Türkiye nükleer enerjiyle yeni tanışırken Almanya 2040 yılında ülkedeki bütün nükleer santrallerin fişini çekmeye hazırlanıyor. Ülke 2020 yılında emisyon seviyesini 1990'lardaki haline çekmeye çalışıyor. 2011 yılındaki Fukushima faciasından sonra Almanya birer birer nükleer santrallerini kapatmaya başladı.
Ülkedeki en büyük nükleer santral işletmecilerinden biri E.ON. Handelsblatt gazetesinde geçen ocak ayında çıkan bir habere göre bu firma işlerinin büyük bir bölümünü yurt dışına kayırmak durumunda kalacak. Ayrıca Almanya'da nükleer enerji alanında faaliyet gösterecek pek çok uzmanda kendi anavatanlarında işsiz kalma tehlikesi ile karşı karşıya.
Handelsblatt gazetesinin haberine göre 52 yaşında olan ve 28 yıldır nükleer santrallerde çalışan Herbert Hockgeiger, “Fukushima bizim için bir felaket oldu. Fakat santrallerin kapatılması gerektiğini anlıyorum. Sona geliyoruz” diyor.
Doğu Almanya kökenli Stephan Krüger ise 54 yaşında ve 27 yıldır nükleer santrallerde çalışıyor. Krüger kariyerinde Siemens ve Areva gibi büyük şirketlerde yöneticilik yapmış. Mühendis yas tutmanın bir anlamı olmadığını enerjide zamanın değiştiğini söylüyor. Krüger, “Bir yönetici olarak işinizle duygularınızı ayırmalısınız. Olayların ardından yas tutamazsınız” diyerek nükleer enerjinin kendi ülkesi için sona erdiğini ifade ediyor.
Thomas Rust isimli santral çalışanı ise Almanya'ya yıllardır nükleer santrallerin işlediğini ve bir tek kaza bile yaşanmadığını söylüyor. Rust nükleer santrallerin kapanmasına karşı çıkarak, “Nükleer füzyon zeka işidir, kömür yakmakla kıyaslanamaz” diyerek bu teknolojiye destek çıkıyor. Almanya'nın 2004 yılında karbon emisyonu yıllık 849 milyon tondu. Ülke yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek 2013 yılında bunu 760 milyon tona düşürdü. Siemens 2011 yılında ülkedeki bütün nükleer aktivitelerden çekildiğini duyurmuştu.