Yarın yapılacak olan ve 1 milyona yakın öğrencinin ter dökeceği Lise Geçiş Sınavı’na (LGS) velilerin tepkisi sürüyor. Sınav öncesi İstanbul İl Milli Eğitim binası önünde bir araya gelen veliler, yeni lise yerleştirme sistemine karşı çıktı.

Bilimsel ve Laik Eğitim Hareketi, Laik ve Bilimsel Eğitim Platformu, Veli-Der, Laik Eğitim Meclisleri, CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker ve Sibel Özdemir ile CHP İl Başkanı Canan Kaftancoğlu ve CHP İl Başkanvekili Necati Ekşi’nin katıldığı eylemde söz alan Küçükçekmece’den bir veli, “İlçede bu yıl 12 bin 800 ortaokul mezunu olacak. Lise kapasitesi ise 8 bin. 4 bin 800 öğrenci açık liseye gidecek. Sekiz mahallede hiç lise yok. Ayrıca yeni sistemde beş tercih yapmak zorundayım. Mecburen imam hatip ya da meslek lisesi tercihi yapmak zorundayım. Sonra da bana ‘kendin tercih ettin’ diyecekler. Bu sistemi reddiyorum, benim tercihim değil” diye konuştu.

Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kadıköy Anadolu Lisesi, Kağıthane bölgesi velilerinin de söz aldığı basın açıklamasında konuşan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, “Buradan bakana seslenmiyorum. Çünkü bir adamın iki dudağı arasında sistem değişiyorsa ve bakanın haberi olmuyorsa, seslenmiyorum. Eğitim sistemi her iktidar değiştiğinde değişebilir bir sistem olmamalı. Yüzyıllar boyunca sürecek bir sistem olmalı” dedi.

Konuşmaların ardından ortak yapılan basın açıklamasında ise şu ifadelere yer verildi:
“Yarın 1 milyona yakın öğrenci LGS’ye girecek. Bu sınav ve ardından gelecek yerleştirme sistemi, bu dönem sınava girecek tüm öğrencilerin ve velilerin kabusu haline geldi. Bir gecede kaldırılan TEOG’un yerine gelen sistem, birçok eleştiriye maruz kalmış TEOG’u bile arattı. Aceleciliğin ve keyfiyetin bedelini bu sınava hazırlanan, gelecek dönem liseye başlayacak öğrenciler ve velileri ödedi.

VAAD EDİLEN HİÇBİR ŞEY GERÇEKLEŞMEDİ


Bakanlığın yeni sistemle getirmeyi vaat ettiği hiçbir şey gerçekleşemedi. Ne öğrenciler sınav stresinden kurtuldu, ne de öğrenciler istedikleri türde, yaşadıkları yere yakın okullara yerleşebilecek durumda. Yeni sistemle Bakanlık her şeyi çorba haline getirdi; veli ve öğrencilere de her zaman olduğu gibi bu sisteme de alışmaya çalışmaktan başka bir seçenek sunmadı.

485 PUANLI OKUL NİTELİKLİ DEĞİL, 300 PUANLI OKUL NİTELİKLİ OLDU


Nitelikli olarak açıklanan okullar arasında 34 ilde tek bir Anadolu lisesi bulunmuyor. Geçen yıl 485 puanla öğrenci alan okullar, listede kendine yer bulamazken, 300 puanlı okullar listede yer alıyor. MEB, ‘Nitelikli’ diye anılan bu okulların hangi kritere göre seçildiğinin cevabını veremiyor. Anlaşılıyor ki bu kaotik durum içinde, nitelikli olarak seçilen okullar tamamen keyfiyete dayalı. Gerçek nitelikli eğitim, bütün öğrencilerin hakkıdır. Ülke çapında bütün okullarda, bütün öğrencilere sağlanması gerekir. Nitelikli - niteliksiz ayrımını eğitim sisteminin hiçbir aşamasında kabul etmiyoruz.

BÜTÇEDE ASLAN PAYI İMAM HATİPLİLERE


2017 LYS sonuçları her 5 imam hatipliden sadece birinin üniversiteye girebildiğini gösterdi. Bütün bu verilere rağmen, liselere ayrılan bütçenin aslan payı yine İmam Hatiplere kalıyor. Ayrıca yapılması planlanan yeni liselerin çoğunu İmam Hatipler oluşturuyor. İmam Hatip talebi yokken, liselere ayrılan bütçenin bu adaletsiz dağılımı öğrencileri ve velileri mağdur etmektedir. Bakanlık bu eşitsizlik politikasını terk etmeli, veli ve öğrencilerin taleplerini dikkate almalıdır. Eğitim politikaları ihtiyaçlara ve taleplere göre belirlenmelidir.

ÖZEL OKL VE AÇIK ÖĞRETİM SEÇENEK OLDU


Yeni yerleştirme sisteminin getireceği kaos nedeniyle veli ve öğrenciler özel okulları ve açık öğretimi geriye kalan seçenekler olarak görmeye başladı. Niteliği bilinçli bir şekilde düşürülmüş okullara gitmek istemeyen ve başka çaresi olmayan öğrenciler için mecbur kapılar ya açık liseyi ya da özel liseleri işaret ediyor. Bakanlığın eğitim sistemini özelleştirme politikasıyla uyumlu olarak yeni yerleştirme sisteminin getireceği okul çıkmazında özel okullar ciddi bir alternatif oluşturacak. Ayrıca yerleştirme sisteminden çözüm bulamayan veliler, çareyi çıraklık eğitiminde buluyor. Yeni sistem hem öğrencilerin geleceğini belirsizleştiriyor, hem de aileleri özel okulların pençesine bırakıyor.
Öğrencilerin sınav stresini azaltma bahanesiyle daha büyük gelecek kaygılarına sebep olan, eğitimde eşitsizliğin ve niteliksizleşmenin önünü açan bu sistemin karşısında hep birlikte yan yana olmalıyız. Çocukların, gençlerin geleceklerinin, kimsenin iki dudağı arasında olmasına izin vermeyelim. Tüm öğrencileri, velileri ve eğitimcileri, eğitimi yapboza çeviren bu sisteme ve Çemberli çapsız eğitim politikalarına karşı durmaya çağırıyoruz.”