Türkiye’nin teknolojik hedeflerini gerçekleştirmek için 2001 yılında çıkan teknokent yasası ile birlikte bugün sayısı 80’e ulaşan teknokentlere, MEF Üniversitesi ile yapay zeka ve dijital teknolojilere odaklanmış bir teknokent ekleniyor. MEF Üniversitesi ile uluslararası ortaklı iş adamlarının birlikte gerçekleştireceği teknokent için çalışmalara başlandı.

MEF Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhammed Şahin Türkiye’nin, dünyada ilk 10 ekonomi arasına girme hedefinin, geleceğe yön verecek yapay zeka ve dijital teknolojilerdeki yetkinlik ile mümkün olabileceğini belirterek kurulacak olan Teknokentle ilgili şunları kaydetti: ‘‘Kurulacak Teknokent’in bir özel amacı olmalı. Türkiye’de birbirine benzer 80’e yakın Teknokent var. Bizim kurmak istediğimiz Teknokent dünyanın geleceğine yön verecek teknoloji alanlarına odaklanacak. Bu alanda dünyada başlayan büyük yarışta Türkiye’nin de var olduğunu gösterecek. Bugün ABD, Çin, Japonya, Hindistan, Almanya, Güney Kore, Kanada ve Rusya gibi dünyanın dev ülkeleri, yapay zeka ve dijital teknolojilerin ekonomilerinin geleceği için büyük fırsatlar yaratacağını görmektedir. Bu ülkeler, dev bütçeli yatırımlar yaparak yapay zeka merkezleri kuruyorlar. Bununla birlikte toplum için insansız teknolojiler dönemi olarak adlandırılan ve ilk kez Japonya tarafından gündeme getirilen Endüstri 5.0 Dönemi devreye girmeye başladı. Dünyadaki bu eğilimi dikkate alarak Türkiye’nin ve hatta bölgenin ilk yapay zeka ve dijital teknolojiler parkı olma vizyonu ile teknokentimizi kurmaya başladık. Gelecekte yapay zeka; eğitim, sağlık, güvenlik başta olmak üzere tahmin edemeyeceğimiz kadar geniş bir alanda etkin rol oynayacaktır ve belki de ana belirleyici olacaktır. Teknokentimizin hem ulusal hem de özellikle uluslararası şirketlerin AR-GE birimleri için çekim merkezi olmasını hedefliyoruz. Türkiye, coğrafi konum itibariyle özellikle Çin ve Hindistan başta olmak üzere Asya, Afrika, Rusya ve hatta Avrupa’dan çok sayıda AR-GE personelini ve şirketlerin AR-GE birimlerini çekebilecek konumdadır. Bugün ABD’nin Silikon Vadisi’nde teknolojik alanlarda çalışanlarının 3’te 2’si yabancılardan oluşmaktadır.’’ dedi. Şahin sözlerine şöyle devam etti: ‘‘Türkiye’nin mevcut AR-GE potansiyeli ve yetkinliği ile dünyadaki bu yarışa katılmasını olanaksız görüyorum. Bu nedenle özellikle dünyanın her tarafından AR-GE personeli ve şirketlerin AR-GE birimlerini çekebilecek bir strateji geliştirilmelidir. Kuracağımız Teknokentimizin bu girişimin başlangıcı ve öncüsü olacağını düşünüyorum.’’

İş Adamı Erdal Alkış, MEF Üniversitesi ile birlikte kuracakları Teknokent ile ilgili şu şekilde konuştu: ‘‘MEF Üniversitesi şahsında Sayın Rektörümüz Prof. Dr. Muhammed Şahin ile işbirliği yapıyor olmanın memnuniyetini yaşıyoruz. Yakın gelecekte ülkemiz için en önemli gelişimin dijital teknolojiler olduğunu çok iyi biliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın vermiş olduğu hedeflere ulaşmak için taşın altına elimizi koyarak ve risk alarak Ülkemize farklı konseptte bir teknokent kazandırmak için kolları sıvadık. Gerçek anlamda modern, doğayla uyumlu, özgürlükçü, ayaklarına pranga vurulmayan bir teknokent yaratacağız. Teknokentimiz ülkemizin silikon vadisi olacak. Gerek 3. Havalimanına gerekse de İstanbul’un finans ve ticaret merkezine olan yakınlığı ile Sarıyer’de bulunan teknokentimiz için MEF ile ortaklık yapmaktan son derece mutluyuz. İTÜ Rektörlüğü döneminde, tematik teknokentler kavramını başlatarak teknokent gelişimi için farklı ve başarılı bir vizyon ortaya koyan Sayın Prof. Dr. Muhammed Şahin ile Ülkemiz adına güzel şeyler başaracağımıza inanıyoruz.’’ dedi.

Alkış şu şekilde devam etti: ‘‘Yatırım konusunda teknokentimizde uluslararası yabancı yatırımcılar da yer alıyor. Çok yakında Dünya Bankası ile de işbirliği yapılacak. Teknokentimizde yabancı yatırımcılarımızın ana hedefi Türkiye’de üretilen yeni teknolojilerin dünyaya pazarlanmasını sağlamaktır.’’ diye devam etti.