Bayram tatilini diken üstünde geçiren piyasalar için kritik bir hafta başladı. Gözler açıklamalarıyla sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı geren ABD Başkanı Donald Trump’ta olacak. Piyasadaki atakları alternatif yollara saparak yönetmeye çalışan Merkez Bankası (MB) ve Hazine’nin ise yeni hamleleri ise merak ediliyor. Uzun bayram tatilinin ardından piyasalar açıldı. Bayram tatilinden dolayı Türkiye piyasalarının kapalı olduğu dönemde dolar en düşük 5.98 lira en yüksek 6.20 lira aralığında işlem gördü.

[timeline_template title="Dolar ne kadar oldu? " desc="Dolar/TL 6.0048/6.0052'den, Euro/TL 6.9746/6.9775'den işlem görüyor." image="" day="27" month="AĞU" hour="07" minute="20" width="" height=""]


MESAİ BAŞLIYOR


Bu süreçte ABD ile yaşanan yaptırım krizinde yeni somut bir gelişme olmasa da ABD Başkanı Donald Trump’ın, Twitter üzerinden tehditlerine devam etmesi piyasalardaki gerginliğin de sürmesine neden oluyor. Ankara ile Beyaz Saray arasındaki pazarlıklar kapalı kapılar ardında sürerken, Halkbank’a herhangi bir ceza gelip gelmeyeceği konusunda belirsizlik ise devam ediyor. Analistler, Ankara’nın tutuklu rahip Adrew Brunson konusunda bir süre daha taviz vermeyeceğini öngörüyor. Pazarlıktan çekildiğini duyuran ABD ise önce Brunson ve diğer ABD vatandaşlarının tutukluluklarının sona ermesini talep ediyor. Karşılıklı restleşmenin ne zamana kadar süreceği belirsiz ancak, 18 Eylül’de New York’ta başlayacak Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantıları sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump ile görüşebileceği öngörülüyor. Piyasalar için kritik olacak ağustos ayı enflasyon verisi ise 3 Eylül’de açıklanacak. Temmuz’da yüzde 15.85 olan enflasyon oranı ağustos ayında TL’nin aşırı değer kaybetmesinin de etkisi ile yüzde 20 sınırına dayanması bekleniyor. Bu durumda Merkez Bankası (MB) 13 Eylül’deki Para Politikaları Kurulu toplantısında faiz oranını belirlemekte zorlanacak. Bu süreçte piyasalar MB’ye faiz artırımı için baskı yapabilir. MB bayram öncesi piyasayı yüzde 17.75 olan politika faizi üzerinden değil, faiz koridorunun üst bandı olan 19.25 üzerinden fonladı. Yatırımcılar, MB’nin bu hafta piyasaları yüzde 19.25 faiz ile fonlamaya devam edip etmeyeceğini merak ediyor.

YENİ NORMAL 6 LİRA


Hükümet cephesinden gelen ‘kur saldırısını bertaraf ettik’ şeklindeki açıklamalar ise kamuoyunda dolarda yeni normalin 6 lira seviyesinde olduğu şeklinde yorumlanıyor. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası piyasaları yan yollara saparak kontrol altına almaya çalışıyor. Ancak uzmanlara göre, ABD ile Türkiye arasındaki politik krizin sürüp sürmeyeceği kısa vadede Türk Lirası’nın seyri açısından önemli olacak. ABD’den gelmesi olası yeni ekonomik yaptırımlar ise liradaki değer kaybının sürmesine yol açabilir. Uzmanlara göre, TL’nin değer kaybı yeniden hızlanabilir ve kurda 7 lira seviyelerine doğru yeni ataklar görülebilir. Diğer yandan piyasanın da merakla beklediği Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin çalışmaların yoğunlaşması bekleniyor. OVP eylül ayının ilk yarısında açıklanacak. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayarak, OVP’ye dair ipuçları vermiş ve tasarrufun devam edeceğini, bütçe açığının yüzde 1.5 ile sınırlandırılacağını vurgulamıştı.

