SÖZCÜ’nün edindiği bilgilere göre, ihalelerin resmen iptal edilmesinin ardından 3 fabrikanın mevcut kotaları ve çalışanlarıyla birlikte kamuya ait Türk Şeker’in bünyesinde kalmasına karar verildi. Daha önce de Kastamonu Şeker Fabrikası’nın ihalesi alıcı çıkmadığı için iptal edilmişti. Böylece satışa çıkarılan 14 şeker fabrikasından 4’ü özelleştirilmekten kurtuldu. Devletin elindeki 25 fabrikadan 10’u ise özel sektöre geçti.

İŞÇİLER EMEKLİYE AYRILMAK ZORUNDA BIRAKILDI

Özelleştirme iptali, fabrikaların olduğu yerlerde büyük sevince neden oldu. Çünkü özelleştirilen fabrikaların tamamında emekliliği gelen işçiler emekliye ayrılmak zorunda bırakıldı. Bu yolla bin civarında işçinin işinden olduğu belirtiliyor. Bu illerde çiftçiler de ürünlerini fabrikalara zamanında teslim edemedikleri için ciddi mağduriyet yaşadı. Özelleştirmenin karanlık yüzü bütün açıklığıyla ortaya çıktı. Buna karşılık firmaların devralamadığı Ilgın, Yozgat ve Burdur fabrikalarında tüm işlemler devlete ait Türk Şeker tarafından yapıldığı için alımlarda hiçbir aksama olmadı, çiftçi uzun kuyruklarda beklemek zorunda kalmadı, ürünü heba olmadı. Bu fabrikalardaki emekliliği gelen işçiler işini kaybetmedi. Nisan ayında yapılan ihalede Ilgın fabrikası için en yüksek teklifi 637 milyon lirayla Alteks Tekstil vermişti.

Yozgat Şeker Fabrikası’na 275 milyon lirayla en yüksek teklifi Doğuş Yiyecek, Burdur Şeker Fabrikası’na ise 487 milyon lirayla en yüksek teklifi Erser-Sterk ortaklığı vermişti. İhaleyi kazanan firmalarla en iyi ikinci ve üçüncü firmalar hep aynı şirketlerden oluştuğu için fabrikaları yedek firmalara teklif etmenin anlamı kalmadı.