"Açlık ve yoksulluk" sınırı araştırmasına göre, bir kişinin aylık geçim maliyeti 2 bin 225 lira olurken, döviz, elektrik, doğalgaz ve benzin fiyatlarındaki  artış ve temel gıda maddelerinin fiyatlarındaki yükseliş ile birlikte geçim şartları daha da zorlaştı.

ASGARİ ÜCRETLE GEÇİNMEK MUCİZE


DİSK’e bağlı Tekstil Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Nihat Bencan, bir çalışanın -sadece kendisinin- yapması gereken yaşama maliyetinin  aylık 2 bin 225 lira 54 kuruş olarak hesaplandığına dikkat çekerek, asgari ücretin açlık sınırının da altında kaldığını kaydetti. Bencan, günümüz koşullarında asgari ücretle geçinmenin adeta bir mucizeye dönüştüğünü ifade etti.

ALIM GÜCÜNDE BÜYÜK DÜŞÜŞ OLDU


Tekstil Sendikası Gaziantep Bölge Temsilcisi Bencan, yılbaşında işçilere ve memurlara yapılan maaş artışlarının daha yılın ilk yarısında eridiğini  ifade ederk, “Açlık sınırı bin 604 lira olan asgari ücreti geçerek bin 800 lira olurken yoksulluk sınırının 6 bin lira civarında olması toplumun büyük  bir kesiminin alım gücünün uzun zamandan bu yana ilk kez bu kadar hızlı küçüldüğünün göstergesidir” dedi.

ASGARİ ÜCRET 426 DOLARDAN 258 DOLARA DÜŞTÜ


Asgari ücretin yılbaşında net bin 604 lira olduğunda aynı gün dolar kurunun 3.76 TL lira olduğunu hatırlatan Bencan,  “Ocak ayında 426 dolar eden asgari ücret bugün itibari ile 258 dolara düşmüştür. Gıda enflasyonunda son 12 ay itibariyle artış oranı yüzde 20.45 oldu. Asgari ücretlinin almış olduğu maaşın tamamını harcadığı temel tüketim maddeleri olan kira, elektrik, su, tüp veya doğalgaz, odun, kömür, sağlık ve temel  gıda harcamalarına gelen ve gelmeye de hala devam eden zamları da hesap edecek olursak yüksek enflasyon ve alım gücünün her gün daha da küçülmesi önümüzdeki  günlerin daha da zor geçeceğinin işareti olmaktadır” diye konuştu.

MAAŞLAR YENİDEN REVİZE EDİLMELİ


Bencan, 4 kişilik bir ailenin açlık sınırını bile karşılamayan, tek işçinin geçimini sağlamayan asgari ücretin, çalışanların içinde bulunduğu olumsuz şartların  en önemli göstergesi olduğuna dikkat çekerek, “Dövizdeki alışık olmadığımız bu büyük dalgalanma ve istikrarsızlıkla bölgemizdeki sanayi tesislerinde  işçi çıkarmaları hat safhaya yükseldi. Markalaşmış firmalar başta olmak üzere birçok işyeri üretim kapasitelerini büyük ölçüde düşürürken bunun yanı sıra  artan işyeri kiralarıyla birlikte insanların azalan gelirlerine göre harcama giderlerini düşürmesi sonucu birçok küçük esnafta kepek kapatmaya veya sermaye  küçültmeye başladı.

Seçim dönemlerindeki vaatleri de bir tarafa bırakarak alım gücünün bu kadar değer kaybetmesi nedeniyle çalışanların ve küçük esnafın durumlarının mutlaka  yeniden bir değerlendirme yapmak sureti ile en azından yılbaşındaki alım gücünü yakalaması çalışmasının yapılarak yüzde 25'lik alım gücü küçülmesinin telafi  edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.