Küresel piyasalarda ise dünyanın başlıca ekonomilerindeki yavaşlama sinyalleri ABD ile Çin ve başka ülkeler arasındaki ticaret gerilimlerinin ekonomik büyümeye olumsuz yansıdığı endişelerinin canlı kalmasını sağlıyor.

[timeline_template title="Dolar ne kadar oldu?" desc="Dolar/TL 5.3953/5.3994'ten işlem görürken Euro/TL 6.0727/6.0796'dan işlem görüyor." image="" day="17" month="ARA" hour="10" minute="00" width="" height=""]

 

Euro bölgesi PMI verileri Kasım 2014'ten bu yana en düşük düzeye geriledi. Avrupalı üreticilerin güç kaybeden yeni siparişler nedeniyle dört yılın en düşük büyümesini kaydettiğini gösteren endeks Reuters anketine katılan ekonomistlerin en düşük tahminlerinin bile altında bir değer aldı.

Çin'de ise perakende satışların 2003'ten bu yana en zayıf büyümeyi kaydetmesi ve sanayi üretiminin neredeyse üç yılın en hafif artışını kaydetmesi ülke ekonomisindeki ivme kaybının sürdüğü endişelerini teyit etti.

Dolar küresel ekonominin güç kaybettiği endişeleri nedeniyle yatırımcıların riskli varlıklardan çekilmesinden güç bularak 19 ayın zirvesine yakın seyrediyor. Dolar endeksi bu sabah Cuma günü gördüğü 19 ayın zirvesi olan 97.71'e yakın bir seviye olan 97.44'te bulunuyor.

Yatırımcılar ABD'de faiz oranlarının görünümünü de yakından izliyorlar. Fed'in Salı günü başlayacak iki günlük toplantısında politika faizini 25 baz puan artıracağı tahmin ediliyor. Fed'in bu hafta faiz artırımı yapacağına kesin gözüyle bakılsa da faizlerin gelecekteki seyrine dair açıklama ve sinyaller dolar üzerinde belirleyici olacak.

İÇ BORÇLANMA SÜRECİ İZLENİYOR

Tahvil/bono'da ise iç borçlanmanın bireysel yatırımcılara ve TL dışı yatırım araçlarıyla çeşitlendiriliyor olmasının finansal kesimden yapılan borçlanma rasyolarına etkisi yakından izlenecek.

Hazine ve Maliye Bakanlığı bireysel yatırımcılara yönelik altın, euro ve dolar cinsi tahvil ve sukuk ihraçlarında talep toplamaya bugün başlıyor.

İç borç stoku içindeki döviz payı 2006 yılında yüzde 35'e kadar yükseldikten sonra 2012 yılı Aralık ayı itibarıyla sıfıra geriledi ve geçen yıl sonuna kadar sıfır olarak devam etti.

İlgili dönemde Hazine Müsteşarlığı tarafından yapılan açıklamalarda, "2012 yılından bu yana iç borç stokunda döviz cinsi senet kalmaması nedeniyle iç borç stoku üzerinde kurdan kaynaklı riskler sıfıra indirilmiştir" görüşüne yer verilmişti.

Hazine'nin mevcut borçlanma yapısında Ekim 2018 itibarıyla 589.8 milyar TL tutarındaki iç borç stokunun 589.6 milyar TL'lik kısmı, yani neredeyse tamamı hala TL cinsinden. Hazine'nin 2018 Ekim ayı sonu itibarıyla iç borç stoku içerisinde sadece 42 milyon euro karşılığı döviz borçlanması bulunuyor.

Piyasalarda süreç yakından izlenirken genel beklenti Hazine'nin iç borçlanmasında döviz payının sınırlı kalmaya devam edeceği yönünde. Mevduata göre vergi avantajı olan tahvilin bireysel yatırımcılar tarafından ne kadar tercih edileceği ise döviz borçlanmanın piyasaya etkisini belirleyecek.

Bir diğer taraftan ise ilgili ihraç bireysellerin bankalardaki döviz mevduatını Hazine'ye kaydırarak fonlama sıkıntısı çeken bankaları daha da zor durumda bırakabileceği ve bireyselleri dolarizasyona yöneltebileceği için eleştiriliyor.

Hazine döviz ve altın tahvillerinin yanı sıra yarın 7 yıl vadeli 6 ayda bir kupon ödemeli değişken faizli tahvili (FRN) de yeniden ihraç edecek.

Tahvil bono piyasasında ise Cuma günü 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi spot kapanışta ortalama yüzde 18.02 seviyesindeydi. İki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi ise Cuma günü spot kapanışta ortalama yüzde 21.45, valörde son işlemde yüzde 21.35 seviyesindeydi.

REUTERS