Hisarcıklıoğlu, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, gücünü sandıktan, yetkisini milletten almayan bir idareyi asla meşru kabul etmeyeceklerini bildirdi.  Demokrasi ve milletin iradesi dışında bir seçeneğe boyun eğmeyeceklerinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Hakimiyet kayıtsız, şartsız milletindir." sözünü hep akıllarında tutarak çalışmayı ve üretmeyi daha büyük bir azimle sürdüreceklerini aktardı.  Hisarcıklıoğlu, her zaman demokrasinin, milletin ve  devletin yanında olduklarına işaret ederek, Türkiye'nin demokrasisine ve hukuk devleti yapısına kasteden hain ve alçakça bir saldırıyı birlik ve beraberlik içinde geri püskürterek hainlere en güzel cevabın verildiğine dikkati çekti.

OLABİLECEKLERİN ÖNÜNE SET ÇEKİLDİ


15 Temmuz'un hem Türkiye siyaseti hem de Türkiye ekonomisi için tarihi bir stres testi olduğunu belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:  "Milletin dirayetiyle bu test başarıyla geçildi ve demokrasimizin kalitesi tescillendi. Demokrasimiz ve kurumlarımız kaba kuvvete teslim olmayacak kadar olgunlaştıklarını kanıtladı. Devlet içinde illegal örgütlenen FETÖ çetesi ortaya çıkarıldı. Cunta heveslilerine karşı ortaya konan milli direniş sayesinde gelecekte benzer kalkışma girişimi içinde olabileceklerin önüne set çekildi. FETÖ kaynaklı bu hain darbe girişiminin ortaya çıkmasıyla birlikte, TOBB ve oda-borsa camiası olarak tepkimizi ilk anda ortaya koyduk. Darbe girişimine karşı ilk harekete geçen, ilk inisiyatif alan meslek örgütüyüz."

DARBE GİRİŞİMİ OLMASAYDI EKONOMİMİZ YÜZDE 5 BÜYÜME SAĞLAYACAKTI


Darbe girişimi sonrasında TOBB olarak faaliyetlerini 3 eksen üzerine oturttuklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bunların etkili bir ekonomi diplomasisi, yatırımcıların güvenini tesis etmek ve reformlar olduğunu bildirdi.  Hisarcıklıoğlu, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin yol açtığı ekonomik faturaya da dikkati çekerek, şunları kaydetti:  "Darbe girişimi olmasaydı ekonomimiz yüzde 5 civarında büyüme sağlayacaktı. Büyümede 2 puana yakın kayıp yaşadık. Sadece bunun ekonomide yol açtığı maddi zararın karşılığı 17,3  milyar dolardır. İkinci olarak istihdamda azalma meydana geldi. Önceki yıllarda istihdamda 3. çeyreklerde 700-800 bin artış yaşanırken, 2016 yılının aynı döneminde bu artış  300 bine geriledi, 2016'da turizm gelirleri de azaldı. Buradan gelecek için önemli dersler çıkartabiliriz. Birincisi, Türkiye hukuk devleti ve demokrasi kavramlarının önemini ve değerini bilmeli, kamunun kurumsal yapısının siyasi hesaplarla zedelenmesine izin vermemeli. İkincisi, ülkemizin temel niteliği olan 'Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir.' şeklindeki Anayasa hükmü titizlikle korunmalı. Üçüncüsü de darbelere karşı demokrasiyi ve hukuk devletini güçlendirmeliyiz. Zira demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden biri olmadan öbürü de olamaz. Kimsenin şüphesi olmasın, ülkemizi daha güçlü bir ekonomi ve daha zengin bir Türkiye hedefine taşıyacağız."

AA