Bu yıl yaş çay alım fiyatları 2 lira 45 kuruş olarak açıklandı. Açıklanan rakam üreticinin beklentisine yakın bir rakamdı. Ancak sonraki günlerde Rize'den özel sektörün alım fiyatlarını düşürdüğü ve üreticilerin de buna isyan ettiği haberleri geldi. Biz de sozcu.com.tr olarak Rize'ye gittik. Türkiye'nin en önemli tarım ürünlerinden olan çayda ne gibi sıkıntılar yaşanıyor yerinde gördük, yetkililere sorduk. Hemen hemen her gün yağış alan coğrafyası nedeniyle her tarafın yemyeşil olduğu Rize'nin çay bahçelerinde hummalı bir çalışma vardı. Tez canlı Karadeniz insanı çayını kısa sürede toplamak için uğraşıyordu. Çay alımı başladığında insanlar bahçelerinden topladıkları yaş çay yapraklarını Çaykur'a ya da özel sektör fabrikalarına getiriyorlar. Her üreticinin günlük verebileceği çay miktarı belli. Devlet çay üreticisinden çayı kota ile alıyor. Bu rakam bu yıl dönüm başına 570 kilogram olarak belirlendi.

img_5193

Rize Ziraat Odası Karadeniz’in en büyük odası. Nevzat Paliç beş dönemdir ziraat odasının başkanlığını yapıyor. Yıllardır çayda sorunlar olduğunu söyleyen Başkan Paliç, bu seneki sorunların hava şartlarından kaynaklandığını belirtiyor.

img_5179

"ÇAY HER YERDE AYNI ANDA BAŞLADI"


Çaykur'un her üretici için verdiği günlük bir kota bulunuyor. Geçen sene bu rakam dönüm başına 400 kilogrammış. Bu yıl Çaykur bu kotayı 570 kilograma çıkarmış. Rize Ziraat Odası Başkanı Nevzat Paliç kota açısında bir sıkıntı olmadığını söylüyor. Özel sektörün sezon ilk açıldığında 2 lira 60 kuruştan çay aldığını belirten Paliç, "Çaykur’un açıkladığı fiyatın üzerinde bir alım oldu. Bizim çay sınırdan, Kemalpaşa’dan başlar, Artvin bölgesi, Rize, Trabzon kısmı, Giresun Tirebolu bölgesine kadar uzanır. Bu sahilden 30-35 kilometre içeriye kadar çay üretiliyor. Bugüne kadar Kemalpaşa dediğimiz en sınırdaki bölgeden çay hasadı başlar, oradan Rize merkeze gelene kadar 10-12 günlük bir fark olurdu. Rize’nin de sahili ile yüksek kesimleri arasında en az 5-10 gün bir fark olurdu. Ancak bu sene tam tersi oldu. Biz çay alım yerlerini kampanya başlamadan geziyoruz. Bu sene çay merkez ya da sahil fark etmeden her yerde aynı anda başladı." diyor.

img_5236

"1 LİRA 80 KURUŞA KADAR İNDİ"


Rize'de çay bahçeleri olup da başka şehirlerde oturan insanların sayısı oldukça fazla. Başkan Paliç çay alım kampanyası başlamadan tüm üreticilere çağrıda bulunduklarını belirtiyor. Özellikle il dışından gelenlerle konuştuklarını söyleyen Paliç, "Bilhassa il dışından İstanbul, Ankara gibi illerden gelen üreticilerimize dedik ki; “Siz geliyorsunuz ‘bizim acelemiz var, hemen dönmemiz lazım, iki üç güne çayımı toplamam lazım’ diyorsunuz. Siz erken gelin, bu sene çay erken olgunlaşacak.” Geçen sene 15 Mayıs’ta çay toplanmaya başlandı. Bu sene 25 Nisan’dan sonra toplamaya başladık. Hasat erken başladı. Ramazan dolayısı ile vatandaşımız bir günde işleyecekleri kapasitenin yüzde 50 fazlasını topladı. Önceki hafta sonu bir günde iki katı toplandı. Çay öyle bir şey ki tek deposu tarladır. Çayı depolamak diye bir şey yok. Alım yerlerinde de en fazla 2 gün durabilir. Bu sefer ne oldu? Vatandaşımız tez canlılık yaptı. Çağrılarımıza uymadı. Herkes çay toplamaya başladı. İşlenebilecek çay kapasitesinin yüzde 50, yüzde 100 fazlasını toplarsan ne olur? Biz sivil toplum örgütleri olarak muhtarlar ve özel sektör dahil hep beraber çağrılarda bulunduk, toplantılar yaptık, mesajlar gönderdik. Dedik ki ‘kardeşim iki gün sabretsen bütün sorun çözülecek. Bunu fırsat bilen bazı özel sektör firmaları 2 lira 60 kuruşa aldığı çayı, 1 lira 80 kuruşa kadar indirdi." diyor.

