Okullardaki seçmeli ders sorunu bu yıl da sürüyor. 20’nin üzerinde seçmeli ders olmasına karşın, ‘Din, Ahlak ve Değerler başlığı altındaki ‘Kur’an-ı Kerim’, ‘Peygamberimizin Hayatı’, ‘Temel Dini Bilgiler’ dersleri zorunlu hale getiriliyor.

Eğitim-Sen Genel Başkanı Feray Aytekin Aydoğan, İstanbul Büyükçekmece İBB Mimar Turgut Cansever Ortaokulu öğrencilerine velilerin seçmeli derslerde tercihleri dışında bir dayatma uygulanarak, haftada iki saat zorunlu din dersine ek olarak iki saat Hz. Muhammed’ in Hayatı, iki saat Kuran-ı Kerim olmak üzere altı saat din dersinin fiilen okul idaresi tarafından zorunlu hale getirildiğini söyledi.

Aydoğan, “Veliler çocukları için ‘Hz. Muhammed’ in Hayatı’ ve ‘Kuran-ı Kerim’ derslerini seçmemesine rağmen okul yönetimi veliler ile yaptığı tekil görüşmelerde velilere; ‘Bütün veliler böyle seçim yaptı’ ve ‘22 kişilik öğretmenden oluşan kurulun hepsi bu ders programını imzalı olarak onayladı’ gibi gerekçelerle bu dersleri çocuklarının okumak zorunda olduklarını söylemiş. Ayrıca Kur’an-ı Kerim dersine gelen öğretmen, öğrencilere derse abdest alarak gelmelerini ve kız öğrencilerin başlarını kapatmalarını gerektiğini söylemiş” diye konuştu.

Diğer yandan, Ortaokullarda; Kur’an-ı Kerim, Peygamberimizin Hayatı, Temel Dini Bilgiler, Okuma Becerileri, Yazarlık ve Yazma Becerileri, Yaşayan Diller ve Lehçeler, İletişim ve Sunum Becerileri, Yabancı Dil, Bilim Uygulamaları, Matematik Uygulamaları, Çevre Eğitimi, Bilişim Teknolojileri ve Yazılım, Görsel Sanatlar, Müzik, Spor ve Fiziki Etkinlikler, Drama, Zeka oyunları, Halk Kültürü, Şehrimiz, Medya Okuryazarlığı, Hukuk ve Adalet, Düşünme Eğitimi olmak üzere toplam 22 tane seçmeli ders bulunuyor. Öğrenciler ikişer saatten toplam altı saat yani üç tane seçmeli ders seçmek durumunda.

Bu kadar farklı alanlarda seçenekler varken, çocukların sadece sadece ‘Din, Ahlak ve Değerler’ başlığındaki derslere yönlendirilmesi de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un “Çocukları da daldan dala birçok alanda çeşitli becerilere yönlendirmek yerine 1-2 alanda derinlemesine çalıştırmak hususunu öne çıkarmak zorundayız. Bu kavramların büyüsünü dikkatle ele almak zorundayız” sözlerini de boşa çıkarıyor. Nitekim, sporda, sanatta, bilimde Türkiye’nin bir yere gelmesi için çocukların farklı alana yönlenmesi, farklı çiçekler oluşturması çok ama çok önemli.

EĞİTİM SEN DAVA AÇTI


Diğer yandan, Tebliğler Dergisi'nin 2018 yılı Mart sayısında Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye kurulu Başkanlığı'nın İlköğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgesinin Seçmeli Dersler Bölümünde Değişiklik Yapılmasına ilişkin 19.02.2018 gün ve 58 sayılı kararın ekinde zorunlu dersleri ve seçmeli dersleri gösterir çizelgenin 2.maddesinde "Okullarda seçmeli ders uygulaması konusunda esneklik sağlanacak ve her okul yönetimi kendi imkanları doğrultusunda çizelgenin seçmeli dersler bölümünde yer alan azami 10 dersten bir grup oluşturulacaktır. Öğrenciler, kendi okullarında okul yönetimi tarafından oluşturulan gruptan derslerini seçeceklerdir" deniliyor.

Aytekin, Eğitim Sen olarak bu yönetmeliğe dava açmış, öğrenciler ve öğretmenler açısından ciddi mağduriyetlere neden olacak itirazlarını şöyle sıralamıştı;

  • Yapılan düzenleme ile okulların imkanları uygun olsa dahi okul yönetimlerinin 10 dersten fazla bir grup oluşturamaması; öğrenci velilerinin tercih hakkını imkanlar varsa dahi azaltacak, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini sınırlandıracaktır. Okulun imkanları varsa azami sınır konulmasının anılan yasa hükümleri açısından izahı yoktur. Bu bakımdan ilköğretim okullarında seçmeli derslerin sayısının azami 10 dersle sınırlandırılması anılan yasa hükümlerine, bu yasa hükümlerinde öngörülen amaçlara açıkça aykırılık oluşturmaktadır.

  • Okul yönetimlerine seçmeli dersler konusunda azami 10 ders belirleme yetkisi tanınmışken asgari ders sayısı belirlenmemiştir. Bu durum, okul müdürlerine seçmeli dersleri belirleme konusunda sınırsız ve keyfi bir yetki tanınması demektir. Bu yetkiyle okul müdürleri okulun öğretmenler normlarını ciddi ölçüde etkileme olanağı da elde etmektedir. Aynı şekilde bu yetki okul müdürlerinin siyasi ve ideolojik tercihlerle seçmeli dersleri belirlemesine olanak vermektedir.

  • Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Ders seçimi" başlıklı 11.maddesinin 5.fıkrasında seçmeli dersler için 10 öğrenciden az talebin olması durumunda milli eğitim müdürlüklerinin onayına bağlı olarak merkezi bir okul/okullarda açılabilir ve farklı okul öğrencilerin kayıtları okullarında kalmak üzere seçimlik dersleri bu okul/okullarda almaları sağlanabilir" hükmü yer almaktadır.

  • Okul müdürlerinin seçmeli dersleri belirleme konusundaki sınırsız ve keyfi yetkisi nedeniyle öğretmenler ders saatlerinin azalmasıyla norm fazlası durumuna düşebilecekler, bu nedenle görev yerleri değişebilecek, ek ders ücretleri azalacak ve maddi ve manevi olarak daha fazla yıpranacaklardır.