Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede olay günü şöyle gerçekleşti: 10 Haziran 2017 tarihinde İstanbul Güngören’de ikametindeyken sara hastası olan Ozan H., epilepsi krizine girdi. Gece 21:25’de 112’yi cep telefonundan arayarak ambulans talebinde bulundu. 112 Avrupa Komuta Kontrol Merkezi Acil Çağrı Hattı’na bakan görevli memur doktor İ.Ş., hastanın ambulansla naklini gerektirecek tıbbi bir gereklilik olup olmadığını anlamak için sorular sormaya başladı. Görevli memurun sorgulamasında sinirlenen Ozan H. sinirlenerek “Geri zekalılar” diye hakarette bulunarak telefonu kapattı.

Bunun üzerine tutanak tutturan doktor İ.Ş., İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü 112 Avrupa Başhekimliği’ne dilekçe yazarak şikayette bulundu. Ayrıca İl Sağlık Müdürlüğü Kod Koordinatörlüğü’ne yazdığı dilekçeyle de hukuki yardım talebinde bulundu. Sağlık personeli, 663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşların  Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 54’üncü maddesi ve Sağlık Bakanlığı Personeline Karşı İşlenen Suçlar Nedeniyle Yapılacak Hukuki Yardımın Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik uyarınca hukuki yardım talep edebiliyor.

SUÇU ANNESİNE ATTI!


İl Sağlık Müdürlüğü’nün savcılığa ihbarı üzerine Ozan H. hakkında soruşturma başlatıldı. Ozan H., savcılıktaki savunmasında suçu annesine atarak, “Bahse olay günü rahatsızlandığım sırada annem 112 acil servisi arayarak ambulans talep etmiştir. Ben baygın olduğum için olayın nasıl gerçekleştiğini veya tartışma oldu mu herhangi bir bilgim yoktur. Bahse konu telefon hattı babamın üzerine kayıtlıdır ama annem tarafından kullanılmaktadır.” dedi.

Ozan H. her ne kadar suçu annesinin üzerine atsa da doktor İ.Ş., olay sırasında tutulan tutanakta hakaret edenin bizzat Ozan H., olduğunu belirtmişti. Tamamlanan soruşturmanın ardından Ozan H., hakkında “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçundan Bakırköy 31. Asliye Ceza Mahkemesinde 3 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Davanın ilk celsesinde sanık Ozan H., “Benim Sara hastalığım vardır. Olay tarihinde Epilepsi krizine girdim. Annemler ambulans çağırmışlar, ambulans gelmemiş, adres ile ilgili bir sıkıntı olmuş, ben ayılınca tekrar 112 Acil'i aradım. Telefondaki kişi ile aramızda bir konuşma geçti. Ne konuştuğumuzu şuan hatırlamıyorum, çünkü krizden yeni çıkmıştım. O yüzden ne dediğimi de bilmiyorum.” Dedi.

112’NİN DOKTORU SARA HASTASI OLDUĞUNU ÖĞRENİNCE ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİ


Şikayetçi İ.Ş.’de Ozan H. hakkındaki şikayetinden vazgeçti. Doktor İ.Ş. mahkemede; “Ben olay tarihinde 112 Acil'de görevli doktordum. Hatırladığım kadarı ile önce bir bayan aradı, hastaları olduğunu söyledi. Bizi gereksiz yere ambulans çağırarak rahatsız edenler de olduğu ve ambulans talebi sayısı çok olduğu için arayan kişinin gerçekten hasta olup olmadığını kontrol ediyoruz. Zira gerçek hastaya ulaşamamam gibi bir sorun ile karşılaşmak istemiyoruz. Bu amaçla önce bayan ile konuştum, hastanın kendisi ile konuşmak istedim. Bunun üzerine bir erkek şahısla konuştum, bu şahıs bana epilepsi atağı geçirdiğini söylemedi. Ne rahatsızlığı olduğunu sorduğum da erkek şahıs "gerizekalılar" biçiminde hakaret sözünde bulundu. Telefonu ilk açtıklarında epilepsi krizi geçirdiğini söylemiş olsalardı. Bu konuşmayı yapmak gereğini de duymayabilirdik, biz her ihtimale karşı yine de bir ambulans gönderdik. Sanığın Nörolojik bir hasta olduğunu şimdi raporlarına bakarak öğrendim” diyerek şikayetinden vazgeçti.

MAHKEME 3 HAFTA MAZHAR OSMAN’DA MÜŞAHADESİNİ İSTEDİ

Bunun üzerine mahkeme sanık Ozan H., tedavi gördüğü hastaneden evrakların istenmesine ve evraklar geldikten sonra da  Bakırköy Profosör Doktor Mazhar Osman Ruh Sağlığı Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma hastanesine sevki sağlanarak 3 hafta müşahade altında tutulmasına karar vererek duruşmayı erteledi.