Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yayınladığı Türkiye’ye Gelen ve Türkiye’den Giden Doğrudan Yatırımlardaki Gelişmeler Raporu’na göre, ekim ayı itibarıyla yabancıların Türkiye’ye yaptığı doğrudan yatırım miktarı 10.7 milyar dolar olurken, yurtdışına yapılan doğrudan yatırımlar ise 3.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yani özel sektörün yurtdışına doğrudan yatırımlarının yurda gelen yabancı doğrudan yatırıma oranı (ODI/FDI) yüzde 35.9’a yükseldi. 2002-2018 döneminde ortalama yüzde 22.3 olan ODI/FDI oranı, eylülde yüzde 32.4 seviyesindeydi. Ekimde oran geçen yılın aynı dönemine göre 14.1 puan arttı. 2017 ile kıyaslandığında ise ilk 10 aylık ortalamanın 7.5 puan daha yukarıda olduğu dikkat çekti.

CAZİBESİNİ KAYBEDİYOR

Raporda, son yıllarda ODI/FDI oranında gerçekleşen yükselişin bir yandan Türkiye’nin doğrudan yatırımlar için cazibesini kaybetmeye başladığını gösterirken, diğer yandan da yurtiçindeki yerleşiklerin yurtdışındaki fırsatları daha yakından takip etmeye başladığına işaret ettiği vurgulandı. “Yakın dönem (2012-2018) ortalamasının uzun dönem (2002-2018) ortalamasının yaklaşık 9.5 yüzde puan üzerinde olması, bu göstergeyi dikkatle izlemeye devam etmemiz gerektiğini ortaya koyuyor” yorumuna yer verilen raporda şu noktalara dikkat çekildi:

“Yatırımcıların kararları, iç pazarın cazibesi, hukuki düzenlemeler, işgücü maliyetleri, vergi yükleri, işgücünün sahip olduğu beceri ve siyasi-ekonomik istikrar gibi pek çok unsurdan etkileniyor. Derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlar da yabancı yatırımcıların yapacakları yatırımlara ilişkin kararlarını etkiliyor. Haziran 2018 başında Fitch’in 25 Türk bankasını negatif izlemeye alması, Moody’s’in de Türkiye’nin Ba2 olan kredi notunu izlemeye alması, ardından not indirimlerinin gelmesi Türkiye’nin yabancılar için cazibesini olumsuz etkileyebilecek gelişmeler olarak değerlendirilmelidir.”

yatirimci-kaciyor-grafik

Güven ortamı iyileştirilmeli


Raporda, yabancı yatırımların artması için yapılması gerekenler şöyle sıralandı:

- Sürdürülebilir büyümeyi destekleyecek, ekonomideki güven ortamını iyileştirecek politikalar uygulanmalı.

- Hukuk sisteminde normalleşme sağlanması hem Türkiye’nin kredi notlarının yükselmesi hem de yabancı yatırımcının Türkiye’ye olan ilgisinin artması için kritik önem taşıyor.

- Türkiye ekonomisinin yeniden güçlü büyüme patikasına yerleşebilmesi için yapılması gerekenler, bütün sektörlerde verimlilik artışını hedefleyen bir büyüme ve istihdam politikası vizyonuyla vakit kaybetmeden ortaya konulmalı, yapısal reform öncelikleri belirlenmeli.