Gülle, AA Finans Masası’nda ekonomi gündemine ilişkin soruları cevapladı.  Kurdaki oynaklığın ihracatçıyı rahatsız ettiğini ifade eden Gülle, volatilitenin artmasıyla ihracat birim fiyatlarının baskı altında kalacak seviyelere geldiğini kaydetti.  Gelinen noktada kuru avantaja çevirmeye çalışmaları gerektiğini belirten Gülle, "Bunu bir avantaj olarak görmek lazım. Türkiye rekabet edemediği ürünlerde de belki tonaj açısından da daha fazla ihracat yaptı. Bir milyon tona yakın daha fazla ihracat yapmışız bu 6 aylık süreç içerisinde. Bunu da avantaj olarak kullanmamız gerekiyor. Bazı giremediğimiz pazarlara şimdi girebiliyoruz, bazı satamadığımız malları şimdi satabiliyoruz ama bunu dengeli bir şekilde götüremedik. Hep belli bir yerde tuttuk. Sonra bir dış etkiyle hep bu işi bir anda atlatarak bunu devalüasyon algısına getirdik maalesef. Halbuki ihracatın enflasyon kadar olması bence önemli." değerlendirmesinde bulundu.

Kurdaki oynaklıkla faizdeki yukarı yönlü gidişin aynı zamanda meydana geldiğine dikkati çeken Gülle, şöyle konuştu:  "Siz de biliyorsunuz normal günler yaşamıyoruz. Türkiye’de döviz bir  taraftan artıyor, faiz bir taraftan artıyor. Dövizin artmasını ülke ihracatla taşıyabilir ama faizin bu kadar artması gerçekten ciddi bir sorundur. Faiz bundan sonraki süreçte dünyayı rahatsız ettiği bu noktada bizi de rahatsız ediyor. Hem maliyetler içerisinde çok ciddi bir borçlanma getiriyor. Bankaların piyasaya bakış açısını da etkileyebiliyor, zaten daralan piyasayı daha da etkileyebiliyor. Bence faiz bütün bu söylediklerimizin üzerinde en etkili olabilecek argüman. Faizi bizim iyi yönetmemiz gerekiyor. Türkiye’nin faizi aşağı doğru indirmesi gerekiyor. Bu yukarı doğru beklenti daha farklı hastalıklara sebep olacaktır. Üretime, tüketime ve ihracata zarar verecektir."  Türkiye’nin seneyi yüzde 5 veya bunun üzerinde bir büyüme ile bitirebileceğini ifade eden Gülle, yerli üretime ağırlık verilmesi gerektiğini anlattı. Cari açığı azaltmak için milli para ile ticaret konusunu önemsediklerine işaret eden Gülle, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) kurdaki dengeyi sağlama noktada cesur davranması gerektiğini kaydetti.

"3-4 MİLYAR DOLARLIK BİR ARTIŞA SEBEP OLUYOR"

Otomotiv sektörü ihracatının yıl sonunda 31-32 milyar dolar seviyesine denk gelebileceğini anlatan Gülle, “Bunu daha yukarıya götürebiliriz. Konjonktürel olarak bir takım daralmalar olabilir ama biliyoruz orada yüzde 10’luk bir ihracat artışı 3-4 milyar dolarlık bir artışa sebep oluyor. O açıdan bu sektörlerimiz ilave bir teşvik beklentisinden ziyade mevcut teşviklerle ve başka sorunlarının çözümüyle bunları yapabilecek güçteler.” değerlendirmesini yaptı.

