Beyannamede makroekonomik istikrarı kararlılıkla sürdürecek; yüksek, nitelikli ve kapsayıcı büyüme ile istihdama öncelik verilmeye devam edileceğine vurgu yapıldı.

"Ekonomimizin en önemli çıpası olan mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz" görüşünün de yer aldığı metinde "AK Parti, enflasyonla mücadelede çok başarılı bir sicile sahiptir. Uygulayacağımız kararlı politikalar ile enflasyonu yeniden tek haneye indireceğiz" denildi.

Beyannamede takip edilecek büyüme modeliyle, ithalata olan bağımlılık azaltılarak cari açığın yapısal sorun olmaktan çıkarılacağı da belirtildi.

Beyannamenin "Enflasyon ve Para Politikası" başlıklı bölümünde ise temel prensibin enflasyonun kalıcı bir biçimde düşük ve tek haneli oranlarda tutulması olduğuna dikkat çekilerek şu görüşlere yer verildi:

"Bu prensiple, fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek konusundaki kararlılığımız devam edecektir. Önümüzdeki dönemde de finansal istikrarı gözetme ve fiyat istikrarını sağlama amacı ile uygulanacak politikalar, büyüme ve istihdam politikalarını destekleyecektir."

Makroekonomik istikrarın sağlanmasında temel öncelik "fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek" olarak özetlendi. Beyanname şöyle devam etti:

"Para politikası, maliye politikasıyla eşgüdüm içerisinde sürdürülecektir. Merkez Bankası'nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi esas olmaya devam edecektir."

Enflasyon hedeflemesi ve dalgalı döviz kuru rejiminin sürdürüleceğine de değinilirken, "Döviz piyasaları yakından takip edilecek, gerektiğinde dengeleyici döviz likiditesi araçları kullanılmaya devam edilecektir" görüşüne yer verildi.

Maliye politikasının fiyat istikrarının sağlanmasında destekleyici olacağına da dikkat çekilirken enflasyonda katılığa neden olan yapısal unsurların belirlenmesi ve giderilmesine katkıda bulunmak amacıyla, kamu tarafından yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve vergi ayarlamalarının enflasyon tahmin ve hedefleri ile uyumlu olacağı da belirtildi.

Beyannamede bugüne kadar uygulanan politikalarla "maliyet enflasyonunun temel belirleyicilerden biri olan yüksek faizlerin düşürüldüğüne de dikkat çekilerek "2002 yılında gösterge tahvil faizi yüzde 70 seviyelerinde iken, faizlerde önemli bir düşüş süreci yaşanmış ve 2010 yılından itibaren gösterge tahvil faizi yüzde 10’lu seviyelerin altında seyretmiştir" denildi.

FAİZLERİN OLUŞTURDUĞU BASKIYI AZALTACAK TEDBİRLER


Beyannamede önümüzdeki dönemde faizlerin oluşturduğu maliyet baskısını azaltacak tedbirlerin de hayata geçirileceği belirtildi ve bu kapsamda atılacak adımlar şöyle sıralandı:

*Sermaye piyasalarını güçlendirerek, bankacılık kesiminin toplam finans sistemi içerisindeki payını azaltacağız

*Girişim sermayesi fonları gibi yeni finansman yöntemlerini geliştirerek bankacılık sistemine erişimi kısıtlı olan yeni girişimleri finanse edeceğiz

*Bankacılık sistemindeki düzenleyici çerçeveyi bankacılık kesiminin operasyonel maliyetlerini düşürücü ve daha verimli çalışmasına yönelik geliştireceğiz

*Katılım Bankacılığının bankacılık sistemi içerisindeki payını artıracağız

*KOBİ'ler başta olmak üzere işletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştıracak, finansman maliyetlerini düşürücü tedbirler alacağız

*Mali enstrümanları çeşitlendirerek piyasaların derinleşmesini sağlayacağız

*Bu tedbirlerle birlikte güven ve istikrar içerisinde esas olarak öngörülebilirliği artırarak, makro temellerle uyumlu bir ekonomik yapı oluşturacağız.

*Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi kararları hızla hayata geçirilmeye devam edilecektir.