img_3839 sozcu.com.tr ekonomi servisinden Barış Özkan Rize'ye gitti. Bu yıl çayda yaşanan sıkıntıları yerinde dinledi, izlenimlerini aktardı.

"HAVA VE İKLİM ŞARTLARINDAN DOLAYI OLUŞAN BİR DURUM"


Çaykur da üreticilere ürünlerini toplamak için acele etmemeleri konusunda uyarılarda bulunmuş. Başkan Paliç bu karışıklığın ramazan ayının ilk günlerine kadar devam edeceğini, ondan sonra fiyatların artacağına emin olduğunu söylüyor.  "Karadeniz’in Rize’nin insanı biraz sabırsız davranıyor." davranıyor diyen Paliç, "Bir de il dışından gelenler ‘benim işim var, fiyatı ne olursa olsun çayı vereyim gideyim’ düşüncesinde. Biz daha önceden bu üreticilerimize duyuruları yaptık ama ne kadar itibar ettikleri belli. Bu kendi zararlarına olmuştur. Madem çayını iki günde vermek istiyorsun o zaman erken gel. Hem erken geldiğinde işçi sorunun olmayacak, günlük kontenjan sorunun olmayacak. Hep çağrıda bulunduk. Ziraat odaları olarak biz vatandaşın, üreticinin lehine konuşuyoruz. Bundan dolayı bu sene hiç suçlu yoktur. Bu sadece hava ve iklim şartlarından dolayı oluşan bir durumdur. Bizim vatandaşlarımızın tez canlılığı, 'ramazan geliyor bir an önce çayımı toplayayım, ramazanda uğraşmayayım' şeklindeki düşüncesinden kaynaklanan bir olaydır." diyor.

img_5237

"BU ANLAYIŞ DOĞRU DEĞİL"


Özel sektöre devlet müdahalesi gibi bir durum söz konusu olamayacağının altını çizen Başkan Paliç, "Bu ürünün depolaması yok. Vatandaşımızda ‘ben bekleyeyim’ demedi. Öyle olunca böyle bir durumla karşılaştık. İnanın bu millet iki gün çay toplamasın çayın kilosu yüzde 10 artacak. Özel sektör bırakın düşük fiyat vermeyi açıklanan fiyatın da üzerinde alacaktır. Geçen sene böyle oldu. Sadece Çaykur değil özel sektör fabrikalarında da bir izdiham var. Onlar da doldu. Özel sektör fiyatı düşürmesinin sebebini, yaşanan bu durumu fırsata çevirmek değil de vatandaşın çayını toplayıp getirmesini engellemek olarak gösteriyor. Ancak bu doğru bir anlayış değil. Ama bazıları bunu savunuyor." diyor.

img_5189

"BU SENEKİ DURUMDAN HİÇ KİMSE MEMNUN DEĞİL"


Ramazan ayı başlamadan çaylarını toplamak isteyen vatandaşlar nedeniyle o kadar fazla çay toplanmış ki Başkan Paliç, "Vatandaş böyle çay toplamaya devam ederse fabrikaların iki kat kapasiteyle çalışsa da yetişemez" diyor.  "Çayı üç günde beş günde toplayacağım diye bir şey olmaz. 30 günlük bir süresi olmalı." diyen Paliç, "Fiyatın düşüşü bundan dolayıdır. Burada Çaykur’un hiçbir suçu ve günahı yoktur. Çaykur bizim taleplerimizi yerine getirmiştir. Bu seneki bu durumdan hiç kimse memnun değil. Çaykur da vatandaş da özel sektör de bunun böyle olmasını istemez. İklimden dolayı böyle oldu. Bu izdiham ramazanın ilk günlerine kadar sürer, ondan sonra her şey normale dönecektir." diyor.

