalgaz ve petrolün ödemesini, ABD finans sistemine hiç dahil olmadan ,AB'den sunulacak ürün ve hizmetlerle yapacaklar.

TÜRKİYE 'İMTİYAZ' İSTEDİ


AB'nin takas sistemine dahil olmayan Türkiye ise doğrudan Washington'a başvurarak, İran'a komşu bir ülke olması nedeniyle kendisine bu ülkeyle doğalgaz ve petrol ticaretinde "imtiyaz" sağlanmasını istedi.

ABD, daha önce İran'a yönelik koyduğu doğalgaz ve petrol ticaretinde Türkiye'ye imtiyaz tanımış, İran'a ödenecek petrol ve doğalgaz parasıyla, bu ülkeye yiyecek ve insani yardım malzemesi satışına izin vermişti. Ancak bu kez Washington yönetiminden henüz Ankara'ya imtiyaz için yeşil ışık gelmedi.

ZARRAB DAVASI, İMTİYAZLARDAN DOLAYI ORTAYA ÇIKMIŞTI

ABD'de 'Zarrab davası' olarak başlayıp, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla'nın hapis cezasına mahkum olmasıyla sonuçlanan, Reza Zarrab'ın da Amerikan yönetimi ile anlaşarak "itirafçı" olduğu dava, ABD yönetiminin Türkiye'ye yönelik sağladığı İran ambargosu imtiyazları ile bağlantılı olarak ortaya çıkmıştı.

Duruşmalarda Reza Zarrab, ABD'nin Türkiye'ye tanıdığı İran ambargosu imtiyazlarını kullanarak, İran'ın Halkbank'a yatan doğalgaz ve petrol parasını, "mal satmış" gibi yaparak, sahte faturalarla İran hükümetinin kullanımına açtığını itiraf etmişti.