Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Başkanı Tansel Çölaşan, 12 yıl önce yaşanan Danıştay saldırısıyla ilgili açıklama yaptı. Danıştay saldırısı üzerinden bugünkü siyasi gelişmelere ışık tuttu. “Cumhuriyetimiz aldığı darbelerden güçlenerek çıkacaktır” dedi. İşte Tansel Çölaşan’ın o tespitleri:

- Danıştay saldırısının üzerinden 12 yıl geçti. 17 Mayıs 2006’da, Alpaslan Aslan adında bir avukat, 12. Daire’nin, derslere türbanla giren öğretmen hakkındaki kararını güya beğenmeyip Daire’nin heyet odasına girmiştir. Üyeleri silahla tarayıp üye Mustafa Özbilgin’i öldürmüş, diğerlerinin tümünü yaralamış, yakalanırken de “Allahın askerleriyiz”, “Osmanlı’nın torunlarıyız” diye bağırıp “tekbir” getirmişti.

‘KAMUOYU ALDATILDI’

- Açılan dava önce münferit bir dava gibi görülmüş ama sonra Ergenekon davası ile birleştirilmiştir. Aslında bu saldırı, saldırganın bilgisi dahilinde ya da değil ama bilinçli, kurgulanmış bir saldırı idi.

- Bugün bu olayın Ergenekon “ceza” davası için kurgulanmış olduğu artık gün ışığına çıkmıştır. Ne var ki, o zaman yandaş basın kalemşörleri de bu oyuna alet olmuşlar, olayı planladığı şekilde hükümete, devlete karşı bir kalkışma olarak sunup, kamuoyunu aldatma aracı olmuşlardır.

'DEMOKRASİNİN KALELERİ'

- Ergenekon ve sonrasında TSK’yı hedef alan tüm davalar, aslında bir sürecin içindeki aşamalardı. 2002 sonrası işletilmeye başlanan Büyük Ortadoğu Projesi bugün için bilinmez olmaktan çıkmıştır.

- Türkiye Cumhuriyeti’nin Anayasası güçlü denetim mekanizmaları sayesinde Cumhuriyetin, demokrasinin yaşamasını sağlayacak kaleler kurdu. “Kuvvetler ayrılığına dayalı Meclis sistemi”, bağımsız yargı” ve “milli ordu”... Bunlar Cumhuriyet rejiminin demokrasimizin koruyucu kalkanları arasındadır.

- Emperyalist oyun, yerli işbirlikçileri ile birlikte bu kaleleri ele geçirmeyi planlamıştır; hatırlayın, Irak işgali öncesi, 1 Mart tezkeresini bu hükümet Meclis’e getirmişti. Ama istediğini elde edemedi, Meclis tehlikeyi gördü, görevini yaptı, reddetti.

'BÜYÜK OYUNUN DEVAMI'

- Demek ki, tek başına hükümeti ayarlamak Türkiye’de yetmeyecekti, diğer denetim mekanizmaları ile de oynanmalı idi; 2007 Ergenekon ve diğer davalarla TSK, 2010 anayasa değişikliği ile yargı, son anayasa değişikliği ile de Kurtuluş Savaşı’nı kazanıp, Cumhuriyeti ilan eden “Meclis” engeli ortadan kaldırılmaya, işlevsizleştirilmeye çalışılmıştır.

- Bugün Türkiye 24 Haziran’da bu oyunu bozma fırsatını ele geçirmiştir. Halk oynanan oyunu görmüştür; 15 yıllık iktidarın devamı demek, bu büyük oyunun devamı, Cumhuriyetin tüm kalelerinin ele geçirilmesi, ülkenin yönetiminin bir tek kişiye bağlanması demek olduğunu anlamıştır.

‘ENGELLER DE AŞILACAKTIR’

- Cumhuriyet bir süreçtir; 19 Mayıs 1919’da Samsun’da Atatürk’ün önderliğinde başlamış, devam etmektedir. Yaşanan zorluklar, engeller de aşılacaktır.

- Bugün halkımıza her zamankinden daha çok güveniyorum, inanıyorum. Yüksek Seçim Kurulu’nun hilelerini de halkımız yenecektir. Cumhuriyetimizi de demokrasimizi de düzlüğe çıkaracaktır.