Kamunun, bankaların, reel sektörün dış borç yükümlülüğü dolar zirve yaptıkça katlanarak artıyor. Türkiye’nin ocak sonu itibarıyla bir yıl içinde vadesi gelen özel sektör ve kamu borcu 184 milyar 740 milyon dolar olarak açıklandı. Türk Lirası’ndaki her kuruşluk değer kaybı ile bu borca 2 milyar liralık yük biniyor. Doların 3.78 lira seviyesinde olduğu yılbaşındaki kuruna göre hesapladığımızda vadesi gelen dış borç yükümlülüğü 698 milyar 317 milyon lira olarak karşımıza çıkıyor. 13 Nisan kapanışı itibarıyla 4.0990 lira olan dolar kuru üzerinden hesapladığımızda tutar 757 milyar 249 milyon liraya çıkıyor.

Dolayısıyla, kamu, bankalar, finans kuruluşları ve reel sektörün uzun ve kısa vadeli borçlarının bir yıla kadar ödemekle yükümlü oldukları tutara kur şoku nedeniyle yaklaşık 59 milyar liralık bir yük binmiş oldu.

Ayrıca artmaya devam eden cari açığın finansmanı ‘sıcak para’ olarak ifade edilen ve kolayca ülke dışına çıkıp gidebilecek portföy yatırımı ve mevduat hareketlerine dayalı olması, Türk Lirası’nın olası şoklara karşı hassasiyetini artırıyor. Cari işlemler açığı, şubatta 4 milyar 152 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. 12 aylık açık ise bir yılda yüzde 56 artışla 53 milyar 346 milyon dolar oldu. Cari açığın yarısı sıcak para girişi ile finanse edilmiş durumda. Kaynak yetmeyince rezervler ve net hata noksan kalemi (kaynağı bilinmeyen döviz) devreye giriyor.

MİLLİ GELİRİN YARISINI AŞTI

Türkiye’nin 2017 sonu itibarıyla 453.2 milyar dolara ulaşan brüt dış borç stoku bulunuyor. Kamu ve özel sektöre ait dış borçların milli gelire oranı ise yüzde 53.3’e çıkıyor. Borçların 117.7 milyar doları kısa vadeli, 335.4 milyar doları ise uzun vadeli borçlardan oluşuyor. merkez Bankası’nın vadesi gelen borç verilerine göre, ocak ayı itibarıyla orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl ve daha kısa kalan dış borçlar 184.7 milyar dolara ulaşırken, bu borcun 30.7 milyar doları kamuya ait. Merkez Bankası’nca ödenmesi gereken borç ise 675 milyon dolar. Özel sektör ise 153.3 milyar dolar ile vadesi gelen kısa vadeli borçların yüzde 83’ünü yükleniyor. Bu borcun 87 milyar dolarını bankalar ve diğer finansal kuruluşlar, 53 milyar 287 milyon dolarını ise reel sektör ödemekle yükümlü.

grafik

İflasları tetikleyebilir


CHP’nin ekonomiden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, Türk Lirası’ndaki değer kaybının artarak devam etmesinin özellikle dış borç yükü yüksek olan reel sektör üzerinde baskı oluşturduğuna dikkat çekiyor. Ocak ayı itibarıyla reel sektörün döviz açığının 221 milyar dolara çıktığını hatırlatan Erdoğdu, kurdaki her bir kuruşluk artışın reel sektöre 2.2 milyar TL yazdığını belirtti. Reel sektörün döviz açığının, doların 4 TL üzerine yerleşmesi ile ciddi bir riske dönüştüğünü vurgulayan Erdoğdu, kur kontrol altına alınmazsa iflasların başlayabileceği konusunda uyardı.