"BİZİM İNSANIMIZ GÖRDÜĞÜNE İNANIYOR"

Gülle, yaptıkları ilk TİM Yönetim Kurulu Toplantısı’nda Eximbank konusunu ele aldıklarını ifade ederek, toplantıda genel ekonomik gelişmelerin ve TİM Yasası’nın güncellenmesi hususlarının da masaya yatırıldığını kaydetti.  Gülle, "Meclisimizin yasasını değiştirmemiz gerekiyor, bu konuda sayın bakanımınız da desteği var. İnşallah ilk icraatımız öncelikle kendi yasamızı yenilemek olacak. Daha sonra da gerek finans gerekse teşvikler ve pazara girmedeki sorunları çözmekle başlayacağız." diye konuştu.  TİM’in Türkiye’de inovasyon ve dijital dönüşüm felsefesini kobilere aktarmaya çalışacağını anlatan Gülle, başarılı girişimlerin örnek alındığını söyledi.

Türk toplumunun başarıyı örnek aldığını hatırlatan Gülle, şöyle konuştu:  "Bizim insanımız gördüğüne inanıyor. İşletmelerimiz başarılı bir işin, iyi bir mentörlükle üretilip dünya pazarına gittiğini, fuarlarda satış yaptığını görünce buna eğiliyor. Bizim Anadolu’daki işletmelere cesaret vermemiz gerekiyor. Bir de bizim en büyük enerjimiz gençlerimiz.  Dünyada ortaokulda staj dönemi başladı. Biz iyi bir eğitimle, daha iyi bir stajla çok daha başarılı ve farklı yerlere gideceğimizi düşünüyoruz. O nedenle müfredata da yapıcı katkılarımızı sunmaya devam edeceğiz."

 "LOBİ VE TANITIM HARCAMALARINI ARTTIRACAĞIZ"  

Gülle, TİM’in Türkiye’nin dışarıdaki en aktif yapılarından biri olduğunu anımsatarak, geçmişte başarılı lobi ve tanıtım faaliyetlerinin yapıldığını söyledi.  TİM’in yurt dışındaki muadili kurumlarla ilişkilere son derece önem verdiğini belirten Gülle, "Avusturya ile olan ilişkilerimizi iş dünyası olarak aşağıdan girip de bunları tedavi etmek arzusundayız. Almanya ile olan ilişkilerimizi ticari ilişkilerimizle, daha çok getirerek, götürerek bunları tedavi etmek istiyoruz. Bizim İsrail’le siyasi ne kadar siyasi bir sorun olsa da aşağıda ticareti etkilemeden götürüyoruz. Demek ki burada bu tür çalışmaları yapmak ve taşımak bizim için çok önemli. Bunlardan netice alıyoruz. O açıdan lobi ve tanıtım çalışmalarını daha da artıracağız." ifadelerini kullandı.  Kendisinin 5 başkan yardımcısı ile çalışacağını aktaran Gülle, bir başkan yardımcısının lobi ve tanıtım gibi dış ilişkilere odaklanacağını söyledi.

TİM olarak ihracatı teşvik edecek projeler hazırladıklarını anlatan Gülle, "Taleplerimizi ilettik. 10’un üzerinde bir proje hazırladık. İnşallah bunların hepsi sayın bakanımızın (Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan) onayıyla gerçekleşir. İhracatçılarımıza inşallah önümüzdeki dönemde güzel teşviklerimiz, desteklerimiz olacak." dedi.

"ÇOK BÜYÜK LOBİ GRUPLARIYLA MÜCADELE EDİYORUZ "

İsmail Gülle, Türkiye için yerli ve milli üretimin ne kadar önemli olduğunun Afrin’e yapılan harekatta görüldüğünü belirterek, şunları kaydetti:  “Askerimizin ayakkabısından kıyafetine, silahından tankına helikopterinden kurşununa varana kadar yerli olduğunu gördük. Geçmişte savaşa giderken mermisiz, yakıtsız kaldığımız günleri de hatırlayınca bugün geldiğimiz noktada bunun ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. En son geçen hafta hepimizi gururlandıran bir ticari anlaşma yapıldı ve 12 ATAK helikopteri satıldı. Bu da ihracatımızın hedefine gitme yolunda en önemli işlerden biri. Çünkü şu anda savunma sanayisinin ihracat birim fiyat ortalaması 45 dolar seviyesinde. İhracat ortalamamızda bu rakam 1,5 dolar. İHA’larımız, SİHA’larımız var. Bunların hepsi bir noktadan sonra kendi kabuğunu kırıp dünya rekabetine çıkacak. Şu anda belki engellemeler var ve bunları satmakta zorlanıyoruz. Çünkü çok büyük lobi gruplarıyla mücadele ediyoruz. Diğer yandan bizim yeni yatırımlarla sanayilerimizde kapasiteyi artırmamız gerekiyor. Mevcut yapıyla ihracatımızın geleceği nokta bu.”

