‘Dünyanın en çok değişeceği 50 yıla giriyoruz diyorsunuz’ demiştiniz. Bu 50 yılın neden benzersiz olduğunu düşünüyorsunuz?

Kritik eşiğe geldiğimiz düşünüyorum. 1920 ile 1970 arası 'dünyanın en hızlı dönemindeyiz' diyecek bence çok bir düşünce yoktu. Ama bugün geldiğimiz yapıda kritik eşiği aştık. Her teknolojik gelişme yeni işlerin kapısını açıyor. Bugün internet her şeyi ile değişim sürecine katkıda bulunuyor. Artık dijital teknolojileri başka alanlarda kullanıyoruz. Örneğin yemek alanında da işler değişiyor. Yani artık negatif kalorili işler çıkacak karşımıza… Bunların hepsi teknolojinin ilerlemesiyle mümkün olabilecek şeyler. Teknoloji hem bilgi açısından hem eğitim açısından böyle bir düzeyde değildi. Artık bu sınırları aştık. Yeni bir dönemdeyiz.

Türkiye üzerinde sizi yatırım yapmak için iştahlandıran yeni alanlar nelerdir?

Dünyada hangi teknoloji varsa o teknolojinin Türkiye ayakları hep enteresan. Örneğin senelerdir konuşulan 3 boyutlu yazıcılar… Mesela 4 yıl önce batıdaki 3 boyutlu yazıcı Amsterdam'daydı. Doğudaki ise Çin'deydi. Amsterdam ile Çin arasında üretim anlamında hiçbir şey yoktu. Türkiye o zaman bu fırsatı değerlendirseydi. Bence 3-4 sene önce Türkiye'de çok sayıda fabrika açılabilirdi. Mesela ben böyle alanlara yatırım yapmayı isterdim (3 boyutlu yazıcı)... Bunların dışında benim yatırımcı olarak değerlendirdiğim E-spor tarafı var.

Oyunlarla aranız nasıl?

Benim oynadığım oyunların hepsi strateji oyunları. Oynadığım oyunlarda benim dışımda kimseyi bulamadım.

11haziransinaafragraf

Evtiko nasıl gidiyor?

Evtiko başlayalı 1.5 yıl oldu. İstanbul gayet iyi gidiyor, günde 100 ev geliyor. Piyaesada ekonominin zorluğu fark ediliyor. Faizlerin yüksek olması satışları yavaşlatıyor. 500 bin TL'lik bir kredi için senede 75 bin TL faiz ödemeniz gerekiyor. Bu durum tüm ülkedeki işlemleri zorluyor. Zorlayan bir faiz düzenindeyiz. Şimdi Madrid'de de açtık. Madrid'de daha çok yeni başladık. 6 hafta önce başladık. Ancak İstanbul ile değerlendirdiğimizde rakamlar çok daha yüksek. 6 haftada 4 ev aldık. Bizim İstanbul'da aynı düzeye gelmemiz 3,5 ay sürmüştü. Onun için İspanya'da çok değişik bir ivme göreceğiz. Evtiko'daki hedef 10 büyük şehirde bu işi yapmak ve tabi ki merkezi İstanbul'da olmak şartıyla...

Markafoni'nin başarısıyla 'E-ticaret ucuzdur'. algısı yaratıldı. Bu algı hala devam ediyor mu?

Türkiye'de ana satın alma kriteri 'fiyat'... Ama internetten yaratılan algı 'indirim' hala kafalarda devam ediyor. Ancak artık firmalarda algı değişti. İndirim üzerine indirim çıkmıyorlar. Özellikle genç kuşak satın almada hayatı kolaylaştırma tarafına bakıyor. Kuşaklar arası beklentilerde değişiyor. Örneğin Facebook kullanan kuşak fiyat algısına takılıyor. Snapchat kullanan kuşak ise rahatlığa takılıyor.

afra-cc

Uber ve sarı taksi gerginliğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Uber ve sarı taksi durumunu yerleşik durumda dijitalleşme kavgası olarak görmüyorum. Bence burada bir pasta var bu pastanın nasıl bölüşeceği kavgası var. Bu tamamen değişime karşı bir direnç. Başka bir konu değil... Bir durumun dijitalleştirilip sürdürülebilmesi için insan hayatını kolaylaştırılması gerekiyor. Bu Evtiko içinde geçerli her şey için geçerli... Mesela Instagram hayatımızı kolaylaştırıyor, o yüzden tuttu.

Babanız Almanya'da başkonsolosluk yaptı, diplomat çocuğu olmak nasıl bir şey?

Diplomat çocuğunun bir A tipi birde B tipi var. A tipi 4 sene dışarıda 2 yıl içeride yaşar. B tipi ise 11 yaşında anneannesinin yanında yaşar Türkiye'ye gönderilir. A tipi olunca arkadaşlarınızın büyüdüğü yerde değil her yerde olduğunu düşünüyorsunuz. En büyük nimeti ise dil öğrenmek... Gittiğim yaşadığım ülkeler ise ;Hollanda Almanya, İsviçre, Fransa, İngiltere, Amerika. İnsan farkında olmadan dil öğreniyor. Türkiye'de kendimi nasıl rahat hissediyorsam dış ülkelerde de rahat hissediyorum... Diplomat çocuğu olmak sonuç olarak bir memur dünyasından farksız.

Bir sürü insan size gelip diyor ki 'benim bir fikrim var' yatırım yapar mısınız? Bunların çok büyük bir kısmı hızlıca para kazanmak mı istiyor? 

Bence yollarımın kesiştiği insanlar çok hazırlanmış iyi bir şekilde fikrini ortaya koymuş insanlar. Bence büyük ezici çoğunluk bu grup. 'Abi fikir söylesene o fikri beraber yapalım üretelim' diyende var ancak bu grubun oranı yüzde 5 civarında. Bir kuşağı veya bir grubu temsil etmiyor. gençlerin istediği olay yeni bir yaşam standardına ulaşmak. Bir şey yaratmak kendi hayatını değiştirmek için yola çıkan çok insan görüyorum.