KAMERA : Kubilay Altuğ KURGU : Korhan Topçuoğlu

- Otomotiv sektöründe kariyer yapmak isteyen gençlere nasıl bir yol izlemelerini önerirsiniz?

Bir kere önce eğitim tarafına yoğunlaşmak isterim. Mühendislik ağırlıklı eğitim alan profildeki insanların genelde otomotiv için kariyer imkanları daha açık. Çünkü ister fabrika tarafında çalışın, ister işin pazarlama distribütör tarafında çalışın mühendislik mantığıyla işler yapıldığından ve ağırlıkla da mühendislerle çalışacağınızdan aynı düşünce dünyasında olmanız, aynı düşünce mantığında, aynı matematiksel yaklaşımlardan analizler yapmanız hayatınızı kolaylaştırıyor. Bir kere eğitim açısından mühendislik alt yapısı olması, otomotivde çalışmak için avantajlıdır.

İkincisi tabii ki otomotivin hangi alanında çalışmak istediğinize bağlı buradan nereye bağlayacağım konuyu(?), illa ki mühendislik Ar-Ge tarafında çalışacağım diyorsanız; burada tabii ki hep o örneği veririm "İnsan Papa olmak isterse, Roma'ya gitmesi lazım". Otomotivde de bu konuda çok ileri seviyedeki ülkeler Avrupa aslında diyebiliriz Almanya, Fransa, İtalya. Türkiye'de o kısım daha gelişiyor ama halen daha yüzde 100 kendi markamız olmadığı için daha kısıtlı alanda mühendislik yapabiliyorsunuz bu ülke yapabiliyorsunuz, Ar-Ge yapabiliyorsunuz.

ODD Başkanı Ali Bilaloğlu ODD Başkanı Ali Bilaloğlu


Satış, pazarlamada eğer kariyer yapacağım diyorsanız Türkiye'de bu işi Dünya standardında hatta daha iyi yapan şirketler olduğundan bu tarafı Türkiye'de çok rahat şekilde takip edebilirsiniz. Eğitim kısmında bir önemli unsur daha var. Eğitim alırken mutlaka ve mutlaka, zorunlu stajlar dışında gönüllü stajlar olarak da yurt dışında bir otomotiv üreticisinde staj yapmalarını tavsiye ederim. Bu hem oradaki kültürü öğrenmeniz, yani üretici kültürünü öğrenmeniz, anlamanız, kapmanız hem de yabancı ortamda çalışma yeteneğinizi geliştirecektir.

- Türkiye otomotiv pazarının daralması ihracatı etkiler mi?

Türkiye bir kere üretim kapastiesi açısından baktığınızda 2 milyonun üzerinde bir araç üretim kapasitesine sahip, muhtelif markalarla. Hem hafif ticari hem ağır vasıta hem de binek araçta... Avrupa'da da üretim açısından baktığınızda üçüncü ya da dördüncü sırada geliyoruz, üretip kapasitesi açısından baktığınızda. Bu senenin rakamlarına değinecek olursak ihracat rakamları geçen senenin altında değil ne adet bazında ne de ciro bazında. Hatta ciro bazında hafifte üzerinde! Ama tabi Türkiye'deki iç pazarın daralmasından kaynaklı, üretim tesislerinde bir üretim kapasite fazlası var. Ama bu durum tamamen Türkiye'deki iç pazarın daralmasından kaynaklı bir durum ihracatla ilgisi yok. Burada şunun da altını çizmek isterim Türkiye'de hep ithalat ve ihracat konusu tartışılır Türkiye'de satılan araçların yüzde 35'i yerli üretimdir! Yüzde 35'i binek araçlarda. Burada Avrupa'daki üretici pazarlara baktığımızda işte Almanya, İtalya, Fransa gibi üretici pazarlarda en yüksek ikinci seviyedeyiz bu yerli oranla. En yüksek oran Almanya'dadır orada oran yüzde 38'dir yani bizden sadece 3 puan fazladır. Diğer ülkelere geldiğimizde İtalya, Fransa gibi onlar 20'lerde hatta 20'nin altına düşmektedir. Türkiye o açıdan baktığınızda aslında yerlilik pay yüksek bir ülke. Bizim buradaki sanayi gelişimi için yapmamız gereken model çeşitliliğini arttırarak, ihracatı da daha fazla hale getirmek ve sahip olduğunuz markayla otomotiv sanayinizi dünyaya daha farklı bir boyutla tanıtmak olması gerekiyor diye düşünüyorum.

ali-bilal

- Devletin yıl sonuna kadar yapmış olduğu ÖTV ve KDV indirimi hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?

Kasım, Aralık ayındaki vergi indirimi tabi ki çok yerinde bir karardır. Bu sene özellikle Eylül ve Ekim aylarında yüzde 70'in üzerinde pazar daralmasıyla  yüz yüze kaldı otomotiv sektörü ve bu ansızın gelişen bir pazar daralmasıydı. O yüzden burada hakikatten çok hızlı bir şekilde Hazine ve Maliye Bakanlığı ihtiyaca cevap verdi ve vergili daha rekabetçi, cazip bir seviye olan 35'e çekti ve hafif ticari araçlarda KDV'i yüzde 1'e çekti.