Gülle, katma değerli ürün ihracatını artırmak ve yeni yatırımlarla bunu taçlandırmak gerektiğini belirterek, “Biz bunlarla hedefe gidebiliriz. 500 milyar dolar ihracat hedefini gerçekleştirebilir miyiz, gerçekleştiremez miyiz? Mühim olan bunun yolunda gitmek. Bu sorumluluk çerçevesinde bizim hedefimizi büyük; 500 milyar dolar. Biz bunun 300 milyar dolarını gerçekleştirirsek kendimize başarısız mı diyeceğiz? Asla. Dünyadaki sorunlu ekonomik ortama, jeopolitik sıkıntılara, bölgesel savaşlara rağmen ülkeyi böyle bir rakama taşımak Türk ihracatçısının en büyük başarısı olur.” diye konuştu.

“YENİ DÖNEMDE HEPİMİZDE TATLI BİR HEYECAN VAR ”

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne ilişkin soru üzerine Gülle, şu değerlendirmede bulundu:  “Dün sayın bakanlarımızı ziyaret ettik. Hepimiz heyecan içerisindeyiz. Hepimizde tatlı bir heyecan var. Birbirimize hep ‘Allah yar ve yardımcımız olsun, Allah utandırmasın’ diye dua ediyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu yeni bir dönem. Belki çok şey başardık ama bürokratik engellerden şikayetçi olduk. Bu yeni yönetim sisteminin bize kazandıracağı tek değer bürokratik engellerin kaldırılması da olsa çok önemli. Bizimle iş yapan bürokrasideki arkadaşlarımızın girişimcimize, ihracatçımıza, sanayicimize daha pozitif bakması gerekiyor. Devletin denetimi, gözetimi, kontrolü mutlaka olsun ama işi basitleştirelim, kolaylaştıralım. Sanayici yatırım yaparken yorulmasın. Bazıları yerel yönetimlerden şikayet ediyor, bölgesindeki yatırımlarını başka yere taşımak durumunda aklıyor. Malı sokarken zorlanıyor, ihracatını çıkarırken zorlanıyor. Bütün bunları çok daha basitleştirmemiz, çok daha verimli ve etkin hale getirmemiz gerekiyor.

Şimdi yeni bir kabine açıklandı. İçerisinde özel sektörden gelen, özel sektör dinamizmini taşıyan, özel sektörün hızlı karar verme ve çabuk iş yapma süreçlerini bilen bakanlarımız var. Burada özel sektörün başarılı zihniyeti ile devlet tecrübesinin birlikte harmonize edip bunları çok daha hızlı hale getirmemiz gerekiyor. Bu hedefe yürürken herkes birbirine destek olmalı. Beklentimiz çabuk karar almak, birbirimize güvenmek ve yapacağımız işi bir an evvel gerçekleştirmek. Artık Türkiye’nin bürokrasiyle, ‘ama’larla sorunlara yaklaşmaması gerekiyor. Türkiye’nin önünde 5 yıl seçim yok. Sadece ekonomik hedeflerimiz var, sadece buna yönelik çalışmalarımız var.”  TİM Başkanı Gülle, şu anda Türkiye’nin en önemli sorununun cari açık olduğunu ifade ederek, “Türkiye cari açıkla uğraşacaksa, ithal ettiği ürünleri yerli üreten fabrikalarına sahip çıkmalı, onları desteklemeli ve ikamesi olan bütün ürünlerin yatırımını burada yaptırmalı. Arada belki seçimle, belki başka sebeple, belki Türkiye’nin geçtiği önemli süreçlerden etkilenerek ertelenen yatırımların da inşallah bundan sonraki süreçte devreye girmesiyle ciddi bir yerli üretim havasını, ortamını, heyecanını yakalayarak bunların üzerinden gideceğiz.” dedi.

