Şırnak'ın Silopi ilçesinde hayırsever işadamları, fırın ve bakkallara ait veresiye defterlerini satın alıp, halkın borçlarını bayram öncesi kapattı. Cumhuriyet Mahallesi ve Şehit Harunboy Mahallesi'nde 2 bakkal ve ekmek fırınına giren işadamları, esnafın veresiye defterini alarak yaklaşık 200 kişinin 15 bin lira değerindeki tüm borçlarını kapattı. Bayram öncesi yapılan yardım, hem esnafı, hem de borçlu vatandaşları sevindirdi.

Türkçe bilmediği için Kürtçe konuşan bakkal işletmecisi Meryem Geçgel, vatandaşın borcunu kapatan işadamları için hayır duasında bulundu. Bu yardıma şahitlik eden Veysi Ökmen ise, "Allah razı olsun. Bu yaptığınız iyilik, iki tarafı da sevindirmiş oldu. Bir esnaf gerçekten borcunu alamayacak durumdaydı. Onu aldı, rahatladı. Öte yandan, bir de çok fakir olanlar borcunu ödemeyecek durumdaydılar. Bir de onlar bu bayramda rahatladılar. Sabah gelecek borcu olmayınca sevinecek. Allah sizden razı olsun, sizi tebrik ediyorum" dedi.

GİZLİCE VERMEK FAZİLETLİ BİR DAVRANIŞTIR

Dini kitaplarda, "İhtiyaç sahiplerine yardımda bulunurken, sadaka verirken, hiç kimseye sezdirmeden gizlice vermek faziletli bir davranıştır" denilir.

Yine güvenilir kaynaklardaki "yardımın gizliliği" konularına değinilirken Peygamberimiz Hz. Muhammed'in güzel ahlakına atıfta bulunarak, bu konudaki sözleri şöyle aktarılır:"Yapılan iyi işler insanı kötülüğe düşmekten korur. Gizlice sadaka vermek Allah'ın gazabını söndürür ve sıla-i rahim ömrü uzatır. Her iyilik sadakadır. Dünyada iyilik sahipleri ahirette de iyiliğe mazhar olurlar. Dünyada kötülük yapanlar ahirette de kötülükle karşılaşırlar. Cennete ilk girecekler iyilik yapanlardır."
İslam büyükleri, Hz. Muhammed'in tavsiyesi ışığında yardımda bulunurlarken bunu gizlice yaparlardı. Hz. Ömer, devlet reisi iken sırtında çuvalla erzak taşır, kimliğini açıklamadan onu fakirlere verir, hatta kendi eliyle onlara yemek pişirirdi. Hz. Hüseyin'in küçük oğlu İmam Zeynelabidin, yüzünü kapatarak geceleyin Medine'de fakirlerin evlerine yiyecek taşırdı. Fakirler yardımı yapanın İmam Zeynelabidin olduğunu ancak o vefat edip de artık kapılarını çalan olmayınca anlamışlardı.

DHA