img_5230

"AHLAKİ OLARAK UYGUN GÖRMÜYORUM"


Şu an çayın yüzde 50’sinden fazlasının toplandığını söyleyen Başkan Paliç, "Ramazan olmasaydı vatandaşımız biraz daha sabırlı davranırdı diye düşünüyorum. Özel sektör içerisinde bu durumları fırsata çevirenler vardı. Yine de olabilir. Bunu ahlaki olarak uygun görmüyorum ve özel sektörü biraz daha ahlaki davranmaya davet ediyorum. Bu insanların ‘ben çayımı satmayacağım, bekleteceğim’ deme imkânı yok." dedi.

img_5214

"GÜBRE ÜRETİMİNDE GEÇ KALINDI"


Çay üreticisinin problemlerinden biri ise çaylıklara atılan gübre. Çaylıklarda 25-5-10 denilen gübre kullanılıyor. Bu gübrenin bünyesinde % 25 oranında bitki tarafından alınabilir azot (N), % 5 oranında fosfor (P2O5) ve % 10 oranında potasyum (K2O) bulunuyor.

1

Bu gübrelerin Türkiye’de sürekli üretilen gübreler olmadığını söyleyen Nevzat Paliç, "Daha önce çayda değişik gübreler kullanılıyordu. Şu anda kullandığımız gübre ısmarlama gübredir. Bunu üreten fabrikalar ‘ne kadar alacağını bize bildireceksin’ diyor. Onlar da talebe göre üretim yapıyorlar. Sürekli üretilen bir gübre değil. Bu sene biraz geç kalındı. Bu da yüzde 10, yüzde 20 gibi bir maliyet artışına neden oldu. Bundan vatandaş tabiki memnun olmadı. Gübrede yüzde 18 KDV vardı. Bu yüzde 18 KDV yüzde 1’lere indi. En büyük problemimiz buydu. Ancak bu KDV indirimi üreticiye tam yansımadı. Yani bir de indirim olmasaydı ne olacaktı?... Bu gibi sıkıntılarımız var. Bu sene çok iyi bir sezon beklentimiz vardı. Ama ramazan ayının gelişi ve vatandaşın acele davranmasıyla eksiye düştük." açıklamasında bulunuyor.

img_5215

"YAPTIĞIMIZ ÇAĞRILARA UYULSUN"


Son olarak üreticilere çağrıda bulunana Başkan Nevzat Paliç, "Bugünkü sıkıntılarımızı örnek alarak ikinci üçüncü çay hasadı döneminde yaptığımız çağrılara uyulsun. Bizim söylediklerimiz vatandaşın lehinedir. İnsanlarımız sabırsız davranıyor bunun da zararını hepsi görüyor." diyor.

img_5238

"TON BAŞINA 700 TL"


Çay Üreticileri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi ise açıklanan fiyatın üreticinin beklentisinin altında olduğunu, ancak bu fiyatın da tatmin edici olduğunu söyledi.

"Fiyat konusunda beklentimiz 2.50 TL idi. Açıklanan fiyat 2.45 TL oldu. Bu da çok düşük değil. Üreticiyi tatmin eden bir fiyat." diyen Mustafa Mavi, "Çay alım politikasına gelince Çaykur bize şu anda 570 kilogram bir kota uyguluyor. Geçen sene mayıs ayında 400 kilogramdı. Yani bu sene bayağı bir artış oldu. Budama yapmayan yaklaşık yüzde 40 oranında üretici var. Bu da özel sektöre çay vereceğim anlamına gelir. Çaykur’un kotasını yükseltmesinin bir nedeni de şu anda budama yapmayanların Çaykur'u tercih etmemeleridir. Fakat havalar çok iyi gitti ve yaklaşık 400 kilometrelik bir çay havzasında herkes çay toplamaya başladı. Bu da bir izdihama yol açtı. Bunu fırsat bilen özel sektör 2.30 TL’den başlayarak çay fiyatını 1.60 TL’ye kadar düşürdü. Yani ton başına 700 TL gibi bir rakam aşağıyı gömüş durumda. Üretici çayını yalvararak veriyor.

