CHP bünyesinde oluşturulan Ekonomik Kriz Masası’nın başkanlığını da yürüten Öztrak, ekonomiyi ve dövizdeki hareketliliği değerlendirdi. Öztrak şunları söyledi.

TEŞHİS DOĞRU KONMALI


ABD’nin kabul edilemez tavrı spekülatif hareketleri tetiklemiştir. Ancak Trump yönetiminin dünyada normal hale gelen bu yaklaşımı, başka ülkelerde bir şiddetinde etki yaratırken, bizdeki etkisi 100 oldu. Ekonomimiz ABD’nin açıklamalarına ve yaptırım kararlarına karşı neden bu kadar dayanaksızdır? Bu soru açık yüreklilikle cevaplanmadan, yani hastalığa doğru teşhis koymadan doğru tedaviyi bulmak da mümkün değildir.

ACİLEN HAREKETE GEÇİLMELİ


Artık, derde deva olmayacak 100 günlük harcama planlarından, temenni manzumesi olmaktan öteye gidemeyen ekonomik model açıklamalarından, yastık altındaki dolarlardan medet ummak yerine, acilen harekete geçilmelidir. Son dönemde BDDK ve Merkez Bankası tarafından piyasadaki likidite ihtiyacının bastırılması için alınan anlık önlemler gereklidir ama yeterli değildir. Bunlar bir nefes alma süresi verir ama çözüm sunmaz. Çözüm güçlü tedbirlerin kararlı şekilde uygulanmasıdır.

LİYAKAT, HUKUK, BAĞIMSIZLIK


Liyakat esaslı atamalar, hukuk devletinin yeniden tesisi, Merkez Bankası’nın araç bağımsızlığının temin edilmesi gibi önemli adımlar derhal atılmalıdır. Vergi afları, bedelli askerlik gibi tek seferlik gelirlerle ayakta tutulan bütçede disiplin sağlanması, bugüne kadar yapılan pek çok değişiklikle delik deşik edilen Kamu İhale Yasası’nın yeniden ele alınması ve uluslararası standartlarda yeni bir yasa ortaya konması acilen atılması gereken adımlardır.

KONTROLSÜZ BORÇLANMA


Kontrolsüz borçlanmanın önüne geçilmesi için bir mali kuralın Anayasal olarak konması önemlidir. Vergi politikasının yeniden ele alınması ve refahın adil bölüşümünün sağlanması vergi cennetlerine vergisiz para çıkarılmasının önlenmesi için ülke listesiyle ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yayımlanması işin bir diğer önemli ayağı olacaktır.

TEMELLER GÜÇLÜ DEĞİL


Türkiye ekonomisinin temelleri iktidarda bulunanların iddia ettiği kadar güçlü değildir. Ekonomi son 16 yılda izlenen ekonomiyi sıcak parayla şişirme stratejisi sonucunda borca batırılmıştır. 2009’da çıkarılan bir kararname ile döviz geliri olmayan şirketlerin döviz cinsinden borçlanmasının önü açılmış, o zaman 67 milyar dolar olan şirketlerin net döviz borcu, 2018 Mayıs ayı itibariyle 217 milyar dolara ulaşmıştır.

24.2 MİLYAR DOLARLIK GARANTİ


2013 yılında KÖİ kapsamı genişletilmiş, sadece bu yılda 24,2 milyar dolar tutarında projenin borcuna da gelirine de açık ya da örtülü Hazine garantisi verilmiştir. Ülkemizin brüt dış borcu 2002 yılındaki 130 milyar dolar seviyesinden bu yılın ilk 3 ayı itibariyle 466,7 milyar dolara yükseldi. Dış borcumuz gelirimizin yarısını geçmiştir.

BORÇ ALAN EMİR ALIR


Türkiye’nin sadece önümüzdeki 12 ayda ihtiyacı olan para 240 milyar dolardır. Bunun 180 milyar doları dış borç geri ödemesidir. Bu tablo Türkiye’nin nasıl dolarkolik hale getirildiğini ve ABD’nin Türkiye’ye emir vermeye neden cüret edebildiğini açıkça ortaya koymaktadır. Borç alan emir alır.