Daha önce 15 Ekim'de Milli Eğitim Bakanlığı tarafından açıklanacağı belirtilen vizyon belgesi, 23 Ekim'de Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde açıklanacak. Eğitimin yol haritasının çizileceği açıklama öncesi sendikalar da hareketlenmeye başladı. Türk Eğitim-Sen vizyon belgesiyle ilgili görüş ve önerilerini kapsamlı bir rapor haline getirerek Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a sundu bile. Diğer sendikalar ve veliler ise taleplerini SÖZCÜ'ye anlattı.

Tüm sendikaların ortak talebi; bilimsel, laik, çağdaş eğitim. Öğretmenler ayrıca sözleşmeli ve kadrolu öğretmen ayrımının kaldırılması istiyor. Mülakatın kaldırılmasını, liyakat göre atama yapılmasını isteyen öğretmenlerin birleştiği bir diğer nokta da öğretmenlik kanunun çıkarılması, okul öncesi eğitimin zorunlu olması, okullarda siyasi oluşumun engellenmesi...

Anadolu Eğitim Sendikası Genel Başkanı Mehmet Alper Öğretici de da bu istekleri yineleyerek, “Öğretmen açığını yıllar içerisinde kapatacak şekilde atamalar planlanarak takvimler şimdiden belirlenmeli. YÖK ile işbirliği yapılarak eğitim fakültelerine ihtiyaç kadar öğrenci alınmalı. Öğretmen alımı, yönetici atamaları başta olmak üzere tüm alanlardan mülakat kaldırılmalı ve liyakat esas alınmalı. Özel bir ihtisas mesleği olan öğretmenlik artık meslek kanununa kavuşmalı. Okul öncesi eğitim zorunlu olmalı, ilkokula başlama ayı tekrar 72 ay ve üstü olmalı” dedi.

BİLİMSEL VE LAİK MÜFREDAT OLMALI


Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, dünya öğretmenleri açısından bir toplusözleşme niteliğinde olan ve Türkiye’nin de imzaladığı 'Öğretmenlerin Statüsü Tavsiye Kararı'nın eksiksiz olarak hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek, şunları söyledi: “MEB’ in ihtiyaç sayısı olarak açıkladığı 117 bin öğretmen ataması bir an önce yapılmalı. Mülakat, güvenlik soruşturmaları kaldırılmalı, liyakat esas alınmalı. Hukuksuz ihraçlar iptal edilmeli, başta insanca yaşayacak ücret talebimiz olmak üzere, eğitim emekçilerinin bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, son 16 yıl içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret artışı sağlanmalı. Özel okullara verilen teşvikler devlet okullarına aktarılmalı. Eğitimde özelleştirmeye son verilmeli. Protokoller sonlandırılmalı, okullarda mescit uygulamasına son verilmeli. Müfredat kamusal, laik, bilimsel eğitim ve evrensel değerler esas alınarak hazırlanmalı. 4+4+4 yasası sonlandırılmalı, ilkokula başlama yaşı 72 ay olarak düzenlenmeli. Liseye geçişte her öğrencinin istediği okul türünde öğretim görmesi koşulları sağlanmalıdır.”

SİYASAL VE İDEOLOJİK OLUŞUMLAR ENGELLENMELİ


Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan talep ve önerilerini şöyle sıraladı: Eğitimle ilgili politika belirleme, planlama ve kararlarda aktif rol oynayacak bir 'Eğitim Konseyi' kurulmalı. Yönetici atamalarında adalet ve liyakat olmalı, ideolojik yandaşlık yerine işinin ehli olan kişilere imkan verilmeli. Ders kitapları profesyoneller tarafından yazılmalı ve öğrenme sürecinde öğrenciye rehberlik edecek pedagojik detayları içermeli. Değerler eğitimi adı altında birtakım siyasal, sosyal ve ideolojik oluşumların okullarımıza sirayet etmesine kesinlikle engel olunmalı. Okulların kendi bütçeleri olmalı. Bir öğrencinin devlete yaklaşık bir maliyeti vardır. Bu maliyet farklı şekillerde hesaplanmış olsa da devlet öğrenci maliyetini okullara aktarabilir. Öğrenci sayısı, okul kademesi, ihtiyaç analizi, gibi verilerle oluşturularak değere göre eldeki bütçe orantılı şekilde okullara tahsis edilmeli. Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkarılmalı.”

İMAM HATİPLER ANADOLU LİSESİNE DÖNÜŞTÜRÜLMELİ


Eğitim-İş Merkez Yönetim Kurulu, eğitim sistemindeki ilk üç sıradaki sorunun eğitime erişememe, bilimdışı eğitim programları ve verilen eğitimin nitelikli olmaması olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Bugün temel bir hak olan 'Eğitim Hakkı'nı kullanamayan ve ülkenin her köşesinde hak ihlâli yaşayan çocuklarımız için acil olarak yapılması gereken eğitim alt yapısının geliştirilmesi. Özellikle talep olmayan imam hatip okulları, Anadolu liselerine dönüştürülmeli. Kalabalık sınıf mevcutları, ikili eğitim ve ilkokulların halen yüzde 30’unda uygulanan birleştirilmiş sınıflı eğitim gibi fiziki alt yapı sorunlarının çözülmesi zorunluluktur. Öğrencilerin, kitap okuma, okuduğunu anlama, anlatma, kavram bilgisi, değerlendirme, ilişkilendirme problem çözebilme becerileri geliştirilmeli”

TEMEL EĞİTİMDE ÖZEL YURTLAR KAPATILSIN


Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der) Başkanı İlknur Kaya, temel eğitimin eşit, laik, demokrat ve bilimsel olması gerektiğini savunduklarını kaydederek, şunları söyledi: “Temel eğitimde temel bilimsel bilgilerle birlikte insanlığın evrensel değerlerinin öğrencilere benimsetildiği, bu sırada öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfettiği ve bu temel eğitimden sonra kendisinin istediği ve yeteneklerine uygun alanlara yönlendirildiği bir eğitim sistemi istiyoruz. Ayrıca; MEB bütçesinin arttırılması, çeşitli vakıf ve derneklerle yapılan protokoller iptal edilmesi, MEB bütçesinden bu yapılara ayrılan kaynak okullarına ihtiyaçlarına ayrılması, okul öncesi eğitimin tüm çocuklar için ücretsiz olması, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu alanda çekilmesi, çocukların barınmasının kamu yurtları eliyle sağlanması, özellikle temel eğitimde özel yurtların kapatılması, ülkenin her yerinde toplu ulaşımın öğrenciler için ücretsiz olması, temel taleplerimiz.”