SWAP SINIRI KAÇIRIYOR


Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Türk bankalarının yabancı bankalara “TL verip-döviz borçlanmasını” (swap işlemlerini) bilançonun yüzde 25’i ile sınırladı. Öte yandan, Merkez Bankası da 6 Ağustos’ta rezerv opsiyonu mekanizması (ROM) kapsamında döviz imkanı oranı üst sınırını yüzde 40’a düşürdü. Tüm bu adımlar doları, 7 TL seviyelerinden geri çevirdi. Fakat uzmanlar, TL’de açığa satışı engellemek üzere alınan swap işlemlerinde sınırlama kararının yabancı yatırımcıların çıkışını hızlandırdığına dikkat çekiyor. Uzmanlar, yabancı yatırımcıların mali risklere karşı bir nevi sigorta işlevi (hedge) gören swap işlemlerden mahrum kalmasının bu çıkış dalgasında etkili olduğunu ifade ediyor. Öte yandan Sermaye Piyasası Kurulu’nun bayram tatilinde TL’deki dalgalanma tehlikesine karşı kaldıraç oranlarını sıfırlama kararı ise 3 Eylül’e kadar devam edecek. Ancak bu tarihten sonra kurdaki atakların dalga boyunun büyümesinden endişe duyuluyor.

TAHVİL FAİZİNE ZİRVE YAPTIRDI


Ekonomist Uğur Gürses, geçtiğimiz hafta bloğunda ‘kriz hasar raporu’ başlıklı bir yazı kaleme aldı. Yazısında “Ankara siyaseti ABD ile olan siyasi krizi hemen ekonomiye yamayıverdi; sanki ekonomide herşey güllük gülistanlıkmış gibi ‘ekonomik saldırı nedeniyle’ işlerin bozulduğu söylemi seslendirildi” yorumunu yapan Gürses, henüz ABD krizi çıkmadan doların zaten 4.80 lira seviyesine çoktan gelmiş olduğunu hatırlattı. Gürses, şu değerlendirmede bulundu: “Merkez Bankası faiz artırmasın diye yine
yan yollara’ girildi. İlk adımı attığınızda etkili olduğunu düşünüp biraz daha sıkıştırırsınız ama bu defa yan yollara zarar verirsiniz. Swap ile TL borçlanamayan yatırımcı ne yapar? Ya TL varlıklarını satmaktan başka çare bulamaz, ya da repo yapar. Yani tahvil ya da hisse senedini rehin ederek TL bulur. Nitekim BDDK swap limitini yüzde 25’e düşürünce böyle oldu: 2 yıllık tahvillerin yüzde 28’e, yıllık faizlerin de yüzde 30’a vurduğunu gördük. Borsa’da da satış dalgasına… Kısa vadeli tl faizine dokunmadan kuru sıkıştıralım derken, hem kura çok faydası olmadı; hem de uzun vadeli faizler patladı hem de CDS risk primleri 500 puanı geçti.”

FED FAİZ ARTIRMAYA HAZIRLANIYOR


Yeniden yapılandırma başvurusunda son gün ABD Merkez Bankası’nın (FED) 25-26 Eylül’de yapacağı toplantıda faiz artırmasına kesin gözüyle bakılırken, önümüzdeki dönemde piyasaların faiz kararını fiyatlamaya başlayacak olması doların tansiyonu yükseltmeye devam edecek. Nitekim, FED Başkanı Jerome Powell, Wyoming Eyaleti’nde düzenlenen geleneksel Jackson Hole toplantısında yaptığı konuşmada “FED’in faiz artırımında hızlı davranması durumunda ekonomik büyüme sınırlanabilir, ancak yavaş davranması durumunda ise ekonomi aşırı ısınabilir. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) faiz oranlarını kademeli olarak artırmada bu iki riski ciddiyetle ele alıyor” diye konuştu. Ülkede enflasyon oranının yakın zamanda yüzde 2’lik seviyeye yaklaştığını kaydeden Powell, bu seviyenin üzerine çıkmayla ilgili açık bir işaretin bulunmadığını, bu nedenle de aşırı ısınmayla ilgili artan bir risk görülmediğini vurguladı.