1974 Kıbrıs Barış Harekatı sırasında uygulanan ambargo üzerine kurulan ASELSAN, dünyanın en büyük 100 savunma sanayi şirketi arasında 57’nci sıraya oturdu. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne önemli araç gereçler üreten ve büyük ihracatlara damgasını vuran ASELSAN, ikinci kez halka açılıyor. Borsada işlem gören hisse oranını yüzde 15’ten yüzde 30’a çıkarmak için yabancı yatırımcılarla 10 gün içinde değişik ülkelerde 60 toplantı yapılacak. Geçen ay Gebze Üniversitesi Rektörlüğü’nden ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü görevine getirilen ve sanayi ile ASELSAN arasındaki bağı artırmayı planlayan Prof. Dr. Haluk Görgün, “20 Mayıs’ta  yurtdışında tanıtımlara başlıyoruz. New York, Londra, Frankfurt, Los Angeles, Boston gibi şehirlerde toplantı yapacağız” dedi. Görgün, kurumdaki öncelikli görevinin ihracat olacağını belirtti.

SAĞLIK SEKTÖRÜNE DE GİRDİ


3 bini mühendis olmak üzere 5 bin 300 kişinin çalıştığı ASELSAN’ın, değişik ülkelerde de yatırımları bulunuyor. Türkiye’de ulaşım alanında tünel ve otoyollarda ücret sistemlerini ASELSAN’ın kurduğunu hatırlatan Görgün, “Sağlık sektöründe cihazlar üretiyoruz. Enerji alanında yenilenebilir enerji için güç sistemleri üretiyoruz. Şimdi sağlık sektöründe x-ray ve MR cihazlarının üretilmesi konusunda çalışmalar var. Şirketimize ciddi bir getiri bekliyoruz. Asıl amacımız sivil alandaki teknolojik bağımlılığımızı aza indirmek ve cari açığımızı kapatmak” dedi.

DARBOĞAZA GİRMEYİZ


Görgün, halka arz sürecinin ardından, Azerbaycan, Kazakistan, Ürdün, Suudi Arabistan, Malezya, Makedonya ve Güney Afrika’da bulunan şirketlerini daha etkin hale getirme çalışmalarının yapılacağını, ihracatı nasıl artıracaklarının artıracaklarının arayışına gireceklerini kaydetti. Görgün, ülkemize F-35 savaş uçağı satışının ABD tarafından engellenmek istendiğine ilişkin tartışmalarla ilgili olarak da şunları söyledi: “F-35 savaş uçaklarının program ortaklarından biri Türkiye’dir. Birçok önemli parçasını ASELSAN, TAI ve diğer kurumlar üretecek. Orada bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. ASELSAN olarak yıllardır bu tür ambargolara hazırız. ASELSAN’ın kuruluşu zaten bir ambargonun ardından gerçekleşmişti. Ülkelerin birbirlerine geçici olarak yaklaşımları olabilir. Ancak şu an için bizi darboğaza sokacak bir durum görmüyorum. Biz tedbirli çalışıyoruz. Ambargo olsa bile yurtdışı alımlarımızda tek tedarikçi değil, birden çok alternatif tedarik olmasına gayret ediyoruz.”

ÜRÜNLERİ 60 ÜLKEDE KULLANILIYOR


Görgün, ASELSAN’ın geliştirdiği ürünlerin dünyanın 60’tan fazla ülkesinde kullanıldığını söyledi. ASELSAN’ın Türk Silahlı Kuvvetleri başta olmak üzere tüm müşterilerine; milli kaynakları etkin kullanarak, beklentilerin ötesini hedefleyen yüksek teknoloji savunma ve güvenlik ürün ve sistemleri ürettiğini kaydeden Görgün, sözlerini şöyle sürdürdü: “2016 yılı brüt kârı 950 milyon TL iken, 2017 yılı brüt kârını 1.465 milyon TL’ye, net kârını ise 1.375 milyon TL’ye ulaştıran ASELSAN, bakiye siparişlerinde bir rekora imza attı. ASELSAN’ın 2017 yılında siparişleri 6.8 milyar dolar seviyesine ulaştı. 2017 yıl sonu cirosu 5.360 milyon TL’ye ulaşan ASELSAN, satışlarının yüzde 52’sini TSK’ya, yüzde 33’lük kısmını özel kurum/diğer kurumsal müşterilere, yüzde 15’ini ise ihracat olarak gerçekleştiriyor. Ar-Ge’ye en çok yatırım yapan şirketiz.”