 

“FİNANSAL SORUNLARI ÇÖZMÜŞ BİR İHRACATÇI YARATMAMIZ GEREKİYOR”


İhracatçıların bugün karşılaştığı önemli sıkıntılardan birinin finansman olduğunu aktaran Gülle, “Eximbank bizim en değerli ihracat partnerimiz. Onun ihracata ve ihracatçıya verdiği destek çok büyük ama yeterli değil. Şu anda ihracatının daha fazla desteğe ihtiyacı var. Finansal sorunlarını çözmüş bir ihracatçı yaratmamız gerekiyor. Bir ihracatçı ya da sanayici sabah işine gelirken çekini, maaşlarını, borcunu düşündüğü zaman o gün pazarlama yapmak yerine ödemelerine odaklanıyor. O açıdan onlara finansal sorunlarını çözmede yardımcı olmamız gerekiyor. İkincisi pazara girme konusunda sorunlar var. Ticari heyetlerle bunları çözeceğiz. Diğer yapısal sorunları da çözeceğiz. Yeni bir heyecanla yeni bir yönetim oluşturduk. Yeni yönetimle bütün bunların tespiti bazında çalışma yapacağız. Bununla ilgili hazırladığımız 100 günlük icraatta gümrüklerde, finansmanda, teşviklerde ve pazarla ilgili olan konulara dair çalışmalarımız olacak. Alo İhracat hattı ihracatçının, derdini direkt anlatıp uzmanıyla çözeceği işlerden biri olacak. Gençlerin girişim evlerindeki başarılı projelerini artıracağız.” yorumunu yaptı.  Önemli çalışmalardan birinin de e ihracat alanında olacağını kaydeden Gülle, “Bizim e-ihracatçı sayımızı artırmamız gerekiyor. Şu anda Türkiye e-ihracatı kayıt altına almıyor. Bu ihracat da kayıt altına girmeli, bu konuda destekler sağlanmalı. Küresel e-ticaret hacmi ise 2,3 trilyon dolar. Biz bundan da en az yüzde 1 pay almalıyız. Bu da yaklaşık 25 milyar dolar yapıyor. Buna ulaşabilmemiz çok önemli. Türkiye’de bunun altyapısını sağlayacak dijital dönüşüm var. Bunu yapacak gençler de var. Bunlar desteklememiz, bunların önünü açmamız gerekiyor.” diye konuştu.

“DEVLETİMİZ İHRACATÇININ YANINDA"


Teşvikler konusunda da karşılaştıkları sorunlar olduğunu anlatan Gülle, “13 kurum 150’ye yakın teşvik veriyor. Bunları toparlayıp, basitleştirip, birleştirmek gerekiyor. Bunların daha nokta odaklı ve verimli kullanılması gerekiyor. Bazı insanımızın buna ulaşmaktaki isteksizliklerini tedavi etmemiz gerekiyor. Çünkü devletimiz ihracatçının yanında. Bizim en yoğun işlerimizden biri de bu konuda olacak.” ifadelerini kullandı.  “Adımız Türkiye İhracatçılar Meclisi ama çalışmayan bir meclisimiz var” diyen Gülle, yeni dönemde aktif hale getirecekleri meclisi, 3 ayda bir toplamayı planladıklarını, ilk toplantıyı da eylül sonunda yapacaklarını bildirdi.  Bazı çözümlerin masada, bazı çözümlerin ise sahada bulunduğunu belirten Gülle, mecliste ihracatçıların tespitleri, tecrübeleri, yönlendirmeleri ve istekleri doğrultusunda sorunlara çözümler üreteceklerini ifade etti.

AA