resimid_4965485 Çay Üreticileri Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Mavi

RAMAZAN İLE BİRLİKTE FİYATLAR YÜKSELECEK


Üreticilerin çaylarını yabancı işçilere toplattığını belirten Mustafa Mavi, "Onlara da ayrı bir para veriyor. Buradan zaten kafadan bin TL zarar ediyor. Bir de özel sektör 500-600 lira düşük fiyat verince yaptığı maliyet kadar bir kazancı oluyor. Biz üreticiye defalarca şunu söyledik; acele etmeyelim. Çay geçmiyor, biraz daha bekleyelim. Ben inanıyorum ki ramazanın ilk günlerinde özel sektörde çay iki buçuk liraya çıkacak. Çünkü kimsenin elinde çay olmayacak." dedi.

img_5195

"DÜŞÜK FİYAT KONUSUNDA DESTEK GÖREMEDİK"


Çay fiyatı açıklandığı zaman Tarım Bakanı'nın da açıklanan fiyatın altında kimsenin çay almamasını tavsiye ettiğini söyleyen Mustafa Mavi, "Ama bunun bir bağlayıcılığı yok. Özel sektör temsilcisi ticaret borsası da açıklanan fiyatın altına çay alınmayacağını söylemişti. Ama görüyoruz ki yüzde 90’ı fiyat kırmış ve fırsatçılık yapıyor. Herkes fırsatı değerlendirmenin peşinde. Çaykur da kendi kapasitesinde işleyebildiği çayı işlemeye devam ediyor. Nevzat Bey ile yıllardan beri mücadele ediyoruz. Biz düşük fiyat konusunda iktidar partisinden de muhalefetten de bir destek göremedik." açıklamasında bulundu.

img_5229

"FİYAT YİNE YÜKSELECEK"


Çay fabrikası sahibi olan ve özel sektörde faaliyet gösteren Gölge Çay'ın sahibi Mehmet Karaca da konu hakkında sozcu.com.tr'ye açıklamalarda bulundu.

Özel sektör ve Çaykur’un fabrika olarak belirli bir kapasitesi olduğunu ve bu rakamların özel sektörde 15-16 bin ton olduğunu söyleyen Mehmet Karaca, "İkisi de full çekti. Geçen sene yine böyle ramazan ayından önce vatandaş çayını bir anda toplamış ve fiyat 1.70 TL’ye kadar düşmüştü. Bu sene ramazan on gün daha erken gelince zaman biraz daha sıkıştı. Ondan dolayı fiyatlar yine o seviyelere indi. Geçen sene özel sektör dördüncü sürgünde 2.50 TL’ye kadar çay aldı. Fiyat yine yükselecek. Belki bu sene 3 TL’ye çıkacak." dedi.

Gölge Çay'ın sahibi Mehmet Karaca Gölge Çay'ın sahibi Mehmet Karaca

"ÜÇ GÜNLÜK BU LEKEYİ BEŞ SENEDE TEMİZLEYEMEZ"


Yaşanan sıkışıklığı fırsat bilen birkaç tane büyük çaptaki fabrika fiyat kırınca diğer fabrikalara da fırsat doğduğunu söyleyen Karaca, "Özel sektör üç günlük bu lekeyi 5 senede temizleyemez. Ama o arada Çaykur yine ben bütün çayınızı alacağım diye açıklama yaptı. Şunu biliyoruz ki ramazanın ilk günlerinde fiyatlar yine yerine oturacak. Bu geçici bir durumdu. Özel sektördeki her firmada fiyat kırma söz konusu değil. Ben de özel sektördeyim. 2 liradan aşağıya hiç düşürmedim. Ama birkaç tane üst düzey firma, çok fazla çay alanlar bu yolu seçince sıkıntı yarattı. Şu an özel sektörde yüze yakın firma var. Çok daha fazlaydı ama kapatanlar oldu. Devletin ise Rize, Trabzon, Artvin ve Giresun’da 46 tane fabrikası var. Çaykur’un günlük kapasitesi 10 bin ton, özel sektörün ise 17 bin ton. Vatandaş kapımıza 40 bin ton getirirse bunu işleyecek halimiz yok." ifadelerini kullandı.