ABD'nin ölüm listesinde bulunan ve Kilis'te yakalanarak tutuklanan IŞİD terör örgütünün sözde üst düzey yöneticisi Avustralya uyruklu Neil Christopher Prakash'ın yargılanmasına devam edildi. Prakash, eline hiç silah almadığını öne sürüp, gerçek yüzünü görünce de örgütten ayrıldığını öne sürdü.

SURİYE SINIRINDA YAKALANMIŞTI


Kilis'in İnanlı köyünde, 24 Ekim 2016 tarihinde Suriye sınır hattından kaçak yollarla Türkiye'ye geçmeye çalışan ve aralarında Avustralya uyruklu Neil Christopher Prakash'ın da bulunduğu bir grup DEAŞ üyesi, mahkemece tutuklanarak yüksek güvenlikli Gaziantep H Tipi Cezaevi’ne konuldu. Terör örgütü IŞİD’in üst düzey yöneticilerinden olduğu ve ABD'nin ölüm listesinde yer aldığı belirlenen Prakash, terör örgütüne üye olmak suçu ile yargılandığı Kilis Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya tutuklu bulunduğu Gaziantep Cezaevi’nden Sesli Görüntülü Kayıt ve Video Konferans Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

“ELİME HİÇ SİLAH ALMADIM” YALANI

Avustralya Ankara Büyükelçiliği yetkilileri ve Avustralyalı gazetecilerin de takip ettiği duruşmada savunma yapan Neil Christopher Prakash, Suriye’ye daha fazla dini bilgi almak için gittiğini öne sürerek, “Örgütün gerçek yüzünü gördüğüm zaman örgütten ayrıldım. Hiçbir zaman elime silah almadım. 3 yıl boyunca kurslarda dini eğitim aldım. Suriye’de dini bilgi almak ve insanları yardım etmek için gittim” dedi.

“KORKUNCA YANLIŞ İFADE VERDİM”

Mahkeme heyetinin örgüte ne zaman katıldığı sorusuna 2013 yılı olarak yanıt veren Prakash, savcılık ve jandarma sorgusunda 2015 yılında katıldığı yönünde ifadesini hatırlatınca, "Korkudan öyle ifade verdim. Oradaki ifadeyi sahte kimlikle verdim. Korktuğum için bilgilerin hepsini yanlış söyledim" dedi.

Prakash, Suriye’ye ilk gittiğinde önce radikal Ahraru Şam örgütüne katıldığını ve her hangi bir silahlı eylemde yer almadığını iddia etti. Prakash, Suriye'de bulunduğu sırada yanlarına gelen ve Avustralya dilini konuşanlar olduğu için IŞİD'e katıldığını da itiraf etti.

SİLAHLI FOTOĞRAFLARI ORTAYA ÇIKINCA ÇARK ETTİ

İdlip, Rakka ve Musul’da bulunduğunu öne süren Prakash, dava dosyasında bulunan kendisinin silahlı fotoğraflarını ise örgüte katılmak istediği sırada kabul edilmek için çektirdiğini söyledi.
Mahkeme heyeti Kilis sınırına gelirken, kimler ile geldiğini nerede buluştuklarını sorması üzerine Prakash, Azez'de örgüt üyesi bazı kadınlarla buluştuğunu, bu kadınların eşlerini Ahraru Şam'dan tanıdığını ifade etti. Mahkeme heyeti, örgüt ile ilgili detaylı bilgi vermesi gerektiğini, bunu yazılı olarak da verebileceğini beyan etti.

ÖRGÜTÜE AİT BİLGİLERİ YAZILI VERECEK

Örgüte ilişkin bilgilerini yazılı olarak da verebileceğini ve pişman olduğunu söyleyen Prakash'ın avukatı Reşat Davran da müvekkilinin uzun süredir tutuklu olduğunu, beyanları ile pişman olduğunu etkin olarak duruşma ve beyanlarında da ifade ettiğini belirterek tahliyesini talep etti. Mahkeme heyeti tahliye talebini reddedip tutukluluğunun devamına karar verdiği Prakash’ın irtibatta olduğu kişilerin tespit edilmesi, dijital materyallerin incelenmesi amacıyla duruşmayı erteledi.

‘BENİ ANCAK ALLAH’IN YASALARI YARGILAYABİLİR’ DEMİŞTİ

Duruşmayı izleyen ve Prakash’in 2 ay önceki duruşmada, mahkemeye, "Beni siz yargılayamazsınız, siz kimsiniz? Beni ancak Allah'ın yasaları yargılayabilir" dediğini hatırlatan Avustralyalı gazeteciler, şimdi 'etkin pişmanlık tavırları'yla mahkemeye uyumlu gözükmesinin büyük bir değişim olduğuna dikkat çekti.