Bunun efekti ne olacak(?), kasım ve aralıkta normal yılda geçen sene mesela 250 bin araç satılırken bizim bu seneki beklentimiz 150 bin civarında olacak. Yani vergi indirimi öncesi bunu 50 binlerde olacağını ön görürken üç katına çıkarttığını varsayabiliriz. Veya farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse pazardaki daralmayı tamponladı bu vergi indirimi. Yüzde 70 seviyesine çıkmış olan pazardaki daralma bu vergi indirimiyle yüzde 40'lar da tamponlanmış olacak diyebiliriz.

- Yakın zamanda faiz indirimi olacak mı, ODD olarak sizin bir talebiniz oldu mu?

Şimdi satışları aslında tetikleyen çok unsur var ama ana 3 unsur var bir tanesi "Tüketici Güven Endeksi". Tüketici güven endeksi içinde zaten tüketicinin geleceğe ne kadar güvenle baktığı ne kadar işsiz kalma riskiyle karşı karşıya kaldığı, gelirinin ne kadar enflasyonla artacağını falan bütün bunlar tüketici güven endeksinin içinde bulunuyor zaten. İkinci önemli faktör tabi ki fiyat seviyesi yani geliri belli olduğunda alabileceği seviyede mi o ürün değil mi? Üçüncüsü de bunun finansman maliyeti, finansman imkanları. Tabi bu konuda bankalara büyük yük düşüyor ama bankalarda şu anda fonlama maliyetlerini düşük olarak tüketiciye bir finansman kredi imkanı sunamıyor. O yüzden eminin orada bankalar da ellerinden geldiği kadar şu anki ekonomik ortamda tüketimi yavaşlatmayacak hatta arttıracak imkanları zorlamaktadır.

alibilaloglu3

ODD olarak bizim bir çalışma grubumuz var Bankalar Birliği ile birlikte, üç toplantı gerçekleştirdik. Orada da bazı konulara yoğunlaşıyoruz neleri değiştirebiliriz diye bu sadece faiz değil biliyorsunuz bankalardan kredi alınırken farklı farklı giderlerde yansıtılmakta müşteriye orada da bazı noktalara geldik ve yakında bankalarda sanırım açıklarlar ve hakikaten çok yapıcı bir şekilde yaklaşıyorlar bu konuya. Ama dediğim gibi faiz konusu da aslında bir fiyatlamadır o faiz konusunda da şeyi anlayışla karşılıyorum dediğim gibi bankalarında kendilerini fonlama faizinin altında bir faizle para satamayacaklarını ben mantıklı ve makul buluyorum ama ellerinden geleni yapıyorlar.

- Fenerbahçe'nin durumu ne olacak?

Vallahi iyi olacak, iyi olacak inşallah. Evet Fenerbahçeliyim demin bunu söylemedim tanıtırken kendimi. İyi olacak tabi Fenerbahçe'de yeni bir yapılanma ve yeni bir kültürel bir süreçten geçtiğini görmek çok zor değil. Bu bir alışma süresini de tabi ki içinde barındırıyor. Zor bir işin alına girdi sayın Ali Koç, ama başarılı olacaktır. Fenerbahçe, zaten gönlümüzde hep şampiyon ve yeni şampiyonluklara imza atacağına açıkcası eminim.

- ÖTV ve KDV indirimleri gelecek yıl da devam eder mi?

Bu soruya biraz geniş cevap vermem lazım, sayın Bakan Albayrak orta vadeli program açıkladı ve orta vadeli programda da 2019 için belirli rakamları da açıkladı enflasyonla ilgili, cari açıkla ilgili, büyümeyle ilgili. Bu rakamlara baktığınızda aslında ÖTV indirimini uzatmasını barındıran bir rakam kümesi yok! 31 Aralık'ta bu indirim bittiğinde, orta vadeli ekonomik plandaki rakamları da gerçekleştireceğinden ÖTV indirimi o rakamlara aykırı bir davranış olur. O yüzden çok mantıklı bir adım olmaz diye düşünüyorum hatta!

alibilaloglu2

- Pazarın eski hacmine ulaşması 2020 yılını bulur mu?

O tabi ki 2019 yılındaki gelişmelere bağlı ve sadece Türkiye'deki değil Dünya'daki gelişmelere de bağlı. İşte biliyorsunuz şu anda Dünya'yı en çok meşgul eden bir kaç tane hem politik hem de ekonomik konular var. Ekonomik konularda Amerika'nın Çin ile başlattığı veya içinde bulunduğu ticari savaş diyebiliriz. İtalya'nın AB ile şu an karşı karşıya kalmış olması, devlet bütçesi diyebiliriz. Tüm bu konular 2019 senesinde bize etkisi var. O yüzden 2020'deki pazarı ön görmek bu ortamda çok diye düşünüyorum. Ama umudum 2020 senesinde Türkiye'nin geçmiş 5 senedeki ortalamalarına